Bir otelde düzenlenen konferansa akademisyenler, eğitimciler, STK temsilcileri katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Eğitim Politikaları Komisyonu Eş Sözcüsü Sami Evren ile Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Sami Evren, “Bu konferansta, Türkiye’de uygulanmış ve uygulanmakta olan eğitim politikalarını ele alarak tarihsel ve politik olarak sorgulamayı, değerlendirmeyi, birlikte tartışmayı ve çözüm üretmeyi umuyoruz” dedi.
Evren, “Cumhuriyet’in geride bıraktığı 100 yıllık zaman diliminde, sermayenin emek üzerindeki sömürüsü daha da derinleşti, emekçi halkların yaşamı tüm boyutlarıyla büyük bir yıkıma uğradı. Rant ve sermaye odaklı kuralsız büyüme ve kalkınma yönelimleri, coğrafyamızın talanına yol açtı” diye konuştu.
Eğitim politikalarının “otoriter rejimin ihtiyaçlarına göre yapılandırıldığını” belirten Evren, “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı'nda Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adıyla açıkladığı yeni müfredatın kademeli olarak uygulanmaya başlanması tesadüfî bir uygulama değildir. Model AKP-MHP iktidar bloğunun inşa etmek istediği otoriter yeni rejimle uyumludur. Otoriter rejimlerin eğitim politikalarında halk, çocuklar, gençler, toplumsal dönüşüm, mantık, felsefe, diyalektik düşünme, bilimsellik olamaz” ifadelerini kullandı.
Bilimsel, özgürlükçü, demokratik eğitim mücadelesinin bir demokrasi mücadelesi olduğunun altını çizen Evren, anadilde eğitim önündeki engellere de dikkat çekerek, z85 milyon nüfusa sahip bir ülkenin tüm yurttaşlarına tek merkezden eğitim sistemini dayatmak otoriter rejimin katı bir hiyerarşi ile idare mekanizması ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
Evren, “Okulları kültürlerin, kimliklerin ve dillerin çokluğu ve çoğulluğu ile inşa edilen özgürleşme mekânlarına dönüştürmek önceliğimizdir” diye ekledi.
Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, AKP iktidarında eğitimin yapboz tahtasına dönüştürüldüğünü belirterek, “En son maarif modelini getirdiler. Bununla 100 yıllık eğitim sorunlarını daha da derinleştirecek, tekçi, cinsiyetçi, militarist, dinci ve tarikatçi bir motivasyonla eğitimi içinden çıkılmaz bir hale getiren bir modeli Türkiye halklarına dayattılar.” dedi.
“Yine Türkiye’de eğitimin en temel sorunlarından birisi tekçi olmasıdır” diyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kürtçe seçmeli derslerin fiilen engellendiğini, Kürtçe öğreten öğretmenlerin de atamasının yapılmadığını biliyoruz, yılda bir iki öğretmen atamasıyla süreç kapatılıyor. Bu tekçi eğitim anlayışa karşı mücadeleyi daha fazla yükseltmek, halkların ve inançların kendilerini özgür ifade edecekleri bir eğitim sistemini var etmek DEM Parti olarak bizim önceliklerimiz arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu.
Cinsiyetçi eğitim sistemi kadın katliamlarına neden olduğunu ifade eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bütün bunlara karşı sesimizi yükseltmek, toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiren eğitime karşı, kız çocuklarını eğitim süreçlerinden dışlayan eğitime karşı daha fazla mücadele etmek ve sesimizi duyurmak zorundayız” diye ekledi.
Ayrıca zorunlu din dersleri ile milyonlarca öğrencinin asimile edildiğine dikkat çeken Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Sünni mezhebi üzerinden tekçilik bütün topluma ve Alevi çocuklarına dayatılıyor. Bunun çocuklarda yarattığı travmayı ve toplumsal barışa zararlarını görmeyen bir anlayış var. Zorunlu din derslerinin kaldırılması ve özgürlükçü, laik bir eğitim sistemi için hep beraber mücadele etmeliyiz” diye belirtti.
Gülistan Kılıç Koçyiğit, eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin Cumhuriyet tarihinin en kötü durumunda olduğuna dikkat çekerek, “Sokakta da sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, bu yasaya mecliste de sonuna kadar direneceğiz” şeklinde konuştu.