ANALİZ

Mınbiç zaferi Suriye’de özgürlüğe hizmet edecek! - M. YILMAZKAYA

Mınbiç Askeri Meclisi savaşçılarının Mınbiç’i özgürleştirmesiyle, başta Kobané’ye yönelik DAİŞ çetelerinin tehditleri bertaraf olacak, Kobané kantonu Cerablus – Mınbiç hattı arasındaki sınır daha somutlaşacak.

Mınbiç Askeri Meclisi bileşenleri Suriye’nin gerçek değişim ve dönüşüm isteyen güçlerinin biraraya gelerek süregiden mevcut çatışmalı durumu Suriye halklarının çıkarlarına hizmet etmek, özgürlük, adalet, değişim ve dönüşüm istemlerine cevap olabilmek adına oluşturduğu ve sürece demokratik bir tarzda müdahale edecek bir oluşum.

Nisan ayında kuruluşunu ilan eden Mınbiç Askeri Meclisi esas olarak Mınbiç ve çevresinde yaşayan halkın talebi üzerine kuruldu. Mınbiç Askeri Meclisi bileşenleri için ‘Mınbiç’i özgürleştirme hamlesi’ önemli ve stratejik bir sınav.

Mınbiç Askeri Meclisi savaşçılarının Mınbiç’i özgürleştirmesiyle, başta Kobané’ye yönelik DAİŞ çetelerinin tehditleri bertaraf olacak, Kobané kantonu Cerablus – Mınbiç hattı arasındaki sınır daha somutlaşacak.

Yine DAİŞ çeteleri için ahtapot görevi görmekte olan coğrafik önemi ve stratejik açıdan son derece önemli olan Mınbiç’in özgürleştirilmesi ile DAİŞ çetelerine stratejik bir darbe vurulacak. Çünkü Mınbiç, DAİŞ çetelerinin Irak ve Suriye arasındaki bağlantı yolu olmakla beraber Avrupa hatta dünyaya açılan kapı niteliğinde.

Mınbiç DAİŞ çetelerinin Musul – Rakka – Mınbiç güzergahı ile Irak ve Suriye bağlantısını, Mınbiç – Halep – Şehba bölgesi bağlantısını, Mınbiç – Cerablus – Ezaz bağlantısı ve bu hatlardan da dünya ile bağlantısını sağladığı stratejik önemdeki bir nokta.

Mınbiç’in özgürleştirilmesi ile birlikte sürekli olarak DAİŞ çetelerinin saldırılarına maruz kalan Kobané kantonuna yönelik tehdidin ortadan kısmı olarak kalkması nedeniyle Fırat suyu çevresi güvenlikli bir bölge haline gelecek.

Mevcut durumda Fırat suyunun güvenlikli hale gelmesi ile bölgenin verimli toprakları işlenebilecek. Çünkü Daha önce DAİŞ çetelerinin saldırılarından dolayı ekilemeyen devasa buğday tarlaları da yeniden yaşam bulacak.

Bu nedenle doğal olarak Rojava’ya özellikle de Kobané’ye yönelik Türk devleti ve Barzani ve KDP’sinin uyguladığı ağırlaştırılmış ambargo kırılacaktır.

DAİŞ ÇETELERİ EN STRATEJİK KALESİNİ KAYBEDECEK

Mınbiç’in özgürleştirilmesi ile birlikte DAİŞ çeteleri, Hol ve Şeddadé’den sonra en stratejik büyük ve son kalesini kaybetmiş olacak. Bu, aynı zamanda DAİŞ çetelerinin Irak ve Suriye içindeki bağlatı yollarının tamamına yakının Mınbiç Askeri Meclisi bileşenlerinin denetimine girmiş olacak.

Çetelerin Mınbiç’i kaybetmesi ile Suriye'nin Halep’ten sonraki en büyük kentlerinden biri olan Mınbiç, artık DAİŞ çetelerinin temizlenmiş olacak.

DAİŞ ÇETELERİ EKONOMİK DARBE YİYECEK

DAİŞ çeteleri, bilindiği gibi ekonomik gelirlerinin büyük kısmını petrol satışından sağlıyor. Mınbiç’in de DAİŞ çetelerinin Suriye, Irak, Türkiye güzergahlarından petrolü dışarıya sattığı. Suriye'de en büyük petrol geliri sağladığı alanlardan biri olması nedeniyle de stratejik.

DAİŞ çeteleri Irak ve Suriye’deki ham petrolü Türk devleti ve KDP sayesinde Güney Kürdistan üzerinden Türkiye'ye pazarlıyordu. Cerablus üzerinden de Türkiye pazarlıyor ve böyle AKP/Sarayın ekonomisini ayakta tutuyordu.

Bu nedenle DAİŞ çeteleri silahları buradaki para kaynağı sayesinde rahat bir şekilde temin edebiliyordu. Mevcut hamle, DAİŞ'i bu imkanlardan da yoksun bırakacak ve ona ekonomik bir kriz yaşatacak. Başta Rakka olmak üzere Dera Zor'da bulunan çeteler, büyük bir ekonomik krizi kısa sürede yaşayabilir. Bunun yansıması Şehba bölgesinde de kendisini gösterecektir.

Sonuç olarak, Mınbiç’in özgürleştirilmesiyle, Mınbiç Askeri Meclisi kendini ispat etmiş olacak, Cerablus kuşatılmış ve şah damarı kesilmiş olacak.