Sinem Muhammed: Yeni temsilcilikler açacağız

Rojava Kantonları Özerk Yönetimi Dış Temsilcilikler Sorumlusu Muhammed, açtıkları temsilciliklerle muhatap durumuna geldiklerini ve önümüzdeki dönemde Avrupa’nın birkaç ülkesi ile Washington’da temsilcilik açma hazırlıkları yaptıklarını söyledi.

Astana toplantısını da değerlendiren Muhammed, bir kez daha Suriye geneli ile Kuzey Suriye halklarının temsilcilerinin olmadığı bir toplantıdan sonuç alınamayacağının ortaya çıktığını belirtti.

'ÇÖZÜM MODELİ OLARAK FEDERASYON GÖRÜLÜYOR ANCAK…'

Rojava Kantonları Özerk Yönetimi Dış Sorumlusu Sinem Muhammed, dış temsilciliklerinin kanton özerk yönetimleri ile bir yılını doldurmak üzere Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nu tanıtmaya çalıştıklarını söyledi.
Şu ana kadar tanıtma ve tanıma amaçlı yürüttükleri çalışmalarda bazı sonuçlar elde ettiklerini belirten Muhammed, şu bilgileri verdi: “Şu ana kadar görüştüğümüz tüm güçler bizim Federasyon projemizi onaylıyorlar, kabul ediyorlar. Ancak Suriye genelinde yaşayan halkların bunu kabul edip onaylaması gerekir. Onlar da kabul edip onayladıktan sonra biz de resmi bir şekilde tanımaya başlarız diyorlar. Uluslararası güçlerin, Suriye’nin federasyon ya da halklara özgürlük, özerklik vb. haklar veren herhangi bir şekilde yönetilmesi ile sorunları yok. Görüştüğümüz tüm çevreler Suriye sorunun ancak böyle bir model ile çözebileceğini de söylüyorlar.”

'RESMİ MUHATAP OLDULAR'

Özerk Kanton Yönetimlerinin Paris, İsveç, Stockholm, Berlin, Hollanda temsilciliklerin olduğunu belirten Muhammed, temsilciliklerin yürüttüğü çalışmalar hakkında şunları söyledi: “Temsilciliklerimiz diplomasi ve dış temsilcilikler görevlerini yürütüyor. Bulundukları ülkelerde ülkemizi, devrimimizi, toplumumuzu tanıtıyorlar. Onlarla resmi ilişkiler içinde çalışmalarını yürütüyorlar. Hükümetler nezdinde girişimde bulunuyorlar. Parlamento, toplum ve sivil toplum kuruluşları ile ilişkiler içindedirler. Resmi muhatap konumuna geldi.”

YENİ TEMSİLCİLİKLER

Yürüttükleri çalışmalar sonucunda önümüzdeki dönemde başta ABD ve bazı Avrupa ülkeleri olmak üzere yeni bazı temsilcikleri açacaklarını söyleyen Muhammed, önümüzdeki günlerde Washington’da bir temsilcilik açmaya hazırlandıklarını kaydetti.
“Açtığımız temsilcilikler Rojava’nın sesi, direnişi, amacını yansıtma, tanıtma amaçlıdır. Zulüm ve teröristlere karşı verilen mücadele ile ortaya çıkan bir devrim gerçekleştirdiğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bir de Rojava devrimimiz kendi kendini tanıttı. Çünkü hemen hemen her ülkeden genç mücadelemizin içinde yer alıyor. ABD’lilerinden Almanyalısına kadar gençler YPG, YPJ, QSD güçlerimiz içinde yer alıyorlar. Şehit düşenleri var. Bir bizim anlattıklarımız var bir de bu yiğit insanların toplumlarına, halklarına anlattıkları var” diyen Muhammed, bu şekilde Rojava Devrimi'nin tanındığını, kendini tanıttığını ve kabul edildiğini ifade etti.

‘SURİYE’NİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNEN GÜÇLER...'

