GÖRÜNTÜLÜ

Kerküklü avukatlar: Bayrak asılması bir haktır

Kerküklü avukatlar, Kerkük’e asılan Kürdistan bayrağının asılmasının yasal hak olduğunu belirtti ve tepkilerin yerinde olmadığını söyledi.

 

ARİ CEBARİ: Bizce 2003 Irak’ta geliştirilen özgürlük sürecinde oluşturulan yasalarda Kerkük sorunun çözümü ciddi şekilde ele alınmadı. Kürtler o dönem gücü elinde bulunduran tek kesimdiler ve bu güçleriyle diğer kesimler üzerinde baskı kurup, Kerkük’ün Kürt kenti olduğunu kabul ettirebilirlerdi. Mevcut durumuyla anayasada tartışmalı hale gelmesini engelleyebilirlerdi. Ama önce anayasanın 58. daha sonra ise 140. Maddesi geliştirilerek bu durumda bırakıldı. Bana göre Kürt parlamenterlerin üzerinde tartışma yürütülen bölgelerin Kürdistan bölgesine dahil edilmesi için mücadele etmelidirler. Çünkü Kerkük tarihi olarak da bir Kürt kentidir.

Son günlerde il meclisinin bayrağın asılması kararı alması oldukça yerinde bir karardı. Yasaya göre de bu yerinde bir karardır. Halk da bu karara destek veriyor. Bundan sonra bu bayrağın indirilmesi kabul edilemez. Eğer öyle bir şey olursa bu Kürt siyaseti açısından büyük bir ayıp olur.

Şimdi bir de Şengal’e dikkat çekmek istiyorum. Çünkü Şengal de 140. Madde kapsamında yer alıyor. Burada bölge Bağdat hükümetleri Türk devletinin Şengal üzerinden oyun geliştirmesine, oraya karışmasına izin vermemelidirler. Buna engel uluslararası yasalar gereği de bir haktır. Kürdistan bölgesi de Irak merkezi hükümetine bağlıdır. İki hükümette bu konuda doğru tutum sahibi olmalıdırlar ve uluslararası yasaların kendilerine verdikleri hakkı kullanarak Türk devletine engel oluşturmalıdırlar.

‘ÇÖZÜM REFERANDUMLA GERÇEKLEŞİR’

 

 

SEYİT ÖMER KAKAYİ: Tüm dünya Kerkük’te farklı etnik, dini, kültürel yapıların olduğunu biliyor. Bugünlerde il meclisinin Kürt bölgesel bayrağının resmi kurumlara asılmasına dönük karar almasıyla kriz yaşanmaya başlandı. Türk devleti bu bayrağın indirilmesini istiyor. Bunu gerekçe yaparak baskı kurmak istiyorlar.

Benzer şekilde Şengal’de de sözde ‘Roj peşmergeleri’ üzerinden sorun yaratıyorlar. Kerkük ve Şengal hatta Xaneqin gibi değişik yerler anayasanın tartışmalı bölgelerini içeren 140. Maddesi kapsamında bulunuyorlar. Buralarda doğru çözüm referandumla gerçekleşir ve bunun artık yapılması gerekir. Bu şekilde Kürdistan bölgesine bağlanır da bence. Bu sorunlar da böyle aşılır.

Ama bugün Kürdistan bölge başkanı bağımsız Kürt devletinden söz ediyor. Bu sorunlar çözülmeden nasıl olacak? Şengal ve Kerkük gibi yerlerde değişik halkların iç içe yaşadığı, birçok devletin iç işlerine karıştığı bir yerde sorunları nasıl çözeceksiniz? O açıdan yapılması gereken 140. Maddenin uygulanmasıdır.

Türk devletinin Kandil alanına köylülere dönük, şehitliklere dönük hava saldırılarına bölge hükümetinin sessiz kalması kabul edilir bir şey değildir. Kerkük, Şengal sorunları nasıl çözülmesi gerekiyorsa ve bu Kürdistan’ın bağımsızlığı için ne kadar gerekliyse, Kandil’e dönük de tutum almak o kadar gereklidir. Çünkü burada yapılan saldırılarda sivil halk katlediliyor, ekonomik açıdan büyük zarar görüyorlar. Siz buna sessiz kalınca halk sizin bağımsız Kürdistan propagandanıza da inanmaz. Şimdi Güney Kürdistan halkı derin bir ekonomik kriz yaşıyor. Bu sorunları çözmeden biz bağımsız devlet ilan edeceğiz demek hiç de inandırıcı olmaz, kimse inanmaz.