Keskin: Dünya Sağlık Örgütü cezaevlerinde inceleme yapmalı!

İHD Eş Genel Başkanı Keskin, cezaevlerinde hasta tutsakların ağırlaşan durumları ve OHAL ile tedavi imkanlarının kalmadığına dikkati çekerek, Dünya Sağlık Örgütü’nü inceleme yapmaya çağırdı.

Adalet Bakanlığı, Türkiye ve Kürdistan’daki cezaevlerinde ağır ve sürekli hastalığı sağlık kurulu raporuyla tespit edilen hükümlü ve tutuklu sayısının 387 olduğunu açıkladı. Bakanlık, hasta tutsaklardan 114’ünün ise kanserli olduğunu belirtti.

‘Siyasi rehine’ muamelesi gören hasta tutsakların tedavi edilmedikleri her vakit yeni hasarlar oluşuyor.

Tahliye edilmelerinin önündeki en büyük engel ise; Adli Tıp Kurumu (ATK). Siyasi iradeden bağımsız olmayan ATK, verdiği raporlarla tutsakların tedavilerini imkansız kılıyor.

Konuya ilişkin görüştüğümüz İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı Eren Keskin, “Burada sorun şu; hasta mahpusların tahliye edilebilmeleri için Adli Tıp Kurumu’nun rapor vermesi gerekiyor. Cezaevinde tutulamayacaklarına ilişkin. Ancak ATK bir resmi bilirkişi kurumu. Tamamen bağımsız bir merkezin olması gerekiyor. ATK bağımsız değil; devletten maaş alıyorlar. Bu nedenle biz yıllardır; gerek işkencenin belgelenmesinde gerek bu cezaevlerindeki hasta mahpusların durumunun değerlendirilmesinde bağımsız bilirkişi kurumlarının, bağımsız hekimlerin yetkisi olması gerektiğini savunuyoruz. Demokratik ülkelerde de durum böyledir. Bunu düzeltmemek için direniyorlar. ATK de daima olumsuz kararlar veriyor” diye konuştu.

Müvekkili Velit Nas’ın, psikolojik olarak hasta ve tamamen başka bir dünyada yaşadığını ifade eden Keskin, “ATK cezaevinde kalabilir raporu verdiği için tahliye olamıyor. Hiçbir şekilde içeride tutulamayacak bir insan. Bu nedenle hasta mahpusların durumunu siyasi iradeden bağımsız olarak tartışamayız” dedi.

‘CEZAEVİNDE TEDAVİ OLMAZ’

Keskin, son dönemde yapılan R Tipi Cezaevlerinde hasta mahpusların tedavi olma imkanlarının bulunmadığını belirterek, şunları kaydetti: “Tam teşekküllü bir hastane olmadan hastaların tedavileri mümkün değilken; cezaevinde tedavi hiç mümkün olamaz. Hiçbiri de tedavi edilmiyor zaten. Sibel Çapraz, bundan bir süre önce kendisini cezaevinde ziyarete gittiğimde, tek kişilik bir hücrede ve tuvaletin bu hücrenin içinde olduğu bir odada yaşıyordu. Son derece steril bir ortamda yaşaması gerekirken, tuvaletin içinde olduğu bir hücrede yaşıyor. Bizimle alay etmesinler. Oradaki koşulları bilen avukatlarız. Hiçbirinin durumu iyi değil. Maalesef rehin olarak tutuluyorlar.”

‘SİYASİ REHİNELER’

Mardin Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk’ün durumunun sağlığı üzerinden tartışılmasının yanlış olduğuna dikkati çeken Eren, “Kendisinin de zaten bu konuda rahatsız olduğunu biliyorum. Tamamen siyasi iradeyle orada tutuluyorlar. Ama Ahmet Türk 74 yaşında ve hasta bir insan. Vicdani tüm kurallardan uzaklaşmış bir hukuk sistemi var” dedi.

‘ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER HATIRLATILMALI’

Cezaevlerinde hasta mahpusların sağlık durumlarının her geçen gün kötüye gittiğine vurgu yapan İHD Eş Başkanı Eren Keskin, “İnsan Hakları Derneği olarak sürekli çağrı yapıyoruz ama bu konuya Dünya Sağlık Örgütü’nün konuya el atması gerekiyor. Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası sözleşmeler var. Bunlara uygun davranmıyor. Uluslararası denetimler çok eksik, bir an önce görevlerini yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.