Mınbiç'i özgürleştirmeye giden Arap genci

Mınbiç’i Özgürleştirme Operasyonu, 1 Haziran'da Mınbiç Askeri Meclisi'nin yaptığı açıklamayla, büyük bir coşku ve heyecan eşliğinde başladı. Operasyonun başlamasında, DAİŞ'in zulmüne isyan eden Mınbiç halkının isteği de belirleyici oldu.

Kuzey Suriye’de Kürt halkıyla iç içe yaşayan Arap, Türkmen , Ermeni, Asuri-Süryani halkları artık topraklarında DAİŞ çetelerini görmek istemiyor. Bunun için de askeri ve siyasi örgütlenmelerini hızlandırmış durumdalar. Bu amaçla hem siyasi, hem de askeri olarak örgütlenmesini tamamlayan Mınbiç Askeri Meclisi, bu bölgede yaşayan halkların umudu olmaya başladı. Bu umuttan güç alan Meclis, Mınbiç’i özgürleştirmek için operasyonu başlattı. 

DOĞUP BÜYÜDÜĞÜ TOPRAĞI ÖZGÜRLEŞTİRECEK

Savaş, sadece özgürlüğü değil, saklı hikayeleri açığa çıkarıyor...
Bedevi, Mınbiç'ten bir Arap genci. 25 yaşında. Mınbiç, doğup büyüdüğü toprak. Savaşarak ve yaralanarak ayrıldığı şehrine yine savaşarak dönüyor. 
Bedevi , Mınbiç Askeri Meclisi’nin bir bileşeni olan Şems Şimal Taburu'nun savaşçısı. Bu taburun savaşçıları genellikle Arap gençlerden oluşuyor. Tabur, Özgür Suriye Ordusu'ndan ayrılan ama yine kendilerini o isimle adlandıran, oraya dayandıran bir askeri güç. Bedevi, DAİŞ Mınbiç’e saldırdığında Özgür Suriye Ordusu savaşçısı olarak DAİŞ'e karşı savaşıyor ve yaralanıyor.
Bedevi Türkçe biliyordu, ilk kuşak dedesi Mınbiç'e Antep'ten göç etmiş. Ailesi daha önce QSD savaşçılarının özgürleştirdiği Tişrin kasabasının bir köyünde yaşıyor. Aile köyde bir gün tekrar Mınbiç’e gitmeyi beklerken çocukları Bedevi de bu gidişin daha hızlı olması için cephede yeni iyileşmiş yaralarını bize göstererek yerini alıyor.

2014'TE İŞGAL VE TALANA UĞRADI

Mınbiç'in nüfusu yüz bin civarında. Ve Asurlulara kadar uzanan bir tarihi var. Ortadoğu’nun kaderinin, yapılanmasının bir şehir şahsında tekrar yaşaması gibi bir durum. Ticaret yolları üzerinde olması şehri büyütmüş ama ticaretin bir sonucu olan rakip yaratma ise işgal ve talan saldırılarını sürekli kılmış. Şehrin yüzde doksanını Arap halkı oluşturuyor; geri kalanı ise Kürt, Türkmen ve Çerkes. En son işgal ve talanı, zulmü 22 Ocak 2014’te DAİŞ çeteleri yapıyor.

'MÜSLÜMAN VE ARAPLARI TEMSİL ETMİYORLAR'

Bedevi d,e DAİŞ çetelerinin İslam dinini referans aldığını iddia etmesine ve Arap kökenli çıkışına tepkili, "DAİŞ, ne Müslümanlık adına savaşıyor ne de Arap halkını temsil ediyor!" DAİŞ'e karşı savaşmasının da bu yönlü tepkisiyle geliştiğini söylüyor, Bedevi. DAİŞ’e karşı savaşta her iki kolundan ve sağ omzundan yaralanmış. Ardından ailesiyle Kobanê’ye sığınmışlar. Rojava halkının yarattığı özgüven ile DAİŞ'in yenilmezlik efsanesinin gerçek olmadığını anlamış. Böylece hem askeri güç olarak, hem de ailesiyle tekrar topraklarına dönmüş. 
Bedevi, Mınbiç’i Özgürleştirme Operasyonu'nda gözlerinin içi gülerek yer alıyor. Savaşta aldığı yaralar iyileşmiş. Şimdi de ana topraklarına henüz kavuşamadığından oluşan yarasını savaşarak sarmaya çalışıyor.