Sur'un yıkımına 2011 yılında karar verildi

Erdoğan, Sur'un yıkılacağını 1 Haziran 2011 tarihinde İstanbul'da açıkladı.

AKP Hükümeti'nin Sur başta olmak üzere, Şırnak, Cizre, Nusaybin ve Silopi'nin birçok mahallesini haritadan silme kararı, "Hendekler, barikatlar kuruldu, güvenlik güçleri müdahale etti" propagandasının aksine, bundan 6 yıl önce dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından 1 Haziran 2011 tarihinde İstanbul'da düzenlenen "Türkiye Hazır Hedef 2013" projesinin tanıtımında verildi. Örnek olarak Sur ilçesi seçildi. Projenin tanıtımında Sur'un gelecekte nasıl olacağı animasyonlarla kamuoyuna açıklandı.

Genel seçimlerin kazanılmasından 11 ay aradan sonra ise "6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" yürürlüğe girdi.

16 Mayıs 2012'de çıkarılan yasa ile ilk önce Amed'in Sur ilçesinde Lalebey, Alipaşa mahalleleri ile İç Kale'deki gecekonduların kentsel dönüşümü planlandı. Ancak mülk sahiplerinin haklarının ödenmemesi ve evlerin boşaltılmaması üzerine söz konusu 3 bölgede yıkımlar bir süre sonra durduruldu. Anayasa Mahkemesi'nin kanunun bazı maddelerini mülk sahipleri lehine iptal etmesi ardından ise, yıkımların 'sorunsuz' yapılması için 2012, 2013, 2014 ve 2016 tarihlerinde Bakanlar Kurulu'nca söz konusu 6306 sayılı kanunun yürütülmesi için 4 ayrı yönetmelik daha hazırlandı. 25 Temmuz 2014 tarihinde resmi gazetenin 29071 nolu sayısında yayınlanan genelge ile henüz ilçelerde hendekler kurulmadan, yıkım kararı alındı. 2 yıl sonra Sur, Şırnak, Cizre, Silopi ve Nusaybin'deki yıkımlar bu karara dayanarak yapılmaya başlandı. Geçen yıl OHAL kapsamında 21 Mart tarihinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile de 'acele kamulaştırma' adı altında binlerce mülk kamulaştırıldı.

ERDOĞAN İSTANBUL’DA 2011 YILINDA AÇIKLADI

Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde dönemin Başbakanı Erdoğan, Amed'in Sur ilçesine ilişkin projelerini "Türkiye Hazır Hedef 2023" adıyla kamuoyuna açıkladı.

Erdoğan, Surların yıkık olan bölümlerinin yıkılacağını, Sur içindeki 500 civarındaki sivil mimari örneği yapının da aslına uygun şekilde inşa edileceğini belirterek şunları söyledi: "Suriçi'ni, burada yaşayan hiç kimseyi mağdur etmeden, kimsenin hakkına halel getirmeden, çirkin yapılaşmadan ve çirkin görüntüden kurtarıyoruz. Yapılarda yöresel Diyarbakır bazalt taşı kullanılacak. Tek ve iki katlı olarak düşünülen yapılarda Diyarbakır iklimi dikkate alınacak. Yamaçları ise piknik alanları olarak tasarlıyoruz. Piknik alanlarına taşıtın yanı sıra yürüyerek ve bisikletli olarak da ulaşmak mümkün olacak. Yeni çehresiyle Suriçi, tarihi eserlerin görünür hale geldiği, tarihin gelecekle kucaklaştığı, dünyadan birçok insanın görmek için can atacağı bir manzaraya kavuşacak. Bu projeyle, Diyarbakır'da çok büyük bir kentsel dönüşüm gerçekleştiriyoruz. TOKİ, bu kentsel dönüşüm için kolları sıvadı. İlk planda, Sur içinde, Hazreti Süleyman Camii ve çevresini de kapsayan, yoğun gecekondulaşmanın olduğu bölgede, hak sahipleriyle görüşmeleri başlatıldı" dedi.

11 AY SONRA YASA ÇIKARILDI

Erdoğan'ın bu konuşmasından 11 ay sonra, 16 Mayıs 2012 tarihinde "6306 Sayılı Afet Riski Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" hayata geçirildi. (Anılan tarihte ne Sur'da, ne Şırnak'ta, ne Cizre'de hendekler kurulmuş, ne de herhangi bir çatışma ortamı mevcut idi). Kanun, 'kentsel dönüşüm' adı altında tüm Türkiye'yi kapsıyordu ancak ana hedef Kürt illeriydi. 31 Mayıs tarihinde yürürlüğe giren kanunun ardından, batı illerinde özellikle turistik bölgelerde kentsel dönüşüm kapsamında bir kısım yapılar yıkılarak yerine modern binalar yapıldı. Ancak Kürt illerine düşen pay ise sadece yıkım oldu.

İLK YIKIM SUR’DA

Sur ilçesi 4 Kasım 2012 tarih ve 2012/3900 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile "riskli alan" ilan edildi. Kararda şunlara yer verildi: "Diyarbakır ili, Sur İlçesinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 15/10/2012 tarihli ve 1546 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2’nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 22/10/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır."

Resmi gazetenin 28457 sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren kararın altında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası vardı. Hükümet, kanunun uygulanmasına dair ilk yönetmeliği 15 Aralık 2012 tarihinde yayınladı.

İlk olarak 2013 yılında Sur ilçesinde Lalebey, Alipaşa mahalleleri ile İç Kale içindeki bir kısım yapıların yıkımına başlandı. Mülk sahiplerinin birçoğunun buna karşı çıkarak yasal yollara başvurması üzerine yıkımlar durduruldu.

AYM İPTALİNE KARŞI YENİ YÖNETMELİKLER

Yasa ve yönetmeliklere göre, rıza alınmadan ve karşılıklı uzlaşma olmadan mülkün kamulaştırılmasında yaşanan sorunların çözülmesi amaçlanıyordu. Ancak bu yönetmelik de sorunu çözmeyince yeni yönetmelikler çıkarıldı. 6306 Sayılı Kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesi için yapılan itirazlar üzerine Anayasa Mahkemesi 27 Şubat 2014 ve 1 Mart 2014 tarihlerinde kanun ve yönetmeliğin bazı maddelerini iptal etti. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı üzerine, Hükümet 25 Temmuz 2014 tarihinde yayınladığı yönetmeliklerle yeni düzenleme yaparak yıkımda kararlı olduğunu ortaya koydu.

SUR’DA ZORLA KAMULAŞTIRMA

Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde Amed Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi sonrasında ise AKP hükümeti barikat ve hendekleri bahane göstererek Sur ilçesine tüm güçleriyle saldırıya geçti. Sur'da bulunan 6 mahalle yasaklı alan ilan edildi. 3 aydan fazla süren çatışmalar sona erince hükümet ilk olarak 21 Mart 2016 tarihinde OHAL'e dayanılarak çıkardığı kararname ile Sur ilçesinde bulunan toplam 368 adadaki 6 bin 300 parselin acele kamulaştırılması kararlaştırıldı. Halen sokağa çıkma yasağının sürdüğü Dabanoğlu, Hasırlı, Savaş, Cevat Yılmaz ve Fatihpaşa mahallerinde yıkıma başlandı. Haritadan tamamen silinen Sur ilçesindeki 6 mahallede halen yıkım işlemleri devam ediyor.