Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, 'Demokratik siyaset buluşmaları' kapsamında Mardin'e ziyarette bulundu.
Parti binasında DİHA'ya konuşan Tuncel, Nusaybin'de devam eden kuşatma ve soykırım saldırılarını değerlendirdi. YPS güçlerinin çekildiklerini açıklamalarına rağmen kente yönelik saldırının devam ettiğini bu açıklamanın ardından 80 sivilin tutuklandığını hatırlatan Tuncel, "Buradaki yönetici ve hukukçu arkadaşlarımızın bizlerle paylaştığı bilgilere göre gözaltı sırasında kafalarına çuval geçirilerek, işkence yapıldığı gibi çok ciddi anlamda da darp edilmişler. Bunlar asla kabul edilemez. İnsan hakları açısından asla kabul edilemez” dedi.

'YASAK DERHAL KALDIRILMALI'

Tuncel, sivillere yönelik işkencenin hukuksal olarak takipçisi olacaklarını ifade ederken, 81 günlük Nusaybin saldırısı sırasında Türk Genelkurmay Başkanı'nın ilçeye 3 defa gerçekleştirdiği ziyaretlere dikkati çekti. Tuncel, kentte yaşamını yitirenler ve yaşayan siviller hakkında sağlıklı bilgi alamadıklarını ve bu sebeple de kentin sivil toplum örgütleri ve siyasi partilere açık olması gerektiğini belirtti.
Kentteki yasağın derhal kaldırılması gerektiğini kaydeden Tuncel, şöyle devam etti: “Gever'de 38'inci günde operasyonların sonlandırıldığı söylendi ancak yasak 78 gün boyunca devam etti. Ve bu süre içinde tam 5 bin ev yıkıldı. 40 gün içinde böyle bir faaliyet içinde bulunmuşlar. Nisêbîn’de de acaba benzer bir durum mu var? Bunu bilmiyoruz. Neden hala açılmıyor bunu bilmiyoruz. Sokakta cenazeler var mı yok mu bilmiyoruz? Orada sivillerin olduğu iddia ediliyor ve onların yaşam hakkının tehlikede olduğuna dair endişelerimiz var. Bunların giderilmesi gerekiyor."

'İŞGAL GÖRÜNTÜSÜ SERGİLENİYOR'

Tuncel, 7 Haziran seçimlerinin ardından AKP’nin savaşa başladığına işaret ederek, o günden bu yana bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiğini ve binlerce Kürdün de yerinden yurdundan edildiğini kaydetti. Tuncel, Kürdistan coğrafyasının topyekûn bir abluka altına alındığına değinerek, şunları dile getirdi: "Her yerde JÖH, PÖH ile bir işgal görüntüsü sergileniyor. Bunu Gever, Şirnex, Sûr, Cizîr, Hezex ve şimdi Nisêbîn’de çok iyi görüyoruz. Bir bütün olarak devletin Kürtlere düşman hukuku ile yaklaştığı bir durum vardır. Bir yandan bölge ziyaretlerinde ‘Kürt yurttaşlarım’ diye hitaplarda bulunurken bir yandan da yaşam alanları yerle bir ediliyor. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Bütün bu yaşananların nedeni Nusaybin halkı değildir. Bunların nedeni çözüm ve müzakere sürecini heba eden AKP hükümetinin kendisidir." 

YARIN YÜRÜYÜŞ YAPILACAK

AKP hükümetinin kuşatma altına aldığı bölgelerde savaş suçu işlenmediğini iddia ettiğini ancak bu alanları denetime açmadığını vurgulayan Tuncel, “Yaşananlar o kadar korkunç bir boyuttaki yaşananlar sadece Sur, Cizre ya da Nusaybin halkını değil, bir bütün herkesi etkiliyor. O açıdan bunun mücadelesini vereceğiz. 'Devlet terörle mücadele' adı kapsamında şehirleri, köyleri yerle bir etti. Bu düşman hukukundan başka bir şey değildir. Halkı düşman olarak görüyor ve böyle gördüğü içinde yok ediyor. Güvenlik güçlerine sınırsız yetki vermiş. Yargılanmayacaksınız diyor. Bu yüzden orada bir hukuksuzluğa zemin sunuyor" şeklinde konuştu.
Tuncel, 3 Haziran günü saat 11.00'da Mardin Ortaköy Mahallesi'nde bir araya gelinerek 'yasaklı' bölgeye yürüyeceklerini açıkladı. Tuncel, kuşatmanın kaldırılarak, sivillerin çıkarılmasını talep edeceklerini aktararak, "Bizler de orada olacağımız gibi genel merkez olarak tüm yurttaşların buna destek vermesini bekliyoruz. İnsanların yine yaşam alanlarına dönmesi için çabamız olacak" dedi.

GÖZALTINDA KAYIPLAR

Şırnak'ta sürdürülen kuşatma ile topyekûn imha operasyonlarına da değinen Tuncel, “İl yöneticimiz Hurşit Külter'den haber alamıyoruz. Gözaltına alındığına dair görgü tanıkları var, bilgi var ama bunun karşısına bir cevap alamıyoruz. Kaç gündür vekil arkadaşlarımız ve bizler girişimlerde bulunuyoruz. Ama devlet buna cevap bile vermiyor. Yani bırakalım gözaltına alınıp alınmadığını, işkence görüp görmediğine ve şimdi nerede olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok. Bunu da unutmamak gerek. Şırnak bu konuda daha önce de 'faili meçhul'lerle karşı karşıya kaldı. Ebubekir Deniz ve Serdar Tanış arkadaşlarımız hâlâ kayıp" şeklinde konuştu.
DBP Eş Genel Başkanı Tuncel, Deniz ve Tanış’ın bulunması için verilen mücadele devam ederken yeni bir kayıp vakasının yaşatılmak istenmesinin kabul edilemez oluğunu söyleyerek, devlet güçlerine “Arkadaşımızı sağ aldınız, sağ istiyoruz" diye seslendi.