GÖRÜNTÜLÜ

‘Tarihin tekürrür etmesine izin vermeyeceğiz’

Zagros: Önder Apo’nun özgürlüğü insanlığın, ezilen halkların, Kürt halkının ve Kürt Özgürlük Hareketinin özgürlüğüdür diyoruz.

p>KONGRA GEL Eşbaşkanı Hacer Zagros, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da uluslararası bir komplo ile Türk devleti tarafından esir edilmesi ardından 29 Haziran’da idam kararı verilmesinin bir tesadüf olmadığını söyledi. 29 Haziran tarihinin 1925’te Şêx Said ile yoldaşlarının Dağkapı Meydanı’nda katledildiği güne denk getirilmesi ile Türk devletinin vermek istediği mesajın çok iyi okunması gerektiğini vurgulayan Zagros, “Alınan kararı boşa çıkartmak için mücadelemizi daha çok büyütmeliyiz. Önderliğimiz şahsında Kürt halkının varlığına karşı verilen bu kararı büyük direnişlerle lanetlemeliyiz. Bu komploya karşı geliştirilecek her türlü karşı koyuş, mücadelemizin ve direnişimizin daha çok büyütüleceğinin sözü olacaktır” dedi.

‘İKİ OLAYIN AYNI GÜNE DENK GELMESİ TESADÜF DEĞİLDİR’

“Her iki tarihi olayın aynı güne denk gelmesi tesadüfi değildir. Kesinlikle verilmek istenen mesaj nettir. Geçmişte Kürtlere yönelik imha ve inkar politikaları günümüze kadar aralıksız devam etmiştir. 29 Haziran 1925 ve 1999 tarihleri, 78 yıllık soykırımcı politikaların aynı zihniyet ve siyasetle her dönemde sürdürüldüğünün en somut ifadesidir” diyen Zagros, Kürt kimliği ve varlığını inkar etmek üzerine inşa edilen faşist, milliyetçi ve cinsiyetçi zihniyetin kendi iktidarı dışında başka hiçbir iradeyi kabul etmeyen, insanlık dışı uygulamalarla bugüne taşındığını söyledi.

Öcalan’a yönelik idam kararının, siyasi ve hukuk dışı bir karar olduğuna dikkat çeken Zagros “Bu karar evrensel insan hakları kriterleri dışındadır. Önder Apo’nun idam edilmek istenilmesi, aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketini bitirme amaçlıdır. Kürt tarihinin her direniş döneminde nasıl ki, ilk önce direniş önderleri hedef alınarak isyanlar öncüsüz bırakılmak istenmişse, Önderliğimiz şahsında da hareketimiz bitirilmek istendi. Fakat şu açığa çıktı ki; ne Kürt eski Kürttür, ne de Önderliğimiz diğer önderler gibiydi. Tam tersine Önderliğimiz, düşmanın her türlü saldırı ve hamlelerinden sonra, karşı bir hamle geliştirmiştir. Çok net bir şekilde halkımıza ve kamuoyuna söyleyebiliriz ki; Önder Apo, İmralı adasında geliştirdiği ideoloji, felsefe ve yeni paradigmayla, Türk fasişt devletinin gerçek yüzünü bütün dünyaya göstererek, Türk fasişt devletinin kirli maskesini indirmiştir” dedi.

‘ÖNDERLİĞİMİZ İÇİN MÜCADELEYİ RHE ZAMAN YÜKSELTECEĞİZ’

Kürt halkının bugün Rojava’daki devrim ve Kuzey Kürdistan’daki öz yönetim direnişi ile varlığına ve önderliğine daha çok sahip çıktığını da sözlerine ekleyen Zagros, şöyle konuştu: “17 yıl önce Önderlik üzerine alınan idam kararına karşı, Kürt halkı görkemli bir mücadeleyle; yediden, yetmişe kadar Kürdistan’ın dört parçasında, tek amaç, tek ses ve büyük bir birliktelikle kendisine özgürlük dışında başka bir yolu esas almadan, Önderliğin özgürlüğü dışında başka bir özgürlük ya da yaşam arayışı içine girmeden mücadele yürütmüştür.”

