Kürt çiftçi ve esnaf: AKP hayvancılığı öldürüyor!

Tarım ve hayvancılıkla bilinen Urfa’nın çiftçi ve esnafı da AKP politikalarından şikayetçi.

Kürdistan'da hayvancılığın bitme aşamasına geldiğine ve bunda devletin bilinçli rolü olduğuna dikkat çeken çiftçi ve esnaflar, OHAL'in de işlerine olumsuz etkisi olduğunu söyledi.

‘HAYVANCILIK BİTMEK ÜZERE’

Mustafa Gündoğan, 22 yıldır hayvancılıkla uğraşıyor. Her şeyin fiyatının artmasıyla hayvancılığın da çok pahalı bir hal aldığına dikkat çekerek, “Yıl içerisinde adakları da sayarsak tükettiğimiz küçükbaş hayvan sayısı 1000'i geçmiyor. Bu sayıyı göz önünde bulundurunca, Kurban Bayramında satacağımız kurbanlıkların da sayısı neredeyse belli oluyor. Şimdi bulunduğumuz hayvan pazarına baktığımızda da pek bir hareket yok. Bu yıl saman ve arpa çok pahalı olduğundan, küçükbaş hayvan çok pahalı. Genelde bölge insanı ve özellikle de Urfa insanı mevsimlik işler için hâlâ dışarıda olduğundan, insanımızda ne kurbanlık alabilecek para var ne de kurbanlık alabilecek durum var. Yani geçmiş yıllara oranla bu yıl iyi bir kurbanlık satışı olamayacak. Çünkü hayvancılık neredeyse bitmiştir” dedi.

‘DIŞLANIYOR, DESTEKLENMİYORUZ’

Devletin bu alana bir desteğinin olmadığına ve bölge insanının destek taleplerinde ötekileştirildiğine değinen Gündoğan, ‘‘Devletin bu anlamda yardımcı olması gerekirken, herhangi bir desteğini göremiyoruz. Kendi imkanlarımızla hayvancılığı ayakta tutmaya çalışıyoruz. Öyle ki ya borçlanıyoruz ya da kabul edilmez isek de kredi başvurusunda bulunuyoruz. Neden kredi başvurularımızın kabul edilmediği de başlıca bir sorun. Urfa'da başvurduğumuz kredi onaylanmıyor, gidip Hatay veya farklı şehirlerde başvurup, onaylandığına tanık oluyoruz. Bu da gösteriyor ki bölge insanımız bütün alanlarda dışlanıyor, desteklenmiyor” şeklinde konuştu.

‘OHAL’DE HAYVANCILIK ÇEKİLMEZ OLUYOR’

Bitme eşiğinde olan hayvancılığın OHAL şartlarında ciddi keyfi uygulamalara maruz kalmakla daha çok kötüleştiğini belirten Gündoğan, şöyle devam etti: “Urfa büyük bir şehirdir, tarımı ve hayvancılığıyla da bilinen bir kentimizdir. Böyle bir şehirde hayvancılık çok kötü bir derecededir. Bitmeyle yüz yüze gelmiş hayvancılık piyasası birkaç kişinin elindedir. Yani ortada bir rant durumu söz konusu ve bundan kaynaklı gelişen karaborsa da ortaya çıkıyor. OHAL şartlarında hayvancılık yapmak da durumu daha çekilmez hale getiriyor. Hayvanların küpeleri ve sağlık raporları Tarım Müdürlüğü tarafından verilmiyor. Bundan kaynaklı hayvanları bir yerden başka bir yere götürdüğümüzde yol kontrollerinde çok sıkıntı yaşıyoruz. Çoğu zaman para cezası alıyoruz ya da hayvanlarımız keyfi bir şekilde bizden alınıp kesiliyor."

‘YERLİYE DESTEK YOK, İTHAL ET GETİRİLİYOR’

Çocukluğundan bu yana hayvancılıkla uğraştığını belirten Karadayı Yaman da devletin çiftçiyi, esnafı ihmal edip, dışarıdan ithal ürün, hayvan getirdiğine de değinerek, “Günümüzde hayvancılık en değersiz iş olmuştur. 50 yıldır bu işi yapıyorum ama hep zarar görüyorum. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur derler ya, bu yıl kurban satışlarının ne derece olacağı da az çok bellidir. Küçükbaş hayvan, yeminden dolayı pahalı görülüyor. Günümüzde zaten geçim sıkıntısı yaşayan halkın kurban almaya gücü yok. Kasabın kendisi bile et yiyemiyor. En ucuz kurbanlık, bir maaşa tekabül ediyor. Ülkedeki verilen maaş da bellidir zaten. Dövizin bir yükselip bir düşmesi de bu durumumuzu etkiliyor. Devlet kendi vatandaşını arka planda tutup, dışarıdan ithal et getiriyor. Hem halk nezdinde hem de iş alanlarında demokratik düzen olması gerekiyor” şeklinde konuştu.