GÖRÜNTÜLÜ

'Kayyum sorunu çözümsüzleştirir!'

AKP iktidarının BDP’li belediyelere ‘kayyum ataması’ yapılacağı söylemleri değerlendiren kurum temsilcileri, olası kayyum atamasının halk tarafından kabul edilmeyeceğini ifade etti.

Kürdistan’da HDP’li milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından bu kez BDP’li belediyelere kayyum atanacağı açıklamasını yapan AKP Hükümetine kurumlardan tepki geldi. Çözümsüz bırakılan Kürt sorununu anti demokratik yöntemlerle çözeceği iddiasında bulunan AKP Hükümetini de uyaran kurumlar, Kürt halkının her türlü olası kararlara karşı alternatifi olduğu vurgusu yapıldı. ANF’ye konuşan seçilmişlerin görüşleri şöyle;

 

Batman Genel- İş Sendikası Eşbaşkanı Narin Erol: Son günlerde kayyum tartışmaları en çok belediyelerde çalışan işçileri etkiliyor. Şuan belediyelerde çalışan işçilerin psikolojini anlattığımda geceleri uykuları bile kaçıyor. Çünkü söylentilere göre kuyum atamalarının asıl hedefinin onlar olduğu, ve iş güvenceleri ne olacak? Tabi haklı olarak onlarda bu endişenin olması çok normaldır. Ancak biz sendika olarak bence DBP’li belediyeler örnek olabilecek belediyelerdir. Hem işçi hak, hukuku açısında, hem de halka hesap verebilirlik noktasında en dürüst çalışan belediyelerdir. Mesela Batman Belediyesinde hiçbir zaman müfettişler eksik olmadı. Her hafta bir müfettişin geldiğini çok iyi biliyoruz, ama eli boş döndüğünü de çok iyi biliyoruz. Yolsuzluk araştırması için geliyorlar ama taktir edip gittiğini biz duyuyoruz. Kayyum, orada iş yürümüyorsa, hak ve hukuksuzluk varsa gönderilir ancak örnek belediyelere kayyum göndermek Türkiye demokrasisine darbedir.

 

 

Batman İl Genel Meclisi Eş Başkanı Salih Altun: Son süreçte biz seçilmişlere dönük gerek saray tarafından, gerekse iktidar tarafından, ciddi bilinçli bir kampanya yürütülüyor. Sudan bahanelerle arkadaşlarımız cezaevlerine atılıyor. Diğer yandan belediye meclis üyelerimiz, il genel meclis üyelerimiz ve belediye başkanlarımız görevden uzaklaştırılıyor. Bu Hükümetin bize yönelik bir tasarrufuydu. Gerek bize ve gerekse Kürt siyasal mücadelesine yönelik devletin, hükümetin aldığı kararları pek önemsediğimizi söyleyemeyiz. Biz yine görevlerimizin başındayız, eskisi gibi çalışıyoruz, plan ve programımızı yapıyoruz. Biz başta söyledik, bizi görevden atmaya çalışan hükümetin kararını tanımıyoruz demiştik ve öyle oldu. Şimdi valiler de, bürokratlar da hükümetin bize yönelik aldığı kararları tanımıyor ve bize danışmak zorunda kalıyorlar. Sayın işçileri bakanı, başbakan, saray, çalışmalarımızdan şikayetçi oluyorlar. Bizim iyi hizmet etmediğimizi söylüyor. Ancak öyle bir şey olsaydı zaten ilk seçimde bizim gideceğimizi bilirlerdi ve kayyum atamalarına da gerek kalmazdı. Aslında bizim yaptığımız hizmetleri günlük olarak bürokratları tarafından kendilerine rapor şeklinde yollanıyor. Onun için bizim kan kaybetmemizi beklerken bundan dolayı tek adam rejiminin kararı olarak; biz bu belediyelere el koyacağız, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının da kaldırılmasıyla tümüyle Kürt siyasetini halk ile karşı karşıya getirme planları olsa da biz bu devleti çok iyi tanıyoruz. Devletin Kürtlerin imhasına yönelik geliştirdiği her hamlenin karşısında mutlaka bizim de kendimize göre bir planımız vardır. Bunlar kayyumu da atarlar, akla gelmedik çılgınları da akıllarından geçiriyor olabilirler, ama bu psikolojik savaşta kendileri zarar görecektir. Ayrıca belediyeler belediye başkanların malı değildir. Halkın malı olan belediyelere kayyum atmak halka kayyum atmak anlamına gelmektedir.  Bunu ne biz halkın seçilmiş iradesi olarak, nede halk bunu kabul edemez.

 

Batman Meclis Üyesi Necmi Dilmaç: Son dönemde hükümetin ve sarayın gündeminde olan kayyum atamalarla ilgili şunu belirtmek istiyorum; Kürt halkının seçilmişlerin iradesine ipotek konulmak isteniyor. 7 Haziran’dan bu yana AKP sisteminin saray ile birlikte Kürt halkına yönelik topyekun imha ve inkar politikası Varto’dan başlayıp, Nusaybin’e kadar bir imha ve savaş politikasına tanıklık etmekteyiz. Kentleri dahi yok etmeyi deneyen bu hükümet katliamla başaramayacağı planlarını bu kez halkın seçilmişlerine yönelik imha konpsetini devreye konulmak isteniyor. Ancak AKP iktidarı halkın iradesine bu denli kayyum ile el koymaya çalışırsa bunun karşılığı halk direnişi olacağı kessindir. Çünkü halk buna sessiz kalmayacaktır. Biz kayyumun halkı alıştıra alıştıra kanıksatmak isteniyor. Ama bunu hiç kimse kabul edemez.

 

...