Öcalan üzerinde yürütülen tüm uygulama ve yasaklara rağmen, özgürlük isteyen halkların Öcalan’ı kendi özgürlüğünün ve demokrasinin umudu olarak gördüğünü ifade eden Zagros, “Bugün, hem Kürt halkı, hem Ortadoğu halkları ve insanlık, bu hakikati kabul ediyor ve dile getiriyor. Özgürlüğün kilidi, çözümün kilidi, demokrasinin umudu Önder Apo’dur. Ve bu insanlık içerisinde kazanılan değerler, özgür, eşit ve adaletli yaşam için Türk devletine verilebilecek en iyi cevaptır. Bugün dünya siyasi, toplumsal hareketleri ve kadın hareketleri içerisinde Önder APO’nun paradigmasını kendi paradigmaları olarak gören hareketler var” diye konuştu.

27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla, 5 Nisan 2015’den itabaren de hiç kimseyle görüştürülmeyerek mutlak tecrit altında tutulan Öcalan’ın koşullarına dikkat çeken Zagros şöyle konuştu: “Türk devleti; Önder Apo’nun tarihi direnişi, Kürt halkı ve Kürt Özgürlük Hareketinin mücadelesi karşısında iflasın eşiğine gelmiştir. Uluslararası komplo, Önder Apo’nun ideolojisi, felsefesi ile geliştirmiş olduğu savunmalarla boşa çıkartılmıştır. Bugün bölge ve dünyada vicdan sahibi insanlar, AKP’nin faşist zihniyetinin Kürtlere yönelik saldırılarına karşı tartışmalar yürütüyorar. Özellikle Erdoğan’ın Kürt halkı üzerinde yürüttüğü saldırılar ve Kürt halkının halk olarak görülmemesine karşı, vicdan sahibi olan insanlar faşist zihniyete karşı mücadele etmeye başladılar. Bugün hem siyasi, hem askeri olarak Türk devletinin kurum ve kuruluşları, Kürt iradesi önünde büyük bir iflası yaşıyor. Türk faşist devleti çok büyük bir korku içerisindedir. İnsanlığın ve tarihin önünde en büyük idamı yaşayacaklar. Tarih böyle insanlara en büyük cezayı kendisi vermiştir. Demokrasiye karşı diktatörlüğü savunan Erdoğan, Hitler ve Saddam gibi aynı hakikati tarih karşısında yaşayacaktır.”

‘HALKLARIN BİRLİKTE YAŞAMI İLE DİKTA REJİMLER SON BULACAKTIR’

“Halkımız Önderliğin özgürlüğü dışında artık hiçbir yaşamı kabul etmiyor” diyen Zagros, bunun da demokratik bir model, özgür bir yaşam karşısında faşist zihniyetin idamı anlamına geldiğini belirtti.

İlk başta Kürt halkı olmak üzere, özgürlük isteyen bütün halkların 7’den 70’e Öcalan’ın varlığına, iradesine sahip çıkmasının öneminin altını çizen Zagros, “Özellikle 29 Haziran’da Kürdistan ve Türkiye metropollerinin her alanında en üst düzeyde eylemler yapılmalıdır. Bütün demokratik güçler, Kürt, Türk, Arap ve bütün Ortadoğu halkları bu hakikati bilmelidir ki halklar içerisinde kardeşlik ve birliktelik ne büyütülürse, o kadar demokrasi ve özgür yaşam olanağı oluşur. Erdoğan diktatörlüğü ancak Ortadoğu’daki bütün halkların birlikteliği ile direniş her yere yayarak büyüyecektir. Bunun için direnişin, birlikteliğin ve kardeşliğin büyümesi halkların varlığını kabul etmeyen diktatör zihniyetlerin son bulması anlamına gelecektir” dedi.

