‘KCK’ Ana davası görüldü

'KCK' Ana davasında savunma yapan Atalay, dava hakkında 8 yıldır konuşan hakim, savcı ve polislerin şu an tutuklu bulunduğunu belirterek, mahkeme heyetinin evrensel hukuk kurallarına göre hareket etmesini istedi.

‘KCK’ Ana davası Amed’de görüldü. Davada savunma yapan Batman Belediyesi eski başkanı Nejdet Atalay, dava hakkında 8 yıldır konuşan hakim, savcı ve polislerin şu an tutuklu bulunduğunu belirterek, mahkeme heyetinin evrensel hukuk kurallarına göre hareket etmesini istedi. 

Amed'de 2009 yılında "KCK" adı altında yapılan operasyonlarda 154 Kürt siyasetçi hakkında açılan "KCK Ana Davası"nın 73'üncü duruşmasına, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sabah saatlerinde başlayan ve başka davadan tutuklu Batman eski Belediye Başkanı Necdet Atalay'ın hazır bulunduğu duruşmada kapatılan KJA’nın üyesi Sara Aktaş’ın ifadesinin ardından ara verilmişti. Öğleden sonra devam eden duruşmada ilk olarak Aktaş’ın avukatı Keziban Yılmaz savunma yaptı. 

Müvekkili Aktaş’ın 2005 yılında kurulan Demokratik Toplum Partisi’nin kurucu üyesi olduğunu ve devam eden süreçte de Amed ve Ankara gibi merkezlerde il yöneticiliğini yaptığını belirten Yılmaz, müvekkilinin dosyasındaki tüm iddiaların tamamının siyasi faaliyetler olduğunu belirtti. Fiziki ve teknik takipte tutulan müvekkilinin hiçbir illegal girişiminin bulunmadığını vurgulayan Yılmaz, telefon dinlemelerinin de hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştirildiğini ve hükme esas alınamayacağını belirtti. 

Müvekkili Aktaş’a Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla ceza kesildiğini belirten Yılmaz, “Müvekkilimin Ankara’daki dosyası ile şu an burada görülen dosyadaki isnatlar neredeyse aynı ve aynı tarihte gerçekleşmiştir. Aynı iddialar esas alınarak müvekkilim hakkında ikinci defa ceza isteniliyor. Bu davanın iptalini talep ediyoruz” dedi. 

Yılmaz’ın ardından başka bir dosyadan tutuklu bulunduğu Siverek T Tipi Kapalı Cezaevi’nden getirilen Batman Belediyesi eski Başkanı Nejdet Atalay savunma yaptı. Davanın yaklaşık 8 yıldır devam ettiğini belirten Atalay, “2009’dan bu yana bu davaya ilişkin birçok kişi konuştu. Bu konuda da en çok FETÖ’nün aydınları, hakimleri, savcıları, polisleri, yazarları konuştu. Ancak şu an bunların sesi duyulmuyor. Kimisi tutuklandı kimisi de kaçtı. Bir de bu dosya hakkında 2009 yılından bu yana ben ve arkadaşlarım konuştu. Bu dosyanın yalan yanlış bilgilerle oluşturulduğunu anlatmaya çalıştık. Ancak geldiğimiz aşamaya baktığımız zaman heyetin 8 yıldır söylediklerini hiç dinlemediğini gösteriyor. Hakkımızdaki iddialar olduğu gibi mütalaaya dönüşmüş” dedi. 

Mahkemenin yapılan savunmaları pek dinlemediğini vurgulayan Atalay, “Yine de yargıya, adalete saygısı olan biri olarak savunma yapacağım. Gerçekler bu tür huzurlarda ortaya çıkar. Tarih herkesin hakkını teslim edecektir” dedi. 

Dosyasının telefon ve ortam dinleme tapeleri, ajandasında tuttuğu notlar ve parti olarak gerçekleştirdikleri eylemlerden oluştuğunu belirten Atalay, “Bu dosyaya kör bir gözle bakılsa dahi tüm bunların siyasi çalışmalar olduğu çok net bir şekilde görülecektir. DTP Diyarbakır İl Başkanlığı ve Batman Belediye başkanlığı dönemlerim de parti üyeleri, belediye başkanları, milletvekilleri ve akrabalarım ile yaptığım tüm görüşmeler örgüt talimatı olarak yorumlanmış” dedi. 

“Devlet kimi zaman Kürt siyasetinin önünü açıyor. Ancak hemen sonrasında ise bu dönemdeki tüm demokratik eylem ve etkinlikler suç sayılıp önümüze getiriliyor” diyen Atalay savunmasına şöyle devam etti: “Bu geçirdiğimiz sıkıntılı günler elbet geçecektir. Gün gelecek bu günleri gülerek hatırlayacağız. Umarım mahkeme heyeti de bu sıkıntılı günlerin etkisiyle dosyaya yaklaşmaz, evrensel hukuk ahlakını baz alarak hakkımızda karar verir.”

Atalay’ın avukatı Mustafa Yıldız ise, “Bu dosya Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi bir kumpas dosyası olarak değerlendirilmeli ve tüm sanıklar beraat etmelidir” dedi. Müvekkiline isnat edilen tüm suçlamaların DTP il başkanı ve belediye başkanlığı yaptığı dönemlerde olduğunu belirten Yıldız, “Bir siyasi partinin tüm çalışmaları kriminalize edilmiştir. Suç delili olarak dosyaya alınan tüm eylem ve etkinlikler DTP genel merkezinin kararıyla, demokratik siyaset çerçevesinde yapılmıştır. Kesinlikle hiçbir eylem illegal değildir. Eğer mahkeme heyeti bu eylemlerin illegal olduğunu düşünüyorsa ilk olarak bu eylemlere izin veren valileri yargılamalıdır” dedi. Dava dosyasının demokratik siyasete bir saldırı olduğunu savunan Yıldız, müvekkilinin beraatini istedi. 

Dava duruşmasına önümüzdeki hafta içerisinde tekrardan devam edilecek.