Halk Savunma Merkez(HSM) Karargah Komutanlığı, Kürt halkının özgürlük mücadelesi tarihinde ‘Şehitler Ayı’ olarak adlandırılan Mayıs ayınınKürt halkının özgürlük mücadelesi açısından olduğu gibi, Türkiye devrim mücadelesi açısından da önder militanların sonsuzluğa uğurlandığı önemli bir ay olduğunu vurguladı. Komutanlık, “18 Mayıs günü ise Önder Apo’nun ‘gizli ruhum’ olarak tanımladığı Haki Karer ile İbrahim Kaypakkaya, Halil Çavgun, Müslüm Baran ve Dörtler’in (Ferhat Kurtay, Eşref Aynık, Mahmut Zengin, Necmi Öner) şahadet günü olması münasebetiyle ‘Şehitler Günü’ olarak anılmaktadır. Haki, İbo, Halil, Müslüm ve Dörtler’in şahsında tüm devrim şehitlerimizi bir kez daha anıyor, onlardan devraldığımız mücadeleyi zafere taşıyarak bu değerli şehitlerimizin anılarını yaşatacağımızın sözünü veriyoruz” dedi.

‘PKK GERÇEĞİNİ ANLAMAK ŞEHİTLER GERÇEĞİNİ ANLAMAKLA MÜMKÜNDÜR’

“PKK bir şehitler partisidir. PKK gerçeğini anlamak şehitler gerçeğini anlamakla mümkündür” denilen açıklamada, “Sömürgeci Türk devletinin politikalarıyla yok oluşun eşiğine getirilen Kürdistan halkı bugün PKK öncülüğünde hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar varlığını kesinleştirmiş ve özgürlüğe doğru yürüyor ise bunun da temelinde şehitler gerçeği vardır. Kürt ve Kürdistan adına söylenen her söz, her örgütlülük, her kurumlaşma, her bilinç ve sergilenen her davranışın temelinde şehitlerin kanı vardır. Şüphesiz adı bile yasaklanan, belleklerden silinmeye çalışılan bir ülke ve varlığı-yokluğu dahi belli olmayan bir halkın özgürlüğü için mücadeleye karar vermek ve bu mücadelede şahadeti göze almak kolay olmamıştır. Bu anlamda mücadelemizin filizlendiği dönemde Haki Karer’den başlayan şahadet zinciri Kürdistan’da birey ve toplumu özüyle buluşturmanın en güçlü zemini olmuştur” ifadelerine yer verildi.

Kürdistan'da şehit kanının dökülmediği hiçbir yer kalmadığını vurgulayan Komutanlık, “Kürdistan'ın tüm vadilerinde, tepelerinde, yamaçlarında tertemiz duyguları ve halkına adanmış yaşamlarıyla gelecek nesillere özgürlüğü bahşeden şehitlerin anıtları bulunmaktadır.

Kürdistan halkı ise şehitlerine, anılarına yakışır bir biçimde sahip çıkmanın gereği olarak sömürgeci Türk devletinin tanklarına ve tüm ordusuna karşı göğsünü siper ederek direnmiş bir halktır. Hiçbir gücün halkımızın bu kahramanca direnişi ve şehitleri karşısında sonuç alamayacağı kesinleşmiş bir gerçektir. Bu anlamda Kürdistan halkı ruhunu özgürleştirmiş, beynini ve yüreğini sonuna dek insanca bir yaşama açarak şehitlerine sahip çıkmanın onurunu ve gururunu yaşamaktadır” diye belirtti.

‘ŞEHİTLERİN ANISINI DİRENİŞİMİZDE YAŞATACAĞIZ’

HSM açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekti:

“Şehitlerimiz, özgürlük davasının uğruna ölecek kadar gerekli ve değerli olduğunu ortaya koymakla halkımıza ve biz yoldaşlarına bilinç, cesaret ve davada ısrarlı olma kararlılığını geliştirip derinleştirmişlerdir. Bugün de bu fedai kuşağın ardılları, direnişlerine devam etmekte ve halkımızın beklentilerine cevap olmak için gözünü bile kırpmadan şahadet yolunda yürümektedirler. Son olarak 2 Mayıs günü Amed’den şehitler kervanına katılan büyük komutanlarımız Azad Sîser ve Çekdar Amed yoldaşlar, yine 14 Mayıs günü Oramar’da gözünü kırpmadan düşmanın içinde girip fedaice savaşarak şahadete ulaşan Ronî Zagros ve Şahan Vestan isimli genç yoldaşlarımız ile ismini burada sayamadığımız onlarca halk kahramanının Güneş’e yaptığı yolculuk, bizlerin özgürlük mücadelesine daha sıkı sarılmasına vesile olmaktadır.

PKK şehitleriyle onur duyduğu ve bir şehitler partisi olduğu kadar, onların anılarını Önderliğimizle birlikte halkımızın özgürlüğünü gerçekleştirmenin gerekçesi yaparak zorluklar ve imkansızlıklar ne olursa olsun tarihine yakışır biçimde direnecek ve mutlaka kazanacaktır. Bütün Kürdistan özgürlük gerillaları bu kahraman şehitlerin peşinden yürüyerek bugün Apocu fedai ruhu zirvede yaşamakta ve fedaileşen bir gerilla ordusu olarak şehitlerin anısını direnişinde ve yürüyüşünde yaşatmaktadır. Bu duruşunda sonuna kadar ısrarlı olan tüm gerilla güçleri Önder Apo çizgisinde yürüyerek, ‘Özgür Kürdistan - Özgür Önderlik’ şiarıyla 2016 yılını karşılayacak ve kahraman şehitlerimizin anısını zirveye taşımayı bilecektir. Bu temelde, içinde bulunduğumuz mücadele dönemini bir zafer dönemi haline getirme kararlılığıyla bir kez daha şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, anılarına layık bir yaşamın savunuculuğundan taviz vermeden yaşayacağımızın sözünü yineliyoruz.”