ANALİZ

İdeolojinin zaferi Kobanê Direnişi

Kobanê Direnişindeki zafer esas olarak ideolojinin ve siyasi zihniyetin başarısıdır. Kobanê Direnişçileri ideolojinin ve politik çizgilerinin gücüyle IŞİD’i yenilgiye uğratmışlardır. IŞİD Kobanê’de ideolojik ve zihniyet olarak yenilmiştir.

Kobanê Direnişinin IŞİD’i bozguna uğratarak zafere ulaşmasının ikinci yıldönümü. Kürt halkının özgürlük tarihindeki en büyük direniş Kobanê’de gerçekleşmiştir. Kobanê’de aylarca mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev, hatta oda oda bir direniş yürütülerek faşist çeteler bozguna uğratılmıştır. O güne kadar devletler, ordular IŞİD’in ismini duyduğunda kaçarken, Kobanê’de her türlü teknik elinde bulunmasına ve sayı olarak on kat daha fazla olmasına rağmen fedai direnişçiler karşısında yenilgiye uğramıştır. IŞİD’in baş aşağı gidişi ve yenilgiye uğraması Kobanê Direnişiyle başlamıştır. IŞİD, en savaşçı gücünü Kobanê kuşatmasında kaybetmiştir. Kobanê Direnişi karşısındaki yenilgi IŞİD’in iradesini kırmıştır. 

Kobanê Direnişindeki zafer esas olarak ideolojinin ve siyasi zihniyetin başarısıdır. Dört parçada Kürt halkının, tüm insanlığın ve demokratik güçlerin Kobanê Direnişini desteklemesi; Bakurê Kurdîstan ve Türkiye’deki 6-7-8 Ekim Kobanê Direnişini destekleme serhildanları ve 1 Kasım Dünya Kobanê Gününde demokratik güçlerin her yerde ayağa kalkması Kobanê Direnişinin zaferini getirmiştir. Kobanê Direnişçileri ideolojinin ve politik çizgilerinin gücünden aldığı moralle IŞİD’i yenilgiye uğratmışlardır. IŞİD Kobanê’de ideolojik ve zihniyet olarak yenilmiştir. Demokratik bilinç ve özgürlük tutkusu IŞİD’in fanatik ve beyni yıkanmış intihar çizgisini ezmiştir. Herkesi korkutan ve kaçırtan IŞİD, Kürt Halk Önderinin toplumcu özgürlük ve demokrasi çizgisi karşısında kaçmak zorunda kalmıştır. Zaten IŞİD nerede Kürt Özgürlük Hareketiyle karşılaşmışsa orada yenilgiye uğratılmıştır. Eğer Türkiye çeşitli güçler üzerinden engellememiş olsaydı şu anda Bab da çoktan içinde YPG’nin de bulunduğu Demokratik Suriye Güçlerinin eline geçerdi. 

Kobanê Direnişi halkların ve insanlığın desteğini alan bir hareketin yenilmeyeceğini ortaya koymuştur. Tayyip Erdoğan “Kobanê düştü düşecek” derken, 6-7-8 Ekim Kobanê’yi destekleme serhildanlarıyla iktidarını kaybetme noktasına gelmiştir. İktidarını o süreçte Kürt Halk Önderi ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne yalvararak kurtarmıştır. Başta içişleri bakanı olmak üzere AKP hükümetinin bakanları HDP milletvekillerine yalvararak bu eylemleri durdurmalarını istemiştir. Çünkü 6-7-8 Ekim serhildanlarıyla birlikte Kürdistan’ın birçok şehir ve ilçenin mahalleleri, sokakları ve yolları Kürt gençlerinin denetimine geçmiştir. 

