KCK: Tutuklamalar ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı ayağa kalkalım

KCK, tutuklamalar ve dokunulmazlıkların kaldırılması girişimlerine karşı ayağa kalkmaya ve mücadeleyi yükseltmeye çağırdı. KCK, yaşamını yitiren Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Yüksel’in ailesi ve Botan halkına da başsağlığı diledi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı , Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Asya Yüksel’in de kahramanca şehit düşenler kervanına katılmış olduğunu öğrenmiş bulunduklarını belirterek, “Ailesinin, Botan halkının ve tüm Kürdistan halkının başı sağ olsun. Böyle bir evlat yetiştirdikleri için tüm ailesi ve halkımız onur duymalıdırlar. Asya Yüksel, Botan halkının ve tüm Kürt kadınlarının özgürlük ruhu olarak her zaman mücadelemizde yaşayacak, onların özgürlük ruhu ve iradesi halkımızı mutlaka özgür ve demokratik yaşama kavuşturacaktır” dedi.

ASYA YÜKSEL’İN DİRENİŞİ ÖZGÜR YAŞAMDA ISRARDIR’

“Asya Yüksel’in direnişi, özgür yaşamda ısrarın kararlılığıdır. Kürt kadınının özgür yaşamdaki ısrarının Cizre’de sembolleşen direnişçisi Asya Yüksel’in mirası, halkımızın süreklileşen direnişine ve serhıldanlarına öncülük yapacaktır” denilen açıklamada, “Halkımız bu büyük özgürlük abidelerinin izinde soykırımcı sömürgeci faşist saldırılara direnerek sadece Kürt halkının değil, Kürdistan’da gerçekleşen özgür ve demokratik yaşam temelinde Türkiye'yi de demokratikleştireceklerdir. Bugün Kürt halkının mücadelesi aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleşmesi için de yürütülmektedir” ifadelerine yer verildi.

KCK açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“AKP faşist iktidarı tüm bilinçli ve iradeli Kürtlere saldırarak halkımızın özgür yaşam iradesini kırmayı hedeflemektedir. Kürt yurtseverlerinin ve siyasetçilerinin tutuklanması, siyasi soykırımı aşmış, Kürt halkını soykırıma uğratma saldırısına dönüşmüştür.

Soykırım her zaman toplumların bilinçli insanlarının ortadan kaldırılmasıyla başlatılmıştır. Kürdistan'daki soykırım operasyonları, fiziki soykırım dahil kültürel soykırımı gerçekleştirme amaçlı yapılmaktadır. Şu anda binlerce siyasi tutukluya, belediye eşbaşkanları ve yerel yöneticilere parti eşbaşkanları da eklenmiştir. Dokunulmazlıkların kaldırılma girişimiyle zirveleştirdikleri siyasi soykırım, şimdi de Demokratik Bölgeler Partisi Eşbaşkanı Kamuran Yüksek’e kadar uzatılmıştır. Bu tutuklamalarla Kürt halkına özgür ve demokratik yaşamı düşünmeniz suçtur, yaşamanız ancak ve ancak Kürtlüğünüzden vazgeçmenizle mümkündür demektedirler. Özgür ve demokratik yaşamdan vazgeçmek, Kürt’ün kültürel soykırımla yok edilmesini kabul etmek anlamına gelmektedir. Özcesi saldırılar, Kürt’ün dili, kültürü ve kimliğiyle ulusal varlığına yöneliktir. Zaten her gün yaptıkları saldırıları Kürdistan’ı Türk vatanı yapmak olarak tanımlamaları bu anlama gelmektedir.

‘KÜRT HALKI SİYASİ SOYKIRIM SALDIRILARINA KARŞI DERHAL HAREKETE GEÇMELİ’

Kürt halkı siyasi soykırım saldırılarını ulusal varlığına bir saldırı olarak görmeli, kabul etmemeli ve derhal harekete geçmelidir. Öner Apo'ya komplo yapılarak İmralı’ya atılması nasıl ki Kürtleri soykırıma uğratma amaçlı gerçekleştiyse, şu anki soykırım operasyonları da bu amaçla gerçekleşmektedir.

Kamuran Yüksek ya da başka bir Kürt siyasetçinin tutuklanması bir kişinin tutuklanması değildir; tüm Kürt halkı üzerinde uygulanan bir soykırım politikasıdır. Bu nedenle Kürtler, Kürt demokratik siyasetçileri ve demokrasi güçlerinin Kürt siyasetçileri ve Kürt yurtseverlerinin tutuklanmasına karşı sadece açıklama yaparak tutum koyması yeterli değildir. Ancak her siyasi soykırım operasyonu bir serhıldan gerekçesi yapılır, bu temelde mücadele geliştirilirse, o zaman hem siyasi soykırım operasyonları durdurulur, hem de Kürt halkının özgürlüğü ve Türkiye'nin demokratikleştirilmesi için mücadele edilmiş olur.

Bu temelde tüm Kürt halkını, Türkiyeli ve Kürdistanlı demokrasi güçlerini Kamuran Yüksek’in tutuklanması ve dokunulmazlıkların kaldırılması girişimlerine karşı ayağa kalkmaya ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. “