Kuzey Suriye ve Rojava’nın siyasi ve askeri güçleri temsilcilikleri olan ülkeler nezdinde net olduğunu vurgulayan Muhammed, Kuzey Suriye halklarının siyasi iradesi olarak kanton özerk yönetimleri ile federasyon ve MSD'nin görüldüğünü, askeri güçleri olarak ise YPG, YPJ ve QSD güçlerinin kabul edildiğini kaydetti.
Dünyanın DAİŞ ile baş edebilen, onunla savaşabilen tek gücün, YPG, YPJ ve QSD olduğunu birçok örnekle gördüğünü ifade eden Muhammed, şunları dile getirdi: “Kobanê buna en iyi örnek oldu. Güvenilebilen, ilişki ve ittifak içinde olabilecek güç olarak bu güçleri görüyorlar. QSD güçlerini de Kuzey Suriye’de yaşayan tüm halkların gücü olarak görüyorlar. Halklar önce siyasi irade de bir araya geldiler. Ardından askeri güçlerini birleştirip topraklarını, yurtlarını savunmaya başlayan bir güç oluşturdular. Bu güç sadece Kuzey Suriye için değil tüm Suriye için mücadele ettiği şeklinde görüyorlar.”
ENKS adına konuşan bazı kişilerin sürekli ‘Rojava peşmergesi’ adıyla dile getirdikleri sanki başka bir güç varmış yaklaşımlarına ilişkin konuşan Muhammed, “Şu ana kadar görüşmelerde bulunduğumuz hiçbir ülke ‘Rojava peşmergesi’ diye bir şeyden söz etmedi. Olmayan ama bazıları tarafından özellikle gündeme getirilen böyle bir şeyde batılıların haberi yok. Zaten güç olarak görülmüyorlar” dedi. 

‘TÜRKİYE TAMAMEN KAYBETTİ’

Astana toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sinem Muhammed, bu toplantının en çok kaybedeninin Türkiye olduğunu söyledi. Astana toplantısının diğer toplantı ve konferanslardan hiçbir farkı olmadığının altını çizen Muhammed, şöyle devam etti: “6 yıldır süren Suriye sorununa hiçbir çözüm bulunamadı. Var olan haliyle kabul edilsin yaklaşımı ile kapatıldı. Kapatılmak istendi, tıkandı, tıkatıldı. Onun için şimdi muhalefet ve uluslararası güçler Astana vb. gibi yerlerde sözde çözüm aramaya çalıştılar. Ama bu toplantının sonucu da 1.2. 3. Cenevre konferanslarının ardından Kahire ve Moskova toplantıları gibi oldu. Suriye sorunu için herhangi bir çözüm üretilemedi. Bu toplantıyı Rusya, Türkiye, İran organize etti. Rejim ile sözde çatışan grupları bir araya getirerek aralarında bir ateşkes sağlamaya çalıştılar. Türkiye İstanbul’da topladığı ve kullandığı sözde Suriye muhalefetine sırt döndü. Bu toplantı ile de geri kalanına sırt döndü. Sadece sırt dönmekle kalmadı, bazılarını tasfiye etmeye de başlamış. Bu da toplantıdan çıkan sonuçtur.”

‘KUZEY SURİYE HALKLARININ TEMSİL EDİLMEDİĞİ HİÇBİR YERDEN ÇÖZÜM ÇIKMAZ’

“Sahada Suriye geneli için düşünen, onun için mücadele eden, çözüm arayan tek siyasi irade var o da Kuzey Suriye Federasyonu ve QSD ve YPG, YPJ askeri güçleridir” diyen Muhammed, bu güçlerin içinde yer almadığı hiçbir toplantı ve konferanstan çözüm çıkmayacağını söyledi. Türkiye’nin sayısız tavizler vererek bu siyasi ve askeri iradenin toplantıda yer almasını engellediğinin altını çizen Muhammed, şöyle konuştu: “Amaç, projemizi boşa çıkarmak, demokratik Suriye güçlerinin uluslararası güçlerle olan ilişkilerini zayıflatmaktı. Bununla da Suriye’ye kaybettirmeye devam ettirmek istiyor. Bunu başarabilmek için de elinde kalan diğer muhalefeti de teslim etti. Belki toplantıda temsil edilmemizi engelledi. Ama Suriye’den tamamen dışlandı. Artık tek bir söz edecek durumda değil. Bize kaybettirmek isterken kendisini bitirdi.”
Bu yüzden toplantının hiçbir çözüm, öneri, görüş ve proje çıkmadan da bittiğine dikkati çeken Rojava Kantonları Özerk Yönetimi Dış Sorumlusu Sinem Muhammed, “Çünkü Suriye genelini temsil edenler yoktu bu toplantıda. Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Çerkes, Çeçen, Türkmenler temsil edilmedi orada. Suriye halklarının tamamının temsilcilerinin içinde yer almadığı hiçbir toplantı, konferansın çare olmayacağı bu toplantı ile bir kez daha açığa çıktı.