KCK: Sivas'ta katleden zihniyete karşı ortaklaşalım

KCK, Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirenleri anarak, "Halkımızı bu insanlık düşmanı faşist iktidara karşı mücadeleyi ortaklaştırmaya ve demokrasi mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz" dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Sivas Katliamı'nın yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

"Sivas’ta 33 aydın, yazar, sanatçı ve Alevi insanımızın katledilmesinin 23. yılında bu demokrasi ve özgürlük şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyor, bu katliamın sorumlularını nefretle kınıyoruz" diye başlayan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

'YENİ KATLİAM TEHLİKELERİ' UYARISI

"23 yıl önce insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri gerçekleştirilmiştir. Sivas’ın tam merkezinde, tüm devlet kurumlarının yanı başında, asker ve polislerin gözü önünde 33 insan diri diri yakılmıştır. Katiller, gözü dönmüş duygularla insanlar yanarken etrafında zafer dansı yapmışlardır. Bu gerçeklik, mevcut devlet zihniyetinin nasıl bir toplumsal karakter yarattığını ortaya koymaktadır. Sivas Katliamı ile birlikte milliyetçi, mezhepçi zihniyetin bu topraklarda nasıl bir katliam zemini ve kaynağı olduğu görülmüştür. O günden bugüne bu milliyetçi mezhepçi zihniyet daha da körüklenmiş, daha büyük katliam ve soykırımların zemini hazırlanmıştır. AKP iktidarının bugünkü zihniyeti ve söylemleri her an daha büyük katliamları gerçekleştirecek bir toplumsal ve siyasal durumu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle Sivas Katliamı'nı ortaya çıkaran toplumsal ve siyasal sistemin bırakılması ve son bulması bir yana, daha da tehlikeli hale gelmiştir. AKP, Ortadoğu'da yaşanan mezhep boğazlaşmalarını Türkiye içine taşıyan bir politika izlemiştir. Her an IŞİD zihniyetinin patlayıp Alevilere ve farklı inançlara yönelik yeni katliamlar yapmaları tehlikesi bulunmaktadır. 

Türkiye'nin yıllardır IŞİD, El Nusra, Ahrar El Şam ve diğer çetelerle ilişki içinde olması, zihniyet kardeşliğinden dolayıdır. Bu faşist ve çete örgütler de AKP iktidarı gibi milliyetçi ve mezhepçidirler. Aralarındaki tek fark Suriye’dekilerin Arap milliyetçisi olmasıdır. Bu iki milliyetçi eğilim bir, Kürt düşmanlığında, iki, Alevi düşmanlığında birleşmişlerdir. Rojava’da ve Suriye’de bu iki zihniyetin Kürt düşmanlığında nasıl ortaklaştığına tüm dünya şahit olmuştur.

'SİVAS'TA KATLEDENLER HER YERDE!'

Türkiye'de Sivas Katliamı'nı yapan zihniyet, şimdi he yerde kol gezmektedir. Zaten AKP iktidarı Gezi Direnişi'ne Alevi gençlerin yoğun katılması nedeniyle şimdi Alevilerin toplu yaşadığı mahalle ve şehirleri her fırsatta hedef olarak göstermektedir. Öyle ki Cizre, Sur, Silopi, Şırnak, Nusaybin, Gever, Hezex ve diğer Kürt şehir ve kasabalarında yaptığı yıkımı şimdi de Okmeydanı, Gazi, 1 Mayıs Mahallesi, Gülsuyu, Tuzluçayır gibi Alevilerin yoğun yaşadığı mahallelere taşırmak istemektedir. 

Sivas katliamı 23 yıl sonra Cizre, Sur, Nusaybin ve diğer Kürt şehirlerinde gerçekleştirilmiştir. Aynı zihniyetin benzer sonuçları doğurduğu bir daha görülmüştür. Cizre’de yüz kadar Kürt genci bizzat Türk devleti ve polisleri tarafından diri diri yakılmışlardır. Sivas’ta insanların yakılmasını seyredenler, Cizre başta olmak üzere Kürt şehirlerinde insanları bizzat kendileri yakmışlardır. 

Mevcut Türkiye'de tek tipçi zihniyeti savunmayan herkes düşmandır ve katledilmesi gerekenlerdir. Türkiye'deki bu zihniyet ve politika ortamında her kesim her zaman katliamlarla sonuçlanacak biçimde hedef olacak bir tehlikeyle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu gerçeklik Türkiye'deki mevcut milliyetçi, mezhepçi, otoriter, faşist, sömürücü iktidarın ve devlet zihniyetinin aşılarak demokratik bir Türkiye'nin yaratılmasını acil hale getirmiş bulunmaktadır."

'DEMOKRATİK TÜRKİYE'Yİ YARATALIM'

Açıklamada Sivas, Cizre, 1 Mayıs, Gezi ile demokrasi ve özgürlük mücadelesinde katledilenlerin anılarına demokratik Türkiye'nin yaratılmasıyla bağlı kalınabileceği vurgulandı.

KCK, açıklamasının sonunda şu çağrıyı da yaptı: "Bu temelde Alevileri, Kürtleri, emekçileri, kadınları, gençleri, Türkiye'de yaşayan farklı inanç ve kimlikte olan her kesimi; hak, adalet, eşitlik ve vicdan duygularıyla yaşayan tüm Müslüman halkımızı bu insanlık düşmanı faşist iktidara karşı mücadeleyi ortaklaştırmaya ve demokrasi mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz. Bu temelde Sivas Madımak’ta yakılarak katledilen özgürlük ve demokrasi şehitlerimize, Türkiye'yi demokratikleştirme ve herkesin dili, kültürü ve inancıyla özgür yaşamasını sağlama sözünü bir daha yineliyoruz."