Kobané savaşında aktif bir rol oynayan YPG Savaşçısı Egid Kobané, savaş dönemini ANF'ye anlattı.

DAİŞ çetelerinin tank, top, füze, havan ve ferdi tüm ağır silahlar ile Kobané’ye saldırdığını hatırlatan Kobané, şunları ifade ediyor:

"Musul, Şengal ve Tabka’yı işgal ederek çok sayıda tank, top, füze, havan ve ferdi ağır silahları ele geçirmişlerdi.

Bununla birlikte çok sayıda kişiyi de Avrupa, Asya, Kafkasya başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden bünyelerine katmışlardı. Özellikle Çeçenistan ve Afganistan’da daha önce savaşan kişileri. Suriye ve Irak’ta birçok yeri işgal altına alıyorlardı.

Bu işgallerde Ortadoğu’yu dizayn etmek isteyen uluslararası ve bölgesel güçlerden de destek alıyorlardı. Bunun verdiği özgüven ile birlikte Kobané’ye yönelik işgal harekatı başlattılar."

DOĞU CEPHESİNDE SAVAŞTI

DAİŞ çeteleri Kobané kırsalında ilerlemeye başlayınca ve Doğu cephesinde de çatışmalar şiddetlenince savaşa dahil olmaya karar verdiğini ifade eden Kobané, "Beğdiq ve Hurî civarında savaşa dahil oldum" dedi.

Egid Kobané, Doğu cephesinde, en şiddetli çatışmalara sahne olan alanlardan biri olan Kültür Sanat Merkezi çevresinde, Şehit Numan Amed komutasında DAİŞ çetelerine karşı savaştığını dile getirdi.

Kobané savaşı boyunca 2 kez yaralandığını söyleyen Kobané, ilk yaralandığında Kuzey Kürdistan’a tedaviye götürüldüğünü, ancak burada kısa bir süre kaldığını ve kaçarak tekrar direnişe dahil olduğunu ifade etti. İkinci yaralanmasında ise Kobané’de tedavi olduğunu ve ardından yeniden direnişe katıldığını söyledi.

'DAİŞ ÇETELERİNİN İLERLEYİŞİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTIK'

DAİŞ çetelerinin elindeki teknik üstünlüğü kulanarak Kobané’yi doğu, güney ve batıdan işgal altına aldığını ve kenti kuşattığı ifade eden Kobané, DAİŞ çetelerinin ilerleyişini engellemek için yoğun çaba verdiklerini söyledi.

Kobanê, Kobané’yi karış karış bildiği için o dönem sabotajcı olarak görev yapmış. 

"DAİŞ çeteleri doğu, güney ve batıdan kenti kuşatmıştı. Biz de DAİŞ çetelerinin ilerleyişini engellemek için kentte büyük hendekler kazıyorduk. Ancak sadece bu yetmiyordu.

Ve DAİŞ çeteleri ilerleyişini sürdürüyordu. Denetimimizde sadece 2 sokak kalmıştı. Ben ve birkaç arkadaşım DAİŞ çetelerinin ilerleyişini engellemek için DAİŞ çetelerinin kullanacağı tüm yolları, sokakları mayınladık. Böylece DAİŞ çetelerinin ilerleyişini kısmen erteleyebildik ve engelleyebildik."

'BAKUR GENÇLİĞİNİN DİRENİŞE YOĞUN KATILIMI OLDU'

O dönem kendilerine en büyük morali Kuzey Kürdistan gençliği ve halkının verdiği söyleyen Kobané, yüzlerce Kuzey gencinin sınırları parçalayarak Kobané’ye geldiğini ve destan yazdığını kaydetti.

"Elimizde 2 sokak kalmıştı. Yine de teslim olmadık, direndik. Bakur halkımız ve özellikle Bakur gençliği Kobané’ye yönelik başlatılan işgal saldırılarının ilk gününden bu yana ayaktaydı.

