Kasım ayı bitti ama PKK’nin kırkıncı yıla giriş kutlamaları devam ediyor. Dağdan şehre, Bakur’dan Rojava’ya, Kürdistan’dan yurtdışına kadar her alanda Kürtler kırkıncı mücadele yılına girişi coşku içinde kutluyorlar. Başta gerilla olmak üzere kadınlar ve gençler kırkıncı özgürlük yılına coşku ve umut içinde giriyorlar. Kutlamalara katılan kitlelerde genel olarak coşku ve umut yanında gözle görülür bir öfke de var. Çünkü herkes AKP-MHP faşizminin zulmünü ya yaşıyor ya da görüyor. Kürt düşmanı Tayyip Erdoğan diktatörlüğünün var olduğu müddetçe daha fazla saldıracağını biliyor. Böylece içine girilen kırkıncı PKK yılının daha büyük bir mücadele ve direniş yılı olacağını anlıyor.

Kırkıncı PKK yılına giriş kutlamalarının çok önemli bir yanını Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı selamlamalar ve özgürlük talepleri oluşturuyor. Kutlamalarda söz alan herkes, öncelikle Kürt Halk Önderini selamlıyor ve özgürlük talebini dile getiriyor. Kutlama alanlarında Önder Abdullah Öcalan’ın adı her geçtiğinde kitlelerde uğultu düzeyinde sesler yükseliyor. Her yerde sürekli “Bijî Serok APO” sloganları atılıyor. Kitleler kendine kimlik ve özgür yaşam bilinci kazandıran Önder Abdullah Öcalan’a çok güçlü bir biçimde sahip çıkıyor. Nasıl sahip çıkmasın ki! Bugün ulaşılan bilinç, örgütlülük, cesaret, fedakârlık, yani her türlü kazanımın yaratıcısı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dır. Dünyada Önder Abdullah Öcalan’ın Kürtlere kazandırdıklarını herhalde başka hiçbir önder bir halka kazandırmamıştır.

Meydanlardaki kutlamalarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile birlikte bir de kırk yıllık özgürlük mücadelesinin sayıları kırk bine ulaşan kahraman şehitleri dile getiriliyor. Önder Abdullah Öcalan’ı selamlayan herkes, ardından da özgürlük mücadelesi şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor. İlk büyük şehidimiz Haki Karer ile başlayan ve son büyük şehidimiz Delal Amed ve Azê Malazgirt’e kadar uzanan tüm şehitler saygı ve sevgiyle anılıyorlar. Kutlama meydan ve salonlarını söz konusu şehitlerin farklı ebatlardaki resimleri süslüyor. Hemen hemen tüm katılımcılar Önder Abdullah Öcalan ile birlikte bir veya birkaç şehidin resmini elinde taşıyor. Bu biçimde Kürt halkı şehitlerini anarak Onlara olan vefa borcunu ödemeye çalışıyor. Nasıl çalışmasın ki! Başta kadınlar ve gençler olmak üzere Kürt halkına her şeyi kazandıran Önder Abdullah Öcalan ile birlikte kahraman şehitlerimiz oluyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, PKK’yi bir “Şehitler Partisi” olarak tanımlamış bulunuyor. Tüm özgürlük mücadelesi şehitlerinin PKK biçiminde yaşadıklarını belirtiyor. PKK’nin, “Benim gizli ruhum gibiydi” dediği Haki Karer’in anısının örgütlenmesi olduğunu ifade ediyor. Özgürlük mücadelesinin şehitler zincirinden oluşan bir gelişme olduğunu söylüyor. En kapsamlı değerlendirmeleri şehitler üzerine yapmış, en güzel, duygulu ve anlamlı sözleri şehitler üzerine söylemiş bulunuyor. Kürdistan özgürlük devrimi gibi dünyanın en zorlu mücadelesini, yarattığı kahraman şehitler ordusu önderliğinde yürüterek ilerletiyor. Bir halkın bilinçlenmesi, örgütlenmesi, cesaret ve fedakârlık kazanması, birleşmesi ve eyleme geçmesinde şehadetin Kürdistan’da oynadığı rolün benzer bir örneği herhalde başka bir ülkede bulunmuyor.

Çok zorlu görevlerin başarılması olan Kürdistan özgürlük mücadelesinin her dönemi, kahraman şehitlerin anısına sahip çıkma temelinde yürütülen kahramanca direniş ile kazanılıyor. İlk büyük şehit Haki Karer’in anısına yürütülen mücadele ile PKK’nin partileşmesi ve kuruluşu gerçekleştiriliyor. Buna Haki Karer’in intikamı için yürütülen mücadelenin sonucu da denebilir. 1982 Büyük Zindan Direnişinin öncü şehitleri olan Mazlum Doğan, Hayri Durmuş, Kemal Pir ve Ferhat Kurtay’ın anısına verilen mücadele ülkeye geri dönüşü ve 15 Ağustos 1984’te gerilla direnişinin başlamasını sağlıyor. Yani zindan şehitlerinin intikam mücadelesi gerilla direniş kararını ve pratiğini ortaya çıkartıyor.

