‘Cezaevlerindeki hukuksuzluklar toplum sağlığını da tehdit ediyor’

HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, Uluslararası Cezaevleri Sağlık Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, hukuksuzlukların toplumun genel sağlığını da ilgilendirdiğini ve tehdit ettiğini belirtti.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi,  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve diğer siyasi tutsakların maruz kaldığı tecrit ve hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla “Uluslararası Cezaevleri Sağlık Çalıştayı” düzenledi. 

İstanbul’da bir otelde düzenlenen çalıştaya, uluslararası sağlık kuruluşlarının yanı sıra hak örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekilli Cengiz Çiçek,  cezaevlerindeki siyasi tutsaklara dönük hak ihlallerinin toplumun hak arama mücadelesine yönelik olduğunu belirtti.

Çiçek, “Sonuç olarak toplum içinde yaşıyoruz ve hapishaneler de hukuk düzenlemeleriyle bağlantılıdır” dedi. 

Cengiz Çiçek, “Hapishaneler, sadece bireylerin kapatıldığı mekanlar değil aynı zamanda toplumun sağlığını ve haklarını da etkileyen bir yapıdır. Bu açıdan bakıldığında hapishaneleri toplumun genel sağlığıyla bir bütün olarak ele almak gerektiği açıktır” diye ekledi. 

Tahliye edilmeyen hasta tutsakların durumuna vurgu yapan Çiçek, “Bu durum, devletin insan haklarına karşı düşmanca bir tutum sergilediğini gösteriyor. Bu yalnızca bir hukuksuzluk değil aynı zamanda toplumsal sağlığı da tehdit eden bir gerçektir” ifadelerini kullandı.

Çiçek, İmralı’daki tecrit konusunda ise Abdullah Öcalan’a ulaşmanın mümkün olmadığını belirterek, “Onun durumu, sadece hukuki bir sorun değil aynı zamanda sağlığı aşan bir mesele haline gelmiştir” dedi. 

Çiçek  şöyle konuştu: “Öcalan'ın lider olarak kabul edildiği bu süreçte, onun kurduğu demokratik yaşam, eşitlik, onurlu birliktelik anlayışına müdahale edilmiştir. Ancak şu an geldiğimiz noktada, sadece hukuki değil, kültürel haklar için verilen mücadelede de büyük bir yük ortaya çıkmıştır. Göç, çatışma süreçleri ve hayatını kaybeden insanları düşündüğümüzde, bu başlıkların her biri milyonlarca Kürt için ciddi mağduriyetler yaratmıştır.”

Kürdistan sorununun aynı zamanda Ortadoğu’da eşitlik ve adalet mücadelesinin bir parçası olduğunu vurgulayan Çiçek, “Büyük insanlık hareketi, güçlenmeli ve sadece bu saldırılara karşı değil, Ortadoğu halklarının ve kültürlerinin korunması için de harekete geçmeliyiz. Eşitlik ve adalet değerleriyle yeniden bir hayat inşa etmek isteyen bizler için bu bir insanlık mücadelesidir.” şeklinde konuştu. 

Çiçek’in konuşmasının ardından çalıştay, basın kapalı şekilde devam etti.