Hurşit Külter'in akıbetini açıklayın!

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Avukat Eren Keskin, Türk devletinin Hurşit Külter'in akıbetini derhal açıklamaya çağırdı.

Şırnak DBP İl Yöneticisi Hurşit Külter’in gözaltına alınmasına rağmen, Türk devletinin akıbeti hakkında açıklama yapmamasına yönelik tepkiler devam ediyor. ANF’ye konuşan İnsan Hakları Derneği ( İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Avukat Eren Keskin, devlet yetkililerine derhal açıklama yapma çağrısında bulundu.   

‘KURAL TANIMAYAN BİR SAVAŞ YAŞANIYOR!’

27 Mayıs günü Şırnak’ta gözaltına alındığı Özel Harekât polislerine ait sosyal medya hesaplarından paylaşılan, DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’den 9 gündür haber alınamıyor.  Külter’in akıbetinin açıklanması için ulusal ve uluslararası kurumlara başvuran İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Külter‘in nerede olduğuna ilişkin devlet ve hükümetin bir an önce kamuoyuna açıklama yapmasını istedi.  Bu konuda resmi yetkilileriyle sürekli yazıştıklarını ancak hala tatmin edici bir cevap alamadıklarını aktaran Türkdoğan,  “Hurşit Külter’in sağ olarak ortaya çıkmasını umuyoruz.  Ancak başına bir şey geldiyse bunu yapan kişilerin soruşturulup, yargı önüne çıkartılmasını istiyoruz” dedi.  Ortada kural tanımayan bir savaş yaşandığına dikkat çeken Türkdoğan,  bu savaşta Cenevre sözleşmelerin hiçe sayıldığını, yaşam hakkının ihlal edildiğini ve yargının tamamen devre dışı kaldığını kaydetti. Külter‘in gözaltına alındığı twitter hesaplarında itiraf edildiğini hatırlatan Türkdoğan, savcıları göreve çağırdı.  Türkdoğan,  “Ortada ağır bir hukuki ihlal var ve bu ihlalin derhal son bulmasını talep ediyoruz ” dedi.    

‘BU SESSİZLİK DEVLETİ SUÇ İŞLEMEKTE RAHAT KILIYOR’

Bir devlet politikası olarak 1990‘lı yıllarında gözaltına kaybedilen insanların akıbetini bulmak için yıllarca mücadele veren insan hakları savunucusu Avukat Eren Keskin de, bugün AKP ve Saray‘ın kontrgerilla yapısıyla uzaklaşmasının sonuçlarının yaşandığına işaret etti. “Endişelerimizde haklı çıktık” diyen Keskin, Külter ‘in gözaltına alındığına yönelik tanık ifadeleri ortadayken bunun reddedilmesinin devletin 90’lı yıllarda uygulandığı gözaltına kaybetme politikasının sürdürdüğünün bir kanıtı olduğunu vurguladı. Hurşit Külter’in yakın arkadaşı olan Hacı Lokman Birlik’in cenazesinin de askerlerce vahşice sürüklendiğini hatırlatan Keskin,” O da 1990’lı yılların bir politikasıydı. Şimdi de Külter kaybedildi. Bütün bu yaşananlar hiçbir şeyin değişmediğini,  devletin kirli savaş politikalarının sürdüğünün göstergesi” diye konuştu.   Altına imza atılan uluslararası sözleşmelerin teker teker ve fütursuzca ihlal edilirken Birleşmiş Milletlerin ( BM) suskunluğunun düşündürücü olduğunu ifade eden Keskin, “Eğer bu süreçte yaşanan şiddette karşı uluslararası kurumlar gereğini yapsaydı, devlet bu kadar rahat davranamazdı” eleştirisinde bulundu. Kamuoyunun bu konudaki sessizliğine de tepki gösteren Keskin, “ Coğrafyanın bir tarafında olanlar maalesef diğer taraftakileri pek fazla ilgilendirmiyor zaten de sorun da buradan kaynaklanıyor. Bu sessizlik devleti suç işlemekte rahat kılıyor” dedi.