Uca: Katliama cevabımız, Şengal'i statüye kavuşturmak olacak

HDP Milletvekili Uca, DAİŞ’in Şengal Katliamı'na, daha fazla öz savunma ve statü ile en büyük cevabın verileceğini vurguladı. Uca, Êzidîlere “Şengal’e dönün” çağrısı da yaptı.

HDP’nin Êzidî Milletvekili Feleknas Uca, Şengal Katliamı'nın 3. yıl dönümünde trajedinin birçok alanda sürdüğüne işaret ederek, daha fazla öz savunma ve örgütlülük ile katliama cevap olunacağını belirtti. Şengal’e yönelik kirli oyun ve planların sürdüğüne de değinen Uca, tek çıkış yolunun Êzidîlerin birliği olacağını söyledi.

Uca, Şengal ‘e yönelik DAİŞ işgali ve katliamının yıl dönümünde katliamı ve bundan sonra yapılması gerekenleri ANF’ye anlattı.

‘EN BÜYÜK FERMAN DAİŞ’İN İŞGALİYDİ’

Katliamda yaşamını yitirenleri anan Uca, Êzidîlerin tarihinde bilinen 72 ferman olduğunu, belki de henüz bilinmeyen yüzlercesinin de olduğunu söyledi. Uca, “Ancak en acı, en büyük ferman DAİŞ çetelerinin yaşattığı ferman ve katliamdır” diye ifade etti. Halen yüzlerce Êzidî kadının DAİŞ çetelerinin elinde esir olduğunu, pazarlarda satıldığını dile getiren Uca, Şengal’e dönemeyen binlerce Êzidî varlığına ve Şengal’in henüz tam olarak inşa edilemediğine de dikkat çekti. Êzidî kadınların çoğunun Ürdün, Mısır, Türkiye gibi ülkelerde satıldığını ve üç bine yakın Êzidî kadınının çetelerin elinde esir olduğunu anlattı.

’12 HPG’Lİ KAHRAMANCA KURTARDI’

DAİŞ çetelerinin 3 Ağustos saldırısı ile Şengal’i tümden Êzidîlerden temizlemeyi amaçladığının altını çizen Uca, katliamın ardından 450 bin kadar Êzidînin Güney Kürdistan’ın kimi kentlerinden konumlandığını, 150 bin Êzidînin de 12 HPG savaşçısının kahramanca direnişi sayesinde Şengal Dağı'na geçerek katliamdan kurtulduğunu aktardı. Uca, ardından YPG’nin Rojava’da büyük bir direnişle Êzidî halkının geçişi için bir koridor açtığını belirterek, Êzidîlerin Şengal Dağı'ndan inerek korunaklı bir koridordan Rojava’ya geçtiğini ifade etti.

‘KATLİAMA CEVAP, DİRENİŞ OLDU’

Yüzlerce Êzidî açlık ve susuzluktan öldüğünü söyleyen Uca, Êzidî kadınlarının DAİŞ çetelerinin eline düşmememek için Şengal Dağı'nın uçurumlarından atlayışına herkesin tanık olduğunu belirtti. Katliamın ardından büyük bir direniş yