GÖRÜNTÜLÜ

Sarıyıldız: Erdoğan'ın şiddet ile inşa edilmiş konsepti yıkıldı

Sarıyıldız: Siyasal harekat olarak iktidarın katliamcı yüzünü bizler teşhir ettik. Dolayısıyla bize yönelmelerinin nedeni de bununla ilgilidir.

 

HDP Şırnak milletvekili Sarıyıldız “Kürdistan’daki şiddetin dozu, aynı zaman da zorlanmanın düzeyi ile ilgiliydi. Tarihe de baktığınızda bir despot aslında yenilmeyle yüz yüze olduğunda artık demagojinin, söylemin para etmediği zamanlarda çok kesif ve ölçüsüz bir şiddete başvurulur ama bu şiddet yapılırken de hakikatler çarpıtılmaya başlanır” dedi.

Kardeş Aile Projesi kapsamında bir dizi temaslarda bulunmak ve Demokratik Kürt Toplum Merkezleri tarafından organize edilen halk toplantılarına katılmak amacıyla Almanya’ya gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Kuzey Kürdistan’da ve Türkiye’de yaşanan son gelişmeleri ANF’ye değerlendirdi.

Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez, birkaç kent merkezinin tanklar ve toplarla yerle bir edildiğini söyleyen Sarıyıldız, “Bu süreç henüz bitmedi, şu anda Nusaybin, Şırnak ve Gever’de bu katliam ve vandalizm halen devam ediyor. Salt mekana yönelik değil, insan yaşamına dönükte ciddi tehditler ve katliamlar gerçekleştirildi” dedi.

Kuzey Kürdistan’da son yüz yıllık tarihin en kirli katliamlarının yaşandığını belirten HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, “Bu aynı zaman da egemenlikçi sistemin yaşadığı derin kaosa ve krize de işaret ediyor” diye konuştu.

Sistemin hiçbir zaman bu denli zorlanmadığını ifade eden Sarıyıldız, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kürdistan’daki şiddetin dozu, aynı zaman da zorlanmanın düzeyi ile ilgiliydi. Tarihe de baktığınızda bir despot aslında yenilmeyle yüz yüze olduğunda artık demagojinin, söylemin para etmediği zamanlarda çok kesif ve ölçüsüz bir şiddete başvurulur ama bu şiddet yapılırken de hakikatler çarpıtılmaya başlanır. Mesela sadece Cizre’de 79 gün boyunca nerdeyse her gün insanlık suçları işlendi. Bunu yapanlar yarın öbür yargılanacaklarını bildikleri için Miloseviç ve benzeri birçok despotta olduğu gibi yargılanacaklarından çekindikleri için oradaki gerçekliği sürekli çarpıttılar. Biz Cizre’de 79’uncu günde girebildiğimiz bodrumlarda çocuklarımızın kemiklerini torbalar ile toplar iken ülkenin başbakanı Davutoğlu, sıkılmadan, utanmadan ‘HDP’lilerin oyun peşinde oldukları anlaşıldı, gittik oraya bodrumlarda baktık ama hiçbir şey bulamadık’ tarzında ahlaki açıdan çok sıkıntılı değerlendirmeler yapabiliyorlar. Oysa o değerlendirmelerin yapıldığı saatlerde biz çocuklarımızın kemiklerini torbalara koyuyorduk. O bodrumlardan bizim belediyeye ait cenaze araçlarımız toplam 150’ye yakın yanmış ceset taşıdılar. Böyle bir çarpıtma var.”

‘ERDOĞAN’IN ŞİDDETLE İNŞA EDİLMİŞ KONSEPTİ YIKILDI’

Şu an AKP’de ciddi bir krizin olduğunu ifade eden Sarıyıldız, “Herkes krizi Davutoğlu’nun sorunu olarak tanımlamaya çalışırken, gerçek kriz egemenlikçi sistemde yaşanan kriz ve çözülmedir. Dolayısıyla eğer bir yenilgiden söz edilecekse bu yenilgi Davutoğlu’nun değil, Erdoğan’ın yenilgisidir. Çünkü Erdoğan’ın şiddetle inşa edilmiş konsepti yıkıldı. Erdoğan belki tarihinin en iyi yerde olduğunun düşünüldüğü bir zamanda, çünkü sürekli der; ‘%49 oy almışız, halkın yarısı bizimle’ aslında gücüne ilişkin çarpıtma yaratmaya çalışırken en zayıf olduğu zamanın şimdi olduğunu anladık. Dünya’da hiç olmadığı kadar yalıtılmış, teşhir olmuş durumda ve ülke içinde hiç olmadığı kadar itibarını kaybetmiş durumda” dedi.

