Siirt Belediye Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın, İçişleri Bakanlığı'nın 16.11.2016 tarihli kararı ile görevinden alınması ve tutuklanmasına Siirt’e yaşayan halklardan tepkiler gelmeye devam ediyor. Siirt’te yaşayan halklar kendi kedi iradeleri ile seçtikleri eş başkanların yerine kayyum atanmasını kabul etmediklerini belirtti. Kürt ve Arap halkının yoğun olarak yaşadığı Siirt’te kayyumun yöneteceği bir belediyenin kendilerini temsil etmeyeceğini ifade eden halk, Arap ve Kürt halkının kayyuma karşı direniş içerisinde olmasını istedi.

Siirt’e yaşayan ve belediyelerine İçişleri Bakanlığı tarafından atanan kayyumu kabul etmediğine vurgu yapan Şehriban Basur, bu gibi darbelerin temelinde özellikle de kadınlara ve demokratik olan eş başkanlık sistemine karşı saygısızlık olduğunu belirtti.

İçişleri Bakanlığı’nın atamış olduğu kayyumu tanımadığını söyleyen Basur, “Bu hamleyi halkın iradesine yapılmış büyük bir saygısızlık olarak görüyor ve halkın buna karşı tepki göstermesini istiyorum. Bir kadın olarak, eril devletin eş başkanlık sistemine tahammülü olmadığını görüyor, her alanda kadınları susturmaya çalıştığını ve çıkardığı yasalarla özellikle kadınların iradesini öldürmeye yönelik hareket ediyor. Bu noktada özellikle kadınların kayyuma karşı güçlü bir tavır sergilemesi, kayyumu hiçbir şekilde kabul etmeyip, buna karşı ciddi bir duruş sergilemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Arap halkından olan Kamuran Kalkan ise, kendi iradeleriyle seçtikleri Siirt Belediyesi Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın kentteki çalışmaları ve emeklerinden çok memnun olduğunu dile getirdi. Atanan kayyumun kendi iradesine yapılan gasptan başka bir şey olmadığını vurgulayan Kalkan şunları söyledi: “Öncelikle Şirvan bakır madeninde göçük altında hayatını kaybeden işçi arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet ve kederli ailelerine de sabır diliyorum. HDP il yönetiminde bulunuyor ve etnik kimliğim olarak Arap halkındanım. Bu parti çatısı altında olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Siirt Belediyesi’ne atanan kayyumu kınıyorum. Belediye Eş Başkanımız Tuncer Bakırhan, Siirt’te sayısız hizmet ve emek vermiştir. Bu yapılan darbenin kabul edilir bir yanı yok. Siirt’te yaşayan bütün halkların bu darbeye karşı duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu kayyum atanması halkın, halkların iradesine yapılmış gasptan başka bir şey değildir. Belediyemiz olarak bütün imkanlarını seferber edip, şehrimize sayısız emekleri gözle görülüyordu zaten. Gelen müfettişler yaptıkları incelemelerde, herhangi bir yolsuzluk ve kanun dışı hiçbir şey görememişlerdir. Böylesi emek veren ve halkın kendi iradesiyle seçilen belediyemize atanan kayyumu gasp olarak görüyor ve asla kabul etmiyoruz.”

Siirt’te yaşayan 60 yaşındaki Barış Annesi Vetha Kaçar da, Erdoğan tarafından belediyelere atanan kayyumları, belediye eş başkanlarının tutuklanmasını kınadı.

“Kayyumlarla yüzlerce çalışanları işten çıkartmaları, dernek ve kurumları kapatmaları yetmezmiş gibi belediyemizi de gasp etmelerini asla kabul etmiyoruz. İrademiz olan onlarca parlamenterimiz, belediye eş başkanlarımız ve gazetecilerimiz tutuklu bulunuyor, Erdoğan şunu iyi bilsin ki, bu dikta girişim ve kararları kendisine kalmayacaktır. Hangi haddiyle, hesabıyla bu baskıları gerçekleştiriyor. Unutmasın ki, tarih boyunca bütün zulüm edenler, yaptıkları zulmün cezasını çekmişlerdir. Erdoğan da kendi hükümdarlığının sonunu getiriyor. Baskılarla, tutuklamalarla, gasp etmelerle Kürt halkı ve diğer demokrasi isteyen halkları bitiremeyecektir” diyen Kaçar, bütün tecavüzcüleri cezaevinden çıkarıp halkın içerisine saldıklarını, yerine haklı mücadelesiyle, demokrasi ve ahlaklı bir yaşamı isteyenleri koyduğunu da sözlerine ekledi.

“Hiç mi utanmıyor? Annesinden, eşinden ve çocuklarından da mı utanmıyor?” diye soran Kaçar, kimsenin ahının kimsede kalmayacağı gibi Erdoğan’a da kalmayacağını sözlerine ekledi. Kaçar, “Bütün halkımızın bu zulme, haksızlığa karşı geleceğiz” diye devam etti.