Medya Savunma Alanları’nda PKK’nin 38. kuruluş yıldönümü kutlanmaya devam ediyor. Kutlamalarda gerillalara hitaben konuşan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, PKK’nin kuruluş yıldönümü ve Küba devriminin lideri Fidel Castro’nun yaşamını yitirmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Castro’nun büyük bir devrimci olduğunu ve ideallerinin her zaman yaşayacağını belirten Kalkan, “PKK’nin resmi kuruluşunun 38. yıldönümünün başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşlara, insanlığa ve halkımıza kutlu olmasını diliyorum. 39. yılda tüm özgürlük ve demokrasi mücadelesi verenlere başarılar diliyorum. Sayıları on binleri bulan ve parti ve önderlik gerçekliğimizin somutlaşmasını temsil eden, bizi bu günlere getiren parti ve özgürlük mücadele şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Amaçlarını başarma sözümüzü bir kere daha bu yıl dönümü vesilesiyle yineliyorum” dedi.

Güney Amerika’nın büyük devrimcilerinden Fidel Castro’nun yaşamını yitirişi vesilesiyle Parti ve halk adına Castro’yu saygı ve minnetle andıklarını söyleyen Kalkan, “Küba halkına, tüm devrimcilere baş sağlığı ve mücadelelerinde özellikle Küba halkını Fidel Castro idealleri temelinde yürümelerinde başarı dileklerimi ifade ediyorum. Son kongrede ‘fiziki olarak ben bir gün öleceğim ama ideallerimiz yaşamalı’ demişti. Castro bununla Küba Komünist Partisi’ni ve halkını uyarmıştı. İnanıyoruz ki Küba halkı ve bütün Güney Amerika halkları Fidel Castro’nun ideallerini yaşatacak o çizgide yürüyecektir. Fidel Castro’nun temsil ettiği özgürlük, eşitlik, sosyalizm ülküsünü pratikleştirmek, yaşamsallaştırmak için çalışacak. Biz kendisinin de büyük devrimcilerin anısına bağlı bir kişilik olduğunu Güney Amerika devrimciliğini yaşatmak için çalıştığını biliyoruz” diye konuştu.

‘KÜBA DEVRİMİ 68 GENÇLİK KUŞAĞINI TETİKLEYEN TEMEL GÜÇTÜ’

Castro’nun Latin Amerika devrimciliğinin temel çizgisini çıkardığını, sosyalizmi bütün dünyaya yaymak için mücadele ettiğini ve 1968 gençlik devriminin ilham kaynağı olduğunu belirten Kalkan, konuşmasına şöyle sürdürdü: “Küba devrimciliği Fidel Castro ve Che Guevara’nın tutumlarıyla somutlaştığı, Güney Amerika devrimciliğinin temel çizgilerini ortaya çıkardı ve bir bütünlüğe kavuşturdu. Fidel Castro’yu, Che Guevara ile birlikte ele almak, o devrimci çizgiyi bu temelde değerlendirmek gerekiyor. Böyle ele alınca Sosyalizmi geliştirmeye çalışmakla birlikte bütün dünyaya yaymak için mücadele etme, ilke ve hedefleri, ideolojiyi siyasi çıkarları ve somutlaşmaya kurban etmeden birlikte yürütme çizgisini oluşturuyor.

Bu bakımdan reel sosyalizmin birçok alanda çözülmesine ve merkezde yok olmasına rağmen Küba devrimciliğinin, sosyalizminin yaşadığını, kendine özgü renk geliştirdiğini gördük. Bunun ideolojik ilkelere, amaçlara bağlılıkla ve topluma dayanmakla kitlelerle birlikte olmakla kopmaz bağı var. 1968 devrimci gençlik hareketini, Önder Apo’nun deyimiyle; ‘gençlik devrimini’ yarattığını biliyoruz. Küba devrimi Fidel Castro ve Che Guevara çizgisi ve 68 gençlik devrimciliğini temel bir gücü, motoru, ilham kaynağını tetikleyen bir parçası olarak görmemiz gerekli.”

‘İDEALLERİMİZ YAŞAMALI...’

Castro’nun devrimci iradesi, ruhu ve coşkusunun her zaman yaşayacağını, PKK çizgisinin oluşmasına ve Önderlik gerçeğinin gelişimine çok katkısı olduğunu belirten Duran Kalkan, “Küba devriminin coşku ve heyecan veren, her türlü gericiliğe meydan okuyan, kafa tutan, her türlü gericilik karşısında dik duran duruşu Che Guevara’la somutlaşan gerillacılığı PKK çizgisinin oluşmasına Önder Apo gerçeğinin gelişmesine en çok güç veren etkenlerden birisi oldu. Bütün ulusal kurtuluş hareketlerinden, özgürlük, sosyalizm mücadelelerinden güç ve destek aldı. PKK doğuşu, 68 gençlik devriminin devamı olduğu gibi Ekim devrimi, Vietnam’ da somutlaşan ulusal kurtuluş savaşçılığı, Afrika halklarının kendisine insan gözüyle bile modern dünyanın bakmadığı, yamyam dediği insanların var ve özgür olmak için her türlü tekniği geliştirmiş gericiliğe karşı kafa tutan ve zafer kazanmış savaşçılığının büyük bir yeri oldu.

İlk manifestoda Önder Apo şunu söyledi: “Zafer anlamında miras alacağımız bir halk pratiğimiz yok. Bu durumda gücü, morali nereden alacağız. Böyle ağır görevlere hangi derslerle sahip çıkacağız” sorusunu sordu, bu kaygıyı yaşadı. Cevabı dünya halklarının, ezilenlerin, gençlerin ve kadınların özgürlük mücadelelerini ortaya çıkardığı dersler olarak verdi ve PKK buraya dayanarak gelişti. Böyle bir var oluşta ve şekillenmede Fidel Castro ve Che Guevara çizgisinin arayışçı, yenilikçi, siyasi çıkarlara boyun eğmeyen, özgürlük tutkusu, ruhunun, tutkusunun, düşüncesinin ve gerilla mücadelesini, tarzını geliştirmedeki kararlılığının çok önemli bir katkısı oldu.

PKK oluşumuna, Önderlik gelişimine çok katkı sunan, etkide bulunan güçlerin başında oldu. Bu temelde Küba devrimciliğinin, PKK’de ve PKK’nin yürüttüğü mücadele ve zafer çizgisinde hep yaşayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Fidel Castro’nun ‘ideallerimiz yaşamalı’ tespitini bizde Küba halkı gibi, tüm halklar gibi bir vasiyet olarak alıyoruz. Özgürlük, farklılıklara dayalı eşitlik, demokrasi, paylaşım, dayanışma, sosyalizm ideallerinin ülküsünü Kürdistan’dan Ortadoğu’ya yayma, bütün ezilenlerin kurtuluşuna dönüştürme yolunda sürekli mücadele edeceğimizi ifade ediyoruz. Bu temelde Fidel Castro’nun o devrimci iradesi, ruhu, coşkusu her zaman yaşayacak. PKK mücadelesinde her zaman var olacak. Fidel Kastro yaşamını yitirişi, PKK’nin kuruluş yıl dönümüne denk geldi. Bizim için önemli bir yoğunlaşma ve sorgulama günüdür. Böyle bir sorgulamada bundan böyle Küba Devrimciliğini daha iyi anlama, tanıma ve onlardan güç alma yönünde bir yoğunlaşmayı yaşayacağız” dedi.

‘PARTİSİZ KÜRDİSTAN’DA CİDDİ HİÇBİR GELİŞME YARATILAMAZ’

Kalkan konuşmasına şöyle devam etti: “26-27 Kasım 1978 PKK'nin resmi kuruluş günleri. Parti olarak resmi kimlik kazanma tarihi bir adım oldu. Bu, 14 Temmuz zindan direnişiyle daha somut hale geldi. 15 Ağustos kararı, bunlar yeni Kürdistan'ın yaratımında Kürt halkının özgürlük çizgisindeki dirilişinde, temel karar günlerinin adımları oldu.

Fakat bunların hepsi Önderliksel doğuşa, PKK’nin çekirdeğini oluşturma adımını atan karar üzerine gelişti. Onun için Önder Apo en temel kararı PKK grubunun oluşturulması için attığı adımda belirtti. Böyle bir karar almada asla pişman olmadığını, her zaman bu kararın arkasında olduğunu ifade etti. Önder Apo parti olmayı çok önemsedi. Bireysel duruş ve tutumlarla bir şey geliştirilemeyeceğini, Kürt halkını mücadelesine öncülük edilemeyeceğini, parti dışındaki çeşitli cephe örgütlenmelerle Kürdistan da ciddi hiçbir gelişme yaratılamayacağını, ayakta bile kalınamayacağını ifade etti. Bu bakımdan çare olarak partiyi kurdu. ‘Partisiz Kürdistan'da yaprak bile kıpırdamaz’ dedi.”

Bedeli ne olursa olsun mücadelelerini zafere taşıyacaklarını belirten Kalkan,  “Önder Apo ‘hiç kimsenin göze alamadığı, bir halkın ve ülkenin özgürlük mücadelesine öncülük edecek bir parti olma düzeyine ulaşmayı hedefledi. PKK gerçeğinin de burada ifade bulduğunu’ belirtti” şeklinde konuştu

‘ÖNDER APO VE KÜRDİSTAN’IN ÖZGÜRLĞÜNÜ YARATMADA KARARLIYIZ’

“Böyle bir mücadeleyi bedeli ne olursa olsun başarıyla sonuca götürmede kararlılığımız tamdır. Mücadelemizdeki kahramanlıklar, şehitlerimiz ve Önderlik gerçeğimiz bizim bu irade ve kararlılık gücümüzü güçlendiriyor” diyen Duran Kalkan, bu yılın PKK’nin 39. yılı zafer yılı olacağını söyledi. Kalkan konuşmasına şöyle sonlandırdı: “Partinin 39. yılı devrim, zafer ve özgürlük yılı haline getirebiliriz. Önder Apo’nun özgürlük, sağlık ve güvenlik sorunlarını çözmede, Kürdistan’ın özgürlüğünü yaratmada temel bir adım ve zafer yılı haline getirmede kararlıyız. Bu temelde bir kere daha Önder Apo’nun, tüm yoldaşların ve halkımızın parti ve diriliş bayramını kutluyor 39. yılda özgürlük mücadelesini yürüten herkese üstün başarılar diliyorum.”