Kayıp yakınları: Bize yaşatılan vahşet bugün de sürüyor

Amed'de insan hakları savunucuları ile aileler, kayıpların akıbetini sordu. Haci Bahri Akdemir ve Hayati Zengin’in akıbetinin sorulduğu eylemde, devletin vahşetinin günümüzde de sürdüğüne dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi üyeleri ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla gerçekleştirdiği eylem, 405'inci haftasında devam etti. Eylemde, 27 Kasım 1997'de Lice ilçesi Licok köyünde işkence edilerek katledilen Haci Bahri Akdemir ve Hayati Zengin’in akıbeti soruldu. 
İHD binasındaki eylemde konuşan İHD Amed Yöneticisi Adnan Örhan, "90'lı yıllarda yaşatılan bu vahşet günümüzde de devam etmektedir. Biliyorsunuz, öncelikle var olan baskı ve zulümlerle basın ve yayın yolu kapatıldı. Kapatılmaların ardından baskıların dozu arttı ve artmaya devam ediyor. Dün 370'ten fazla kurum ve kuruluş KHK kararı ile kapatıldı. Yapılan baskı ve kapatılmaları kınıyoruz" dedi.

AKDEMİR VE ZENGİN'İN HİKAYESİ

İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın ise Haci Bahri Akdemir ve Hayati Zengin’in hikayesini okudu. Yalçın, şunları aktardı:
“1994 yılında sık sık asker ve köy korucular tarafından baskıya maruz kalan Licok köyünde, yurttaşlar maruz kaldıkları baskılar nedeniyle köylerinden göç etmek zorunda kalıyordu. 27 Kasım 1994 tarihinde özel harekât timleri ve köy korucuları tarafından köye bir kez daha baskın gerçekleşti. Baskın sırasında köy halkı, darp edilerek işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Camide namaz kılındığı sırada, asker ve korucular tarafından camiden çıkarılarak darp edilen 60 yaşındaki Hayati Zengin, daha sonra kendisine ait ahıra götürüldü. Burada kurşuna dizilerek infaz edildi. 55 yaşındaki Hacı Bahri Akdemir isimli köylü de işkence edilerek ve kafatası parçalanarak öldürüldü. Haydar isimli korucu tarafından da 75 yaşındaki Asiye Pehlivan isimli kadının ayağına silahla ateş edildi, ağır yaralanan Pehlivan bu saldırı nedeniyle yaşamını kalıcı fiziksel hastalıkla sürdürmek zorunda kaldı. Yine İzzet Timurtekin ve Halit Aslan isimli köylüler de darp edilerek yaralandı ve gözaltına alınma endişesiyle hastaneye gidemediler. 23 yıl önce gerçekleşen bu olayın ardından yurttaşlar, köylerini terk etti. 2 yurttaş işkence edilerek katledildiği, 4 yurttaşın ise işkence nedeniyle yaralandığı bu olayın failleri cezasız bırakıldı."

MUTTAŞ: GÖZALTINA ALDILAR, KAYBETTİLER

Amed Dağkapı Meydanı’nda 13 Kasım 1994 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınmayan Ali Tekdağ'ın kardeşi Afife Muttaş ise kardeşinin daha önce defalarca gözaltına alındığını ardından kaybedildiğini söyledi. Kendilerinin de polisler tarafından sürekli gözaltına alındığını dile getiren Muttaş, "6 ay boyunca polisler tarafından yapılan ev baskınlarında işkence gördük. Kardeşimin akıbetini hala soruyoruz. Ben kardeşimin kemiklerini arıyorum. Kayıplarımızı arıyorsak bu neden bazılarının zoruna gidiyor. Kanımın son damlasına kadar kayıplarımızın kemiklerini arayıp akıbetlerini soracağım" dedi.