Bakur halkı ve gençliği eylemi devrimci savaş pratiğine dökerek Kobané’ye yoğun bir şekilde geldi ve direnişe katıldı. Kobané savaşında zafer kazanıldıysa kuşkusuz en büyük nedeni Bakur gençliğinin savaşkanlığı olmuştur."

'APOCU FEDAİ RUH İLE SAVAŞTIK'

Kobané direnişine yoğun katılım gösteren Bakur gençliğinden aldıkları taze güç ve moral ile DAİŞ çeteleri karşısında ilerlemeye başladıklarını kaydeden Egid Kobané, kısa süre içinde DAİŞ çetelerini yıpratmaya başladıklarını belirtti.

Kobané, YPG/YPJ savaşçılarının gerilla tarzı eylemler ile DAİŞ çetelerini şaşkına uğrattığını vurguladı.

Kürt halkının YPG/YPJ ile birlikte kahramanlık çağını yaşamaya başladığını dile getiren Kobanê, Kobané’de ortaya çıkan direniş ve faşizme karşı duruşun tüm dünya insanlığını etkilediği dile getirdi.

Kobané, Rojava’nın birçok farklı alanında da benzer direnişlerin insanlığa ilham olmaya devam ettiğine dikkati çekerken, "Rojava gibi daracık bir alanda, düz bir coğrafyada büyük güçlere, büyük tekniklere karşı duruş ancak teslim olmamakla mümkün olmuştur. Kürt halkı Kobané şahsında Rojava’da, dünyada eşine ender rastlanılacak olan bir faşizme karşı Apocu fedai ruh ile savaşmıştır. Apocu fedai ruhu kuşanan YPG/YPJ savaşçıları da böylece dünyanın vicdanı olmuş ve tüm insanlık değerlerini savunmuştur. Ve Kobané şahsında Rojava insanlık değerlerinin fedai tarzda savunulduğu ilerici bir insanlık mevzi ve insanlık devrimi olmuştur" dedi.

DAİŞ çeteleri karşısında devletlerin de dahil birçok gücün kaçtığını vurgulayan Kobanê, KDP ve ENKS'lilerin de arkalarına bakmadan kaçtığını ifade etti.

Kobané, Musul ve Şengal’in de bu şekilde DAİŞ çetelerinin işgali altına girdiğini belirterek yine kendisine Kürt diyen birçok kişinin de DAİŞ çetelerine karşı mücadele etmek yerine Erbil, Duhok, İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya ve Avrupa’da yaşamayı tercih ettiğini söyledi.

Tam da böylesi bir ortamda yiğit Kürt kadın ve erkeklerin efsanevi bir direniş ortaya koyduğunu ve kahramanlık gerçeğinin bu şekilde ortaya çıktığını vurgulayan Kobané, şöyle dedi:

"Kahramanlık gerçeği her şeyden önce bir halkın kendisini yeniden var etme tarihidir. Dünyanın birçok halkında bu tarihi an ve zamanlar var olmuştur. Kobané savaşı ve kendisini halkına ve devrime adayanları bu temelde ele almak gerekiyor."

'HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ YAŞANAMAZ'

Kobané, devrimci mücadelenin sürdüğünü, şehadetler yaşandığını, bu kadar şehadetin yaşandığı bir yerde, sanki bir şey yokmuş gibi yaşamanın da yapmanın doğru olmadığını belirtti.

Böyle davrananların büyük bir gaflet içerisinde olduğunu söyleyen Kobané, Kürt halkının içerisinden geçmekte olduğu tarihi sürece denk düşen bir yaklaşım içerisinde olunmasını gerektiğini vurguladı.

HALKLARA ÇAĞRI

Egid Kobané, "Halkımızı şehitlere bağlılık temelinde hareket etmeye, şehitler etrafında daha fazla kenetlenmeye, devrimci öncülerin ruhu ile mücadele saflarına katılmaya davet ediyorum" dedi.