Kobanê Direnişinin en temel güç kaynaklarından biri de Suruç sınırında her gün on binlerce insanın Kobanê’yi destekleme eylemleri yapması olmuştur. Kobanê-Suruç sınırına Türkiye’nin tüm demokratik güçleri, sol-sosyalist güçleri, emek örgütleri, kadın ve gençlik örgütleri, Aleviler, Süryaniler, Ermeniler, Çerkezler ve tüm etnik ve inanç toplulukları gelerek Kobanê Direnişine destek vermişlerdir. Yüzlerce genç ölüm pahasına Suruç’taki sınırı aşarak Kobanê Direnişine katılıp şehit düşmüştür. Kobanê-Suruç sınırı Kobanê Direnişine destek alanı haline gelmiştir. Suruçlular on binlerce direnişçiyi misafir etmiş, yedirmiş, içirmiş ve yatırmıştır. Suruç böylece tarihe geçmiştir. Bu direniş sürecinde Suruç kendini yeniden yaratmıştır. Urfa bir bütün olarak kendini yeniden yaratmıştır. Bakurê Kurdîstan halkının kalbi Kobanê Direnişiyle çarpmıştır. Halkın serhildanları Kobanê Direnişini zafere taşıdığı gibi, Kobanê Direnişi de Kürt halkındaki yurtseverlik, özgürlük ve demokrasi ölçülerini yeni bir düzeye çıkarmıştır. 

Kobanê Direnişinin Arin Mirkan, Diyar Bagok, Destan ve Viyan… gibi fedaileri vardır. Bir Apocu fedai “son mermisine kadar bulunduğu mevziiyi bırakmaz” diyen kahramanlar var. Bu ruh tabii ki yenilmezdir, yenilmemiştir, bundan sonra da yenilmeyecektir. Kobanê Direnişi inancın ve ideolojinin gücünü bir daha ortaya koymuştur. Kazanmak da kaybetmek de ideolojiyle olmaktadır. Kobanê Direnişinin bin kadar şehidi, birkaç bin de gazisi vardır. IŞİD bu kahramanların inançlı göğüslerine çarparak yenilgiye uğramıştır. 

Şimdi birçok devlet ve siyasi güç IŞİD’e karşı savaşma cesareti kazanmıştır. Hatta yıllardır IŞİD’i besleyen Türkiye bile IŞİD’le savaştığını söylemektedir. Şu bilinmelidir ki, IŞİD sadece silahlı güçle yenilemez. Ancak güçlü ideolojik ve siyasi zihniyetler IŞİD’i yenilgiye uğratabilir. Demokratik sosyalist zihniyetteki özgürlük savaşçıları karşısında yenilgiye uğradığına bakarak bizler de savaşırız ve yenilgiye uğratırız diyenler yanılmaktadırlar. Eğer özgürlükçü ve demokratik bir ideolojik ve siyasi çizgi yoksa IŞİD sadece teknik ve savaş gücüyle yenilemez. Rojava Devrimcileri ve PKK öncülüğündeki Özgürlük Hareketi IŞİD’i yenilgiye uğrattıysa bunu esas olarak sağlatan Rojava Devriminin ve PKK’nin ideolojik çizgisidir. Bu açıdan IŞİD sadece ve sadece özgürlük güçleri içindeyse yenilgiye uğratılabilir. 

Eğer Rojava Devrimcileri ve PKK olmasaydı şu anda IŞİD Suriye’yi de, Irak’ı da, Başurê Kurdîstan’ı da tümden ele geçirirdi. IŞİD öyle bir dalgaydı ki, önünde hiçbir güç duramazdı. Nitekim duramıyordu. Ancak karşısına Kürt Halk Önderinin ideolojik ve siyasi çizgisi çıkınca tılsımı bozulmuştur. Gücünü kaybetmiştir. IŞİD’in kendini güçlü hissettiği ve önünde durulmaz dediği sapkın ve fanatik düşüncesi; insanlığın, tarihin tüm toplumsal değerlerini ve ahlaki, vicdani, hak ve adalet ölçülerini içermiş ideolojisiyle karşılaşınca yenilgisi kaçınılmaz olmuştur. 

Kim IŞİD ve IŞİD gibi güçlere karşı savaşıp sonuç almak istiyorsa Kürt Özgürlük Hareketi’nde var olan özgürlük tutkusu, demokratik ölçü, hak, adalet, vicdan ve eşitlik gibi toplumsal değerlere sahip olması gerekmektedir. Kürt Özgürlük Hareketi’nin bu ideolojik gücünü yanına alması gerekmektedir. Yoksa silahın ve tekniğin gücüne dayanarak kazandım dedikleri anda kaybetmeyle karşı karşıya gelebilirler. 


KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA