‘Saldırı nerden gelirse gelsin direneceğiz’

Şengal savunmasında yer alan YBŞ savaşçıları: Herkes sırtını dönüp kaçtığında nasıl şahadetler pahasına bu halkı savunduysak, gelişecek her türlü saldırı ve işgale karşı aynı şekilde topraklarımızı savunacağız ve sonuna dek savaşacağız.

Kuzey Kürdistan’daki halk direnişinin zaferle sonuçlanacağını söyleyen YBŞ Savaşçısı Şengal Tohlildan, “Katliamların ve tutuklamaların halkın mücadelesini engelleyemeyecektir. Tüm dünya devlet iktidarlarının halkımızın iradesini kırmak, teslim almak için nasıl saldırdığını, nasıl oyunlar tezgahladığını görüyor. Kuzey Kürdistan’da halkımızın iradesini teslim almak için yoğun saldırılar, baskılar uygulanmakta. Belediyeler basılarak belediye eş başkanları zindanlara atılmakta, halkın kendi iradesiyle seçtiği parlamenterler kendi hukuklarını bile gözetmeksizin zindanlara doldurulmakta. Ama Türk devleti şunu iyi bilmeli, Kuzey Kürdistan halkı boyun eğmeyen, teslim alınamayan direnişçi bir halktır. Evet, tanklarıyla toplarıyla saldırdılar, masum insanları sokaklarda katlettiler, çocukları analarının gözleri önünde katlettiler, anaların çocuklarının sokaktaki cenazesini kaldırmasına dahi izin vermediler, ancak halkımızda yemin etmişti; başımızı verir onurumuzu teslim etmeyiz diye” dedi.

Doğdukları toprakları ve kimliklerini bırakmayacaklarını da sözlerine ekleyen Tolhildan, her türlü zulme karşı direndiklerini, vatanlarını bırakmadıklarını söyledi.

“Katliamlarla teslim alamadıkları halkımızı, siyasi temsilcilerini rehin alarak teslim almaya çalışmaktalar. Bu temelde belediye eş başkanları ve son olarak da başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere halkın kendilerini temsil etmek üzere meclise yolladıkları parlamenteri zindanlara attılar. Tarih halkımıza tüm bu yapılanları unutmayacak. Halkımız onurlu direnişi ile gerekli cevabı işgalcilere verecek. Ve özlemleri, hayalleri bu onurlu direnişte zaferle taçlanacak. Türk devleti bu tarihi yanlıştan vazgeçmeli, aksi halde gelişmelerin kendi sonuna giden yolu hazırladığını görmeli. Ve Türk devleti şunu çok iyi bilmeli, halkın iradesi onun tankı ve topundan daha büyük ve güçlüdür” diyen Tolhildan, YBŞ savaşçıları ve Êzidî halkı olarak tüm yürekleriyle Kürt halkının bu onurlu direnişini selamladığını, her zaman yanında olduğunu da dile getirdi.

‘BU HALKI KARŞISINA ALANLAR, KARŞILARINDA YBŞ’Yİ BULACAKLAR’

Êzidîlerin, Osmanlı’nın gerçekleştirdiği onlarca ferman ile yok edilemeyip, direnişlerini sürdürerek bugüne geldiğini söyleyen Tolhildan şunları belirtti: “Bugün de aynı zihniyet sahiplerinin saldırılarına karşı direneceklerini ve kutsal Şengal Dağı’nda işgale izin vermeyeceğiz. Türk devleti benzer kirli oyunlarını Güney Kürdistan’da da sürdürmekte. Bir Êzidî toprağı olan ve Êzidîlerin yaşadığı Başika’yı işgal etmekte. Bir yandan DAİŞ’i kurtarmak diğer yandan Êzidîlerin özgürlük hamlesini engellemek için Musul hamlesine dahil olmak ve YBŞ’nin hamleye katılmasını engellemek için her şeyi yaptı. Türk devletini Şengal ve Güney Kürdistan’ın her karış toprağındaki işgali onurumuza, namusumuza, varlığımıza büyük bir saldırıdır. Dolaysıyla Güney Kürdistan’daki tüm halkımız, tüm siyasi çevreler basit siyasi hesaplar içerisine girmeden bu işgale çok sert bir şekilde tepki vermeli ve kesinlikle kabul etmemeliler. Kuzey’de gerçekleştirdikleri yıkım, katliam ve işgali Güney Kürdistan’da da gerçekleştirmek istiyorlar.”

Başika’da işgalci Türk güçlerinin bulunduğu diğer yerlere sessiz kalınması durumunda yarın farklı yerlerde de işgalini sürdüreceğine dikkat çeken Tolhildan, “Eğer bu duruma sessiz kalınır, ayağa kalkılmazsa bunu ismi yalnızca işbirlikçiliktir. Halkımızı tehdit ediyorlar, Şengal’in ikinci bir Kandil olmasına izin vermeyeceklermiş. Asıl söylemek istedikleri Şengal’in ve Êzidîlerin özgürlük yolundan geri dönmeleri, köleliği sürdürmeleri, kendi işbirlikçilerine itaat etmeleri. Aksi takdirde Şengal’e müdahale edeceklerini söylüyorlar. Nasıl DAİŞ çetelerine izin vermeyip, topraklarımızı teslim etmediysek, Türk işgalcileri dahil bu halkı karşısına alan saldıran kim olursa olsun karşısında Êzidî halkının direniş gücü YBŞ’yi bulacaktır. Halkımızın da artık kendine güveni olmalı, her hangi dış gücün gelip kendilerini kurtarmasını beklememeli, dış güçlere bel bağlamamalı. Kendimizden başka bizi kurtarabilecek hiç bir güç yok. Kendini eğitmeli, bilinçlendirmeli, örgütlenmeli ve öz savunmasını büyütmeli. Kendisine gelecek her hangi bir saldırıda, bu DAİŞ’den olur, Türklerden olur bu halkın çocukları buna izin vermeyecektir. Nasıl atalarımız Osmanlıların gerçekleştirdiği onlarca fermana, katliamlara karşı boyun eğmemiş teslim olmamış, değerlerinden ve inançlarından vazgeçmeyip savaşmışlarsa bizlerde bu onurlu yolu takip edeceğiz ve hiçbir zaman kutsal Şengal dağında işgale izin vermeyeceğiz. Halkımızda gücünü daha fazla birleştirerek büyütmeli. YBŞ ve YJŞ’ye katılımları büyüterek güçlendirmeli. Hep birlikte Şengal’i işgalcilerden, çetelerden temizleyeceğiz ve özgürleştireceğiz. Zulmü kabul etmeyip direnen her kese başarı dileklerimizi iletiyoruz” dedi.

‘BOYUN EĞMEYENLER BİZLERE VE TÜM İNSANLIĞA ÖRNEK OLUYORLAR’

Kuzey Kürdistan halkının teslim alınamayan direnişleri ile kendilerine örnek olduğunu ve tüm insanlığın onurunu savunduklarını belirten savaşçılardan YBŞ savaşçısı Botan Qîranî, direnenleri selamladı.

“Türk işgalciliğinin Kuzey Kürdistan’da halkımız ve halkımızın temsilcileri olan siyasiler üzerindeki baskı ve saldırılarını kınıyorum. Selahattin Demirtaş başta olmak üzere zindanlarda direnen tüm devrimci tutsakları selamlıyorum. Boyun eğmeyen, bizlere ve tüm insanlığa örnek olan onurlu Kuzey Kürdistan halkını selamlıyor, daima onlarla birlikte olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk devleti birçok yöntem ile Kürt halkını yok etmeye, teslim almaya çalıştı. Ancak aklı başında her kes bu kirli siyasetin sonuç almadığını, alamayacağını, direnenlerin teslim alınamayacağını görüyor. Ancak demokratik tüm kesimlerin, tüm halkların Kürtlerin Kuzey Kürdistan’da yürüttüğü mücadele ile ortaklaşması, dayanışmayı büyütmeleri sorumluluğu vardır. On yıllardı Kuzey halkımıza karşı büyük bir zulüm uygulanıyor ve yine buna karşı çok kahramanca bir direniş sergileniyor. Bu büyük direniş tüm halklar için zorbalıktan ve baskıdan çıkışın yolunu kendi içinde barındırıyor” diyen Qîranî, herkes için örnek bir direniş ve duruşun sergilendiğini de söyledi.

Kuzey Kürdistan halkının en zor zamanlarında Rojava’da, tüm dünyanın sırtını döndüğünde Şengal’de olduysa, bugün de Kuzey Kürdistan halkı ve direnişi ile beraber olma günü olduğunu vurgulayan Qîranî, “Türk işgalciliği işbirlikçi Kürtlük eliyle Güney Kürdistan’a yerleşerek, halkların özgürlük mücadelesini boğmak istiyor. Güney Kürdistan halkı da işgalciliğe karşı direnmeli.

Türk devleti aynı işgalci ve sömürgeci amaçlarını Güney Kürdistan’da da hayata geçirmek istiyor. Başur Kürdistan’ındaki varlığı bunu ifade ediyor. Özelde Êzidîlerin genel anlamda tüm Kürt kazanımlarının önüne geçmek, özgürlük hareketimizin önüne set çekmek için işbirlikçi Kürtleri de kendine ortak ederek çok yoğun faaliyetler yürütüyor. KDP eliyle Güney Kürdistan’a yerleşerek halkların özgürlük mücadelesine darbe vurarak, çetelerin Güneydeki ömrünü uzatmak istiyor. Her kesten önce Güney Kürdistan halkının bu işgale dur demesi, Türkiye’nin Güneydeki kirli faaliyetlerine izin vermemeli. Şu bilinmeli ki, işgalcilerin, çetelerin ve hainlerin saldırıları ne kadar yoğunlaşırsa yoğunlaşsın zaferin ve devrimimizin önünü alamayacaklar. YBŞ’nin büyümesi ve Şengal’in Êzidîlerce özerk yönetimi engellenemeyecek. Ne yaparlarsa yapsınlar direnişimizi kıramayacak, Şengal’in özgürlüğünden alıkoyamayacaklar. Saldıranlara gerekli cevabı bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da vereceğiz” diye konuştu.

‘İŞGALCİLİK VE İHANET SONUÇ ALAMAYACAK’

YBŞ savaşçısı Barzan Şengal ise tüm Kürdistanlıların bir ve yekvücut oldukları takdirde zaferin mümkün olabileceğini belirtti.

“Ben de öncelikle kuzeydeki halkımızın ve halkımızın temsilcilerinin göstermiş olduğu direnişi kutluyor, dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyorum. Düşmanın kirli yöntemler ile işgal ettiği ülkemizin, halkın bu görkemli direnişi ile temizleneceğine inanıyoruz” diyen Şengal, bu durumun dört parça Kürdistan’da yaşandığını söyledi.

Aynı oyunların farklı şekilde tüm Kürdistan’da tezgahlandığını ifade eden Şengal şöyle konuştu: “Nasıl tarihte bugünkü işgalcilerin ataları halkımıza büyük fermanlar yaşattıysa ve halkımızın inancına, kimliğine tahammül edemediyse bugün de torunları aynı soykırımcı zihniyet ile halkımıza saldırıyor. Ama artık geçmişteki kadar parçalı değiliz, geçmişte olduğu gibi ihanetçiler aracılığı ile sonuç alınmasına izin vermeyeceğiz. Ve dolaysıyla bugün Kuzeydeki halkımız ve direnişi yalnız değil. Rojava onlarla, Şengal onlarla, Başur ve Rojhılat onlarla. Ortak ve paralel bir direniş yürütüyoruz. Aynı zihniyete, aynı düşmana ve aynı ihanete karşı savaşıyoruz.

Bugün aynı planlarını daha aktif bir şekilde, ihanetçiler eliyle Güney’de hayata geçirmeye çalışıyorlar. Ancak herkesin bilmesi gerekir ki, bu halkın son özgürlük savaşçısı kalana dek bu kirli planların hayata geçmesine izin vermeyeceğiz. Güney Kürdistan’daki halkımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Bu işgale karşı direnişi büyütmeliler, Kuzey’deki, Rojava’daki, Şengal’deki mücadele ile dayanışma içerisinde olmalılar. Ancak, düşmanlarımız gibi bir ve yekvücut olabilirsek zafere yürüyebiliriz.”