Ölümsüz Gerilla Komutanı Mahsum Korkmaz’ın anısına sahip çıkmayı ve intikamını almayı ifade eden büyük mücadele bugünkü gerilla ordusunu yaratıyor ve ulusal diriliş devrimini gerçekleştiriyor. Vedat Aydın ve serhildan şehitlerinin anısına yürütülen mücadele Kürt demokratik ulusunu yaratıyor. Kürt kadınının öncü militanları Beritan ve Zilan’ın anısına sahip çıkan ve intikamını alan mücadele kadın gerillacılığını geliştiriyor ve Kadın Özgürlük Devrimini başlatıyor. Uluslararası komploya karşı yürütülen kahramanca mücadelenin “Güneşi Karartamazsınız” sloganı ile geliştirilen direniş şehitlerinin anısını sahiplenme ve intikamlarını alma mücadelesi olduğu biliniyor.

Dikkat edilirse, her dönemde o dönemin büyük şehitleri yürütülen mücadelenin gerekçesi oluyor. Kahraman şehitler gerçeği kitleleri bilinçlendirip örgütleyerek özgürlük mücadelesine seferber ediyor. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere halk kitlelerini mücadeleye çekiyor. Zorlu mücadele için gereken cesaret ve fedakârlığı veriyor. Doğru özgürlük yolunu gösterdiği gibi, bu yolda yürüyebilmek için gereken gücü ortaya çıkartıyor. Her zaman ve her yerde özgürlük mücadelesi yürütenlerin gerçek güç kaynağı oluyor.

Kürt halkı PKK’nin kırkıncı kuruluş yılına da Delal Amed ve Azê Malazgirt öncülüğündeki kahraman Besta Şehitleri ile girmiş bulunuyor. Yıldönümü kutlamalarında en çok Besta şehitleri anıldığı gibi, kırkıncı yıl mücadelesinin zaferi için de Besta Şehitleri üzerine and içiliyor. Kırkıncı PKK yılı, daha şimdiden Delal Amed yılı olarak tanımlanmış ve ilan edilmiş bulunuyor. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi, PKK’nin kırkıncı yılda da Delal Amed adıyla savaşacağı ve kazanacağı anlaşılıyor.

PKK Yürütme Komitesi üyesi ve YJA-Star Komutanı olan Delal Amed gerçeğinin de böyle büyük bir mücadele geliştirme ve zafer kazanma için yeterli olduğu görülüyor. Kürdistan’ın kalbi olan Amed’de doğup büyüyen ve 1990’ların başında daha on yedi yaşındayken gerilla saflarına katılmış olan Delal Amed, başta Dersim ve Medya Savunma Alanları olmak üzere Kürdistan’ın birçok bölgesinde gerillacılık yapmış, özgürlük direnişinin kalesi olan Botan’da 2017 yılı direnişini başarıya götürmek üzere yürüttüğü tarihi savaş içinde ve Botan Gerilla Komutanı olarak şehit düşmüş bulunuyor. Tıpkı Haki Karer ve Mazlum Doğan gibi, tıpkı Mahsum Korkmaz ve Zilan gibi, tıpkı Nuda Karker ve Sakine Cansız gibi bir dönemi tanımlayan şehitler şehidi oluyor.

PKK’nin Önderliğe bağlı en üst yönetim organı olan Yürütme Komitesinde görev alacak kadar parti çalışmalarına hizmet eden, beş yıldan fazla özgürlüğün kılıcı olan YJA-Star’ın komutanlığını yaparak mutlak özgürlük çizgisini belirleyen, PAJK öncülüğündeki Kadın Özgürlük Devriminin başarılı militanı olan Delal Amed kişiliğinin Özgürlük Devrimimize en büyük hizmeti yapmış olduğu açıkça görülüyor. Bu Büyük Gerilla Komutanını ve yılmaz özgürlük militanını doğru anlamak ve anmak gerekiyor. Özgürleşen kadının büyük yaratıcı ve çözümleyici gücünü en çarpıcı bir biçimde Delal Amed kişiliği ortaya çıkarmış bulunuyor. Başta YJA-Star olmak üzere tüm gerilla güçlerinin, başta Amed kızları olmak üzere tüm Kürdistan kadınlarının bu Ölümsüz Komutanlarını doğru anlayıp izinde güçlü yürüyerek kırkıncı yılı kesin zafer yılı yapacakları görülüyor.

Delal Amed gibi, YJA-Star Komutanlarından olan Azê Malazgirt’in de doğru tanınması gerekiyor. İzmir’de doğup Kürdistan Dağında özgürlüğü arayan, gövdesi gibi aklı ve yüreği de büyük olan, her zaman coşku ve sevinç kaynağı olmayı başaran bu özgürlük aşığını doğru anlamak gerçekten büyük önem taşıyor. Her zaman gülen yüzleri, en zor sorunları bile çözebilen bilinç ve iradeleri, başta kadınlar olmak üzere tüm insanları eğitebilmek için yorulmaz çabalarıyla bu özgür yaşam kaynakları görev ve sorumluluklarının gereğini hakkıyla yerine getirmiş bulunuyorlar. Kırkıncı PKK yılını Onların anısına zafer yılı yaparak Özgürlük hareketinin, Kürt halkının ve kadınlarının da bu büyük Özgür yaşam kaynaklarının anısına doğru sahip çıkacağına inanıyoruz.