Apocu felsefenin tüm dünya halkları için bir ilham kaynağı olduğunu da söyleyen Zagros, bütün Ortadoğu halkları için toplumsal hukuk içerisinde, kadın özgürlüğü olan demokratik bir yaşam için ideolojisi ve felsefesiyle öncülük edebilecek hakikatin Öcalan olduğunu kaydetti. Kürdistan’ın Rojava direnişinin insanlık için bir demokratik model oluşturduğunu da vurgulayan Zagros şöyle devam etti: “Bu direniş sadece Rojava halkı ya da Kürdistan halkı için değil bütün Ortadoğu halkları içindir. Eğer bugün yaşadığımız Minbic operasyonu kadın öncülüğünde yürütülüyorsa bu Önder Apo’nun ideoloji ve felsefesi sonucudur. Bütün halkların özgürlüğü ve demokrasisi için kon federalizm temelinde Kürt, Türk ve Arap halkları Önder Apo’nun hakikatinin demokratik bir model olarak görüyorlar ve Önder Apo yu kendi öncüleri olarak kabul ediyorlar.”

Alınan kararın boşa çıkarılması için mücadeleyi daha çok büyüteceklerini de dile getiren Zagros, “Önderliğimiz şahsında Kürt halkına alınan bu lanetli kararı büyük direnişlerle lanetlemeliyiz. Bu komplo bizim mücadelemizin ve direnişimizin daha çok büyütüleceğinin sözü olacaktır. Halkımız görkemli direnişlerle Önder Apo üzerindeki ağırlaştırılmış ağır tecridi ortadan kaldırmalıyız. Önder Apo üzerindeki ağır tecride sesiz kalan bütün eğemen güçler tehşir edilmelidir. Bu yaklaşım hukuk, insan halkları, viçdan ve adalet duygularından uzak yaklaşımlardır. Dünyanın hiçbir yerinde bir kişi için bu şekilde bir kirli tecrit uygulanmamıştır. Bunun için Önder Apo’nun tecridine sesiz kalan ve kendilerini adalet ve hukuk gören tüm güçler bu suça ortaklık ediyorlar. Önder Apo üzerindeki ağır tecride sesiz kalan güçlere karşı en vicdanlı ve radikal tavırlar gösterilmelidir. Bu sessizliğe karşı mücadele edilmelidir” dedi.

‘ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜ DIŞINDA HİÇBİR ŞEYİ KABUL ETMİYORUZ’

Egemen zihniyet ve kapitalist moderniteye karşı demokratik modelin diriliş gününün bugün olduğunu da söyleyen Zagros, halkların özgürlüğü için büyük savaşların yaşandığı tarihsel bir dönemden geçildiğini de sözlerine ekledi.

“Bunun için biz, Önder Apo’nun özgürlüğü insanlığın, ezilen halkların, Kürt halkının ve Kürt Özgürlük Hareketinin özgürlüğüdür diyoruz. Önderliğimizin yaratmış olduğun hakikat cizgisinde son nefesimize kadar hem Kürt halkı olarak hem de Kürt özgürlük hareketi olarak yürüyeceğiz. Kürdistan’ı ve Kürt halkını her gün kana bulayan Erdoğan faşist zihniyetine karşı savaşı büyütme direnişi büyütme dışında ne halkımız ne de tarih başka bir yolu kabul etmiyor ve kabul etmeyecektik. Bunu için Kürdistan’da direniş ne kadar büyütülürse, dünyada demokratik cephe ne kadar güçlendirilirse, bu özgür ve güzel günlerin geleceğine işaretir. Herkes şunu çok iyi bilmelidir. Önder Apo özgürlemeden ne Kürt halkı ne Ortadoğu halkları ne de insanlık özgürleşebilir” diyen Zagros, Öcalan’ın özgürlüğü dışında ne özgürlük, ne de çözüm olabileceğini belirtti.