Savcı 1938’de yazılan marşta PKK propagandası keşfetti!

Tutuklu, Kürt Yazarlar Derneği ve Kürt PEN Üyesi Hasip Yanlıç hakkında açılan davanın iddianamesinde 1938’de Kürt Şair Dildar tarafından yazılan Ey Raqîb Marşı'nda PKK propagandası yapıldığı iddia edildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Siyaset Akademisi ve Eğitim Destek Evleri’nde (EDEV) Kürtçe ders verdiği gerekçesiyle 4 Temmuz 2017’de gözaltına alınarak 12 Temmuz’da tutuklanan Kürt Yazarlar Derneği ve Kürt PEN Üyesi, Dil Eğitmeni-Yazar Hasip Yanlıç hakkında yürüttüğü soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 68 sayfalık iddianamede, “Örgüt üyesi olmak” ile suçlanan Yanlıç’ın 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi. İddianamenin büyük bir bölümünde, BDP kurulmadan önce Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukat görüşmelerinde siyaset akademilerinin kurulmasına ilişkin yaptığı açıklamalar, KCK yöneticilerinin açıklamaları, gizli tanığın siyaset akademisine ilişkin beyanlarına yer verildi. Amed'de DTK'ye yönelik 2010 yılında başlatılan soruşturma kapsamında siyaset akademisi çalışmalarında yer alan kişilerin dinlendiği, daha sonra bu soruşturmanın başka bir esasa kaydedilerek "siyaset akademileri soruşturması" üzerinden devam edildiği hatırlatıldı.

AYM KARARINA RAĞMEN YANLIÇ 2 AYDIR TUTUKLU

Kapanan BDP Eğitim Komisyonu Üyesi olarak Siyaset Akademisi'nde ders verdiği gerekçesiyle Amed'de 2012 yılında tutuklanan Engin Demir'in yaptığı başvuruyu 17 Aralık 2015 tarihinde karara bağlayan Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, 2 yıl 2 ay tutuklu kalan Demir'in Anayasa'nın 19'uncu maddesinde belirtilen "Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği"ne karar verdi. Mahkeme kararının gerekçesinde, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin üyelerini ve toplumu ilgilendiren çeşitli konularda faaliyette bulunma, eğitim toplantıları düzenleme, görüş açıklama ve eylem yapmanın siyasi parti özgürlüğünün ayırıcı özellikleri olduğunun altını çizerek, tutuklama tedbirinin siyasi faaliyette bulunma özgürlüğü üzerinde caydırıcı etkisi olacağı vurguladı. AYM'nin emsal olan bu kararı ve Yargıtay’ın onadığı BDP'nin parti tüzüğüne rağmen savcı, "BDP çatısı altında oluşturulan siyaset akademileri yapılanmasının KCK/TM’nin bir yapılanması olduğu anlaşılmaktadır" iddiasında bulundu.

SAVCIYA GÖRE KÜRTÇE HER ŞEY 'YASA DIŞI'

İddianamede, Yanlıç'ın, DTK binasında yapılan Kürtçe dil kursunda öğrencilere anlattığı ortam dinlemesine takılan derslerde, Demirci Kawa ve Zerdeşt'in hikayesini, masalları anlatması suçlama konusu yapıldı. Siyasi içeriği dahi olmayan Kürtçe hikaye ve masalları öğrencilere anlatan Yanlıç'ın "KCK/TM yapılanması içinde kadro olarak görev aldığını" ileri sürdü. Yanlıç'ın dinlenen ve kayıt altına alınan telefon görüşmeleri ve mesajlarına yer verilen iddianamede, “Sen bugün Kurdi-Der'e gidecek misin?", "Kurdi-Der'de Kürtçe öğretmeniyim" içerikli mesajlar suç delili olarak gösterilerek, Yanlıç'ın "PKK'ye müzahir olduğu" iddiasıyla KHK ile kapatılan KURDÎ-DER’de yönetici olarak faaliyette bulunduğu savundu. Savcı, iddianamenin devamında Yanlıç'ın bir süre çalıştığı Eğitim Destek Evleri'nin (EDEV) Kürtçe eğitim vermek ve yaygınlaştırmak için hayata geçirildiğini, bu okulların devlet okullarına alternatif okul olarak yerel yönetimler aracılığıyla faaliyete geçirildiğini savunarak, EDEV'leri yasa dışı bir oluşum olarak gösterdi.

PKK'DEN 40 YIL ÖNCE YAZILAN MARŞ İLE 'PKK PROPAGANDASI' YAPMIŞ

Savcı, Yanlıç'ın bir öğrenciyle yaptığı ve kayıt altında alınan "Ey Reqîp'i öğreteceğim bugün" ve "Alfabeyi (Kürtçe) anlatacağım, ulusal marşı öğreteceğim" içerikli mesajlarını iddianamede suç delili olarak gösterdi. Savcı, 1938 yılında Kürt Şair Dildar (Yunus Rauf) tarafından yazılan, Kürtlerin ulusal marş olarak kabul ettiği, 1947 yılında İran'da kurulan Mahabad Kürt Cumhuriyeti tarafından ulusal marş olarak kabul edilen ve günümü de ise Federe Kürdistan Bölgesi'nde Ulusal Marş olarak okutulan Ey Raqîp için "sözde" ifadesi kullanarak, iddianamede Türkçe çevirisine yer verdi. Savcı, Yanlıç'ın PKK kurulmadan 40 yıl önce yazılan Ey Raqîp Marşı'ndan öğreteceğinden bahsetmesi konusunda şu değerlendirmede bulundu: "Bahsi geçen görüşme içeriklerinden şüphelinin bu eğitim destek evlerinde görev aldığı, PKK/KCK tarafından ULUSAL MARŞ olarak benimsenen, örgütün eylemlerini dahi öven ve benimseyen 'EY RAQİP' isimli marşı öğrencilere sözde ders adı altında öğrettiği, bu eylemiyle örgütün eylemlerini, ideolojisini ve hedeflerini benimsediği kanaatine varılmıştır."

KÜRTÇE ÖNSÜZ YAZMAK DA SUÇ!

Yanlıç'ın ilk Kürtçe muhasebe kitabı olan "JIMERYARIYA GIŞTİ" isimli kitap için yazdığı Kürtçe Önsöz'de geçtiği ileri sürülen "Biz Kürtler demokratik özerklik ilan ettik, güçlü bir özerklik yolu güçlü ekonomiden geçtiğinde inandığımdandır. Eğer başkası değil biz kendi kendimizi yöneteceksek güçlü bir ekonomimizin olması lazım. Güçlü bir ekonominin yolu da sistemli bir muhasebeden geçiyor" sözleriyle devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak amacıyla 14 Temmuz 2011'de ilan edilen demokratik özerkliği benimsediği ve katkı vermeye çalıştığı ileri sürüldü. Yanlıç'ın, 17-18 Eylül 2011 tarihinde Amed'de düzenlenen "Diyarbakır'da Kürdistan" isimli konferansa ve yaşamını yitirenlerin PKK'linin cenazesine katılmasının da suçlama konusu yapıldığı iddianamede, Yanlıç'ın evinde bulunan ve hakkında mahkeme kararıyla toplatma kararı verilen kitaplar için savcı, "Bu kitapları evinde bulundurması hususu örgütü ideolojisini benimsediği kanaatinin oluşumuna sebebiyet vermiştir" değerlendirmesinde bulundu.

DAVANIN İLK DURUŞMASI 16 EKİM'DE

İddianameye yansıyan ifadesinde üzerine atılı suçlamaları reddeden Yanlıç, MEB'den 2004-2005 yılında aldığı sertifikayla KURDÎ-DER’de Kürtçe gramer derslerini öğretmek amacıyla çalışmalarda bulunduğunu belirterek, öğrencilere Kürtçe ders ve gramer ile ilgili eğitim verdiğini, Demirci Kawa hikayesinin kendi yazdığı kitabında geçen hikaye olduğunu savundu. Yanlıç'ın Ey Raqip isimli marşın İran'da kurulan Mahabad Kürt Cumhuriyeti’ne ait marş olduğunu ve PKK marşı olmadığına dair ifadesine yer verildi. Yanlıç'ın örgüt liderinin talimatları ve yönlendirmesi doğrultusunda oluşturulan siyaset akademilerinde özerk Kürdistan'ın temellerini atan ve ideolojik boyut taşıyan dersler verdiği ileri süren savcı, Yanlıç'ın örgütün amaçlarını bilerek ve isteyerek gerçekleştirme amacı içinde olduğu ve bunu benimsediği savunuldu. Savcı, Yanlıç'ın iddianamede belirtilen sevk maddelerine göre cezalandırılmasını istedi.

Hasip Yanlıç'ın yargılanmasına 16 Ekim'de Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.