MAKALE-Şehitler halkı Kürt halkı, şehitler partisi PKK

PKK, Mayıs Ayını ‘Şehitler Ayı’, 18 Mayıs’ı ise ‘Şehitler Günü’ olarak ilan etmiştir. 18 Mayıs, Apocu grubun önderlerinden Haki Karer’in şahadet yıldönümüdür.

PKK, Haki Karer’in şahadetinden sonra kurulmuştur. Haki Karer’in şahadeti Apocu grup için dönülmez bir yol ortaya çıkarmıştır. Artık uğruna büyük şehit verilmiş bir dava vardır. Bu şahadet ve bu davanın bir partiye sahip olması kararı verilmiştir. Haki Karer’in şahadetinden sonra partinin kuruluşu gerçekleşmiş, böylece bu şahadetten sonra mücadeleyi geliştirme ve yeni bir aşamaya taşırma geleneği yaratılmıştır. Şahadet PKK için değerlere bağlılık, değerleri geliştirme andı olmuştur.

PKK öncülüğünde gelişen Kürt Özgürlük Hareketi'nin 15-20 bin, halktan 50 bin şehidi vardır. Bu özgürlük şehitlerini bir daha minnet ve saygıyla anıyoruz. Gerilla mücadelesinde bu düzeyde şehit verilmesi büyük bir mücadele yürütüldüğünün kanıtıdır. 50 bin şehit en azından 50 bin gazi demektir. On binlercesi 10 ile 25 yıl arasında zindanlarda tutulmuştur. Kadro, sempatizan, taraftar ve yurtsever olarak yüz binlerce Kürt göz altına alınmış, işkence ve baskı görmüştür. Bu büyük mücadele bugün de Kürdistan'ın dört parçasında sürmektedir.

Sömürgeci soykırımcı güçler onlarca yıldır Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etmek için saldırmışlar, her türlü katliamı, zulmü ve baskıyı yapmışlar; ancak bu mücadeleden her zaman güçlenerek çıkan Kürt Özgürlük Hareketi olmuştur. Soykırımcı sömürgecileri boşa çıkaran ve Özgürlük Hareketi'nin gelişmesini sağlayanlar her zaman o dönemde fedaice direnip şehit düşenler olmuştur. Fedaice direnip şehit düşenler saldırıları boşa çıkarmıştır. PKK'de saldırıları boşa çıkaran şehitleri her zaman mücadeleyi yükseltme gerekçesi yapmıştır.

Her dönemde saldırıları boşa çıkaran ve mücadeleyi geliştiren şehitler olduğundan, PKK ölçülerini yerinde ve zamanında en iyi temsil edenler olarak şehitler PKK'nin temel değeri ve temel ölçüleri haline gelmişlerdir. Bu nedenle PKK Önderliği, “PKK şehitler partisidir” demiştir. Kendisini de bu şehitlerin emeklerine layık olmaya çalışan, onların partisini sahiplenen ve geliştiren olarak ifade etmiştir. Ben de onların amaçlarını gerçekleştirmek isteyen ve onların emrinde olan bir militanım demiştir. Gerçek PKK’lilerin şehitler olduğunu, tüm partilileri ve sempatizanları onların ölçülerine kavuşmayı ve onların düzeyinde mücadele vermeyi hedefleyen militanlar topluluğu olarak tanımlamıştır. Gerçek PKK ölçüsünün şehitler olduğu ortaya konulmuş, bu ölçüler Özgürlük Hareketi'nin yenilmezliğinin temeli olmuştur. Şehitlik ölçülerine ulaşmak isteyen bir militan topluluğu yenilgiye uğratmak da mümkün değildir. Çünkü fedailik yenilmez. Fedailerle savaşanlar sonunda diz çökmek zorunda kalırlar. PKK böyle bir mücadele örgütüdür. “Mezarıma halkına borçludur yazın”, “Yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyorum”, “Canımdan başka bir şeyim olsaydı da verseydim”, “Direnişimiz de şahadetlerimiz de muhteşem olacak” diyen bir PKK gerçekliği yenilebilir mi? Bu değerler sahiplenildiği müddetçe PKK'yi yenilgiye uğratmak mümkün değildir. Böyle militanlar topluluğundan oluşan PKK daha şimdiden zaferi kazanmıştır. Şimdi ve önümüzdeki yıllar da önceki yıllarda olduğu gibi özgür ve demokratik yaşam tarihinin zaferinin yazıldığı yıllar olacaktır.

PKK'nin öncülük ettiği Kürt Özgürlük Mücadelesi, Ortadoğu'nun en eski devlet geleneğini, egemenlik gücünü temsil eden Fars, Arap ve Türk egemenliğine ve sömürgeciliğine karşı mücadeleyi vermektedir. Türk devleti tüm imkanlarını kullanarak Kürt’ü soykırıma uğratmak istemektedir. Bu amaca ulaşmak için kendini pazarlamadığı devlet ve örgüt kalmamıştır. Kürt soykırımını gerçekleştirmek için kurmadığı kirli ilişki, kullanmadığı yol ve yöntem kalmamıştır. Kürt düşmanları zalimin zalimidirler. Bu nedenle Kürt’ün varlığını inkar etmektedirler. Kürt’ün özgür ve demokratik yaşam mücadelesini ezeceklerine inanmaktadırlar. Kirli ilişkiler ve devlet imkanlarıyla soykırım politikalarında ısrar etmektedirler. İşte böyle bir soykırımcılığa karış direniş ve mücadele de ancak fedaice olursa başarılı olur. Kürt ve Kürdistan gerçeğinde sıradan bir mücadeleyle başarılı olmak, sonuç almak mümkün değildir.

