Türk devlet mahkemeleri skandal bir kara daha imza attı. Nusaybin’de 14 Mart 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı sırasında evinde kalarak sokağa çıkmayan Hanse ana ve yeğeni Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Mazlum Deniz, evlerin rastgele bombardımana tabi tutulması üzerine 16 Nisan günü 155 polis hattını arayarak evden çıkmak istedi. Hanse ana ve yeğen Mazlum’u tahliye eden devlet güçleri, olayı “Örgüt üyeleri teslim alındı” şeklinde havuz medya eliyle servis etti. Devlet güçlerinin mizanseni ardından Hanse ana ve Mazlum, gözaltına alındı. Günlerce süren gözaltı ardından, Hanse ana serbest kalırken, Mazlum ise tutuklanarak Mardin E Tipi kapalı cezaevine gönderildi.

SKANDAL İDDİANAME SKANDAL KARAR İLE SONUÇLANDI

Mardin Cumhuriyet Savcısı hazırladığı iddianame de Hanse ana ve yeğeni Mazlum’un sokağa çıkma yasağı sırasında sokağa çıkmamasını “Hayatın olağan akışına aykırı” bularak, bu durumu örgüt üyeliğine kanıt saydı ve cezalandırılmalarını istedi. İddianameyi bu şekliyle kabul eden Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise skandal iddianameyi skandal bir karar ile sonuçlandırdı. Mahkeme “Bir ay boyunca örgütle bağı bulunmadan Nusaybin’de evinde bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır” diyerek, hem de örgüt üyeliğinin üst sınırı olan 13 yıl 6 ay ceza ile Hanse ana ve yeğeni Mazlum’u cezalandırdı. Hanse ana hakkında jet hızıyla tutuklama kararı çıkartıldı.

AV. BAGİ: SADECE TRAJİKOMİK

Skandal kararı değerlendiren dava avukatı Ziya Bagi, devletin aldığı karar ile insanların sokağa çıkmasının yasaklandığını, devletin mahkemesinin ise sokağa çıkmadıkları için insanları cezalandırdığını söyleyerek, bunun trajikomik bir hukuk skandalı olduğuna dikkat çekti. Kararı temyize taşıyacaklarını ve itirazda bulunacaklarını da açıklayan Av. Bagi, böyle bir hukuksuzluğun tarihte az görüldüğüne vurgu yaptı.

‘BU DURUMDA 10 BİN NUSAYBİNLİ ‘ÖRGÜT ÜYESİ’ SAYILIR’

On bin Nusaybinlinin yasak boyunca evinde kaldığını da hatırlatan Bagi, “Binlerce insanın evlerinden çıkmadığını ve korunduğunu bizzat Mardin valiliği övünerek açıkladı. Şimdi bu karar ile 10 bin Nusaybinli ‘Örgüt üyesi’ olmaktan yargılanabilir” dedi.

Cezanın örgüt üyeliğinin üst sınırına en yakın ceza olan 13 yıl 6 ay olmasını da “Skandal içerisinde skandal” olarak değerlendiren Bagi, mahkeme heyetinin daha önce hiçbir suç işlememiş ve benzer bir ceza almamış bu kişilere bu kadar yüksek bir ceza vermesinin de politik bir karar olduğunu kaydetti.

Dava’nın takipçisi olacaklarını belirten Av. Bagi, bu kararın asla kabul edilemeyeceğini ifade etti.