Mevcut siyasal iktidarın çok ciddi krizler yaşadığını da sözlerine ekleyen Sarıyıldız, Erdoğan’ın yaşadığı çıkmaz nedeniyle yüzde yüz biat istediğini de sözlerine ekledi. Oysa yüzde 99 biat eden bir Davutoğlu olduğunu da vurgulayan Sarıyıldız şöyle konuştu: “Oda ona yetmiyor. Çünkü giderek korkusu artıyor, devrileceğinde korkuyor şuan paranoyak bir hal almış durumda bu açıkçası Erdoğan’ın ruh halinin iyi olmadığını gösteriyor. Çünkü en fazla uyumlu göründüğü başbakan Davutoğlu’ydu onu dahi tavsiye ettiyse durumunun pekiyi olmadığı söylenebilir. Davutoğlu, Erdoğan’ın talimatlarının yüzde doksan dokuzunu yerine getiriyordu zaten. Cizre’deki katliam bununla ilgiliydi. Hepimizin gözü önünde gerçekleşti. Başbakanın bilgisi dahilinde gerçekleşti. Mevcut hükümetin başındaki insan o ve aslında onun emri altındaki kolluk güçleri, oradaki paramiliter güçler yüzlerce insanımızı katletti.”

‘79 GÜN BOYUNCA HERGÜN İNSANLIK SUÇU İŞLENDİ’

Mevcut iktidarın katliamcı yüzünü HDP’nin teşhir ettiğini söyleyen Sarıyıldız, “Siyasal harekat olarak iktidarın katliamcı yüzünü bizler teşhir ettik. Dolayısıyla bize yönelmelerinin nedeni de bununla ilgilidir. Mesela sadece Cizre’de 79 gün boyunca her gün insanlık suçları işlendi ve biz onların gerçek yüzünü ortaya çıkardık. Yarın öbür gün yargılanmalarına neden olacak sürecin başlamasına neden olacağız. Bu onları çıldırtıyor, çünkü onlar Türkiye’de hiçbir muhalefet bırakmadılar. Hepsini susturdular, boğdular sadece biz kaldık siyasal hareket olarak. Dolayısıyla öfkeleri bize dönüktür ve anlaşılırdır. Çünkü onların oyunlarını biz bozuyoruz, onların gerçek yüzlerini biz ortaya koyuyoruz, önlerindeki temel engel biziz. Bu nedenle partimizi bir taraftan itibarsız bırakma, bir taraftan da güçten düşürmek için bir sürü yalana, hileye, aslı ahlakı olmayan tutuma başvurulmaktadır.”

‘BELKİ YÜREKLERİ YARALI AMA BU ZULME VE ALÇAKLIĞA BOYUN EĞMEDİLER’

Cizre’de şu an yüzlerce çocuğun yetim kaldığına dikkat çeken Sarıyıldız, “Bu nedenle biz, bir müddettir Avrupa’dayız Kardeş Aile Kampanyası başlattık. Çünkü binlerce hane, halkın başına yıkılmış durumda, halkımız şuan aç, susuz ve perişan. Belki yürekleri yaralı ama bu zulme ve alçaklığa buyun eğmediler. Bu nedenle bu insanlara sahip çıkmak hepimizin ahlaki, politik, siyasi ve vicdani sorumluluğudur. Sadece Cizre’de yüzün üzerinde evli insan katledildi hepsinin çocuğu vardı. Dolayısıyla şuan sadece Cizre’de artık yüzlerce yetim çocuk var. Biz kampanyamızı belli bir yere kadar getirdik. Artık Cizre’deki yüzlerce ailemiz dışardaki halkımız tarafından sahiplenildi. Ama Cizre’deki yıkım binlerce aile ile ifade ediliyor. Sadece Cizre değil, Amed’in Sur ilçesinde, ilçenin hepsi yerle bir edildi. Sağlam tek bir ev kalmadı. Devlet kamulaştırdı. Sadece orada belediyemize altı bin başvuru var. Altı bin hane çaresiz olduğu gerekçesiyle belediyeye yardım talebinde bulundu. Dolayısıyla bu insanlara sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir. Şuana kadar halkımızın sahiplenme düzeyi iyidir ama yetersizdir. Daha fazla bu kampanyanın yayılması gerekiyor. Bu çocukların anne ve babaları orada ortak değerlerimizi onurumuzu korudular dolayısıyla çocuklarına sahip çıkmak bizim ahlaki ve politik görevimizdir” diye konuştu.

‘CAN DÜNDAR AÇIK HEDEF HALİNE GETİRİLDİ, BİZDE OLDUĞU GİBİ’

Can Dündar’ın başarılı bir gazetecilik performansı ortaya çıkararak, devletin uygun olmayan bu katliamcı ve Ortadoğu’daki radikal fundemetalist örgütleri, Rojava’daki gelişmeler karşısında onları destekleyen görüntüleri Dündar’ın ortaya çıkardığını belirten Sarıyıldız, şunları belirtti: “Kamyonlar dolusu silahlar görüntülendi. Aslında bu dünyanın neresinde olsaydı bir gazetecilik başarısı olarak kutlanacak ve ödüllendirilecek bir performanstı. Ama Türkiye’de cezalandırıldı. Cezalandırılmakla da kalmadı Can Dündar’ı açık hedef haline getirdiler. Bizde olduğu gibi, HDP’li vekillerinde aynı durumu söz konusu. Şuan maalesef yüz yıllık ulus devletçi ideolojiyle, milliyetçilik ve dincilikle bilinci dumura uğratılan faşizmin tabana yayılmasına neden olan siyasetler açıkçası Can Dündar gibi bir gazeteciyi milyonlarca insana karşı hedef haline getirdi.”