Kürt Özgürlük Hareketi'nin fedaice mücadele yürütmesi Ortadoğu'nun ve soykırımcı sömürgeci güçler gerçeğinin karakteriyle bağlantılıdır. Bu açıdan PKK şehitler partisi olarak, şehitleri ölçü alarak mücadeleyi yükseltmekte ve başarılar elde etmektedir. Şehitler ölçülerini esas almadan, şehitler gerçeğinin mücadele tarzına ulaşılmadan ne partili olunabilir ne de mücadelede başarı kazanılabilir. Bu yönüyle şehitler Kürt toplumunun temel kutsalları olmaktadırlar. Çünkü Kürt varlığını bu kutsallığa borçludur. PKK bu karakteriyle kutsal özellikler taşıyan bir partidir. Bu yönüyle de PKK Kürt halkı açısından kutsallık düzeyinde bir partidir.

Tüm PKK’liler, PKK militanları da bu kutsallığa ulaşmak için mücadele etmektedirler. Şehitlerin ölçüsünü esas almanın ve bu ölçüleri yaşatanın, başarılı mücadele yürütmenin şehitler ölçüsüne ulaşmakla olduğu bilinci öz itibariyle Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam bilinci ve şifresidir.

Tüm PKK’liler bu bilinçte olduğu gibi, Kürt halkı da bu bilinçtedir. Bu açıdan dünyada şehitlere en büyük değeri veren de Kürtlerdir. Kürt halkı şehitlerine çok bağlıdır. PKK şehitler partisi olduğu gibi, Kürt halkı da şehitler halkıdır. Kürt halkı şehitler vererek kendini var etmiştir. Eğer şehitler verilmeseydi şimdi ne PKK, ne de Kürt halkı var olabilirdi. Bu, Kürt halk gerçeğinin de diyalektiğidir. Bu coğrafyada özellikle soykırım çağı olan ulus devlet çağında başka türlü ayakta kalınamazdı. Kürt halkı ya on binlerce şehit vermeyi göze alacaktı ya da tarihten silinecekti. PKK ya şehitler partisi olarak fedaice direnip kendisini var edecekti, ya da saldırılar karşısında tasfiye olup yok olacaktı. Şehitler partisi ve şehitler halkı olmak bir tercih değildir; Kürt ve Kürdistan gerçeğinin ortaya çıkardığı bir durumdur. Zaten bu gerçeklik kavranılmadan da özgürlük ve demokrasi mücadelesi verilemez ve özgür yaşama kavuşulamaz.

Bu halk gerçekliği ve mücadele diyalektiği zorluklar demektir, acı demektir. Bundan kaçmak mümkün değildir. Ancak bu diyalektiğe göre hareket edildiğinde ve gerekleri yerine getirildiğinde PKK ve Kürt halkı var olmakta ve kendini güçlendirmektedir. Bugün PKK ve Kürt halk gerçekliği Ortadoğu'da özgür ve demokratik yaşamın öncüsü haline gelmişse, bunu yaratan, zorlu mücadele içinden geçilme gerçekliğidir. Demirin çelik haline getirilmesi gerçeği ateşte su verilerek ortaya çıkarılıyorsa, PKK ve Kürt halk gerçeği de böyle oluşmaktadır. Zaten özgür ve demokratik yaşamın güvencesi de bu hale gelmekten geçmektedir. Yoksa soykırımcı sömürgeci güçler karşısında ayakta kalmak ve başarılı olmak mümkün değildir.

Bu açıdan PKK ve Kürt halk gerçeği karşısında saygılı davranmak gerekir. Bu gerçeklik karşısında durup düşünmek gerekir. Kürt halkına ve PKK'ye yüzeysel yaklaşım olmaz. Bu halk gerçekliğini ve PKK'yi tüm Kürtler ve dostları iyi anlamalıdırlar. Bu halkın ve parti gerçeğinin ateşler içinde, zorluklar içinde, acılar içinde büyük fedailiklerle yaratıldığı çok iyi görülmelidir. Şahadetler böyle bir halk ve böyle bir parti yaratmıştır. Bu açıdan tüm Kürt halkına, gençlerine, kadınlarına, PKK kadro ve sempatizanlarına düşen sorumluluk, şehitler halkı Kürt halkı ölçülerine, şehitler partisi PKK ölçülerine ulaşmaktır. Onurlu, özgür ve demokratik yaşamı kazanmanın bu ölçülere ulaşmaktan başka bir yolu olmadığı bilinmelidir.

Tüm parti şehitlerini, tüm halk şehitlerini bir daha minnet ve saygıyla anıyorum. Onların yarattığı ölçü ve değerler bizlere mutlaka kazandıracaktır. Bu açıdan bu şehitler ayında Haki’den Mehmet Tunç’a kadar şehitler gerçeğini anlamak ve bilince çıkarmak PKK'yi de, Kürt halkını da başarıya kavuşturacaktır.

Kaynak: Yeni Özgür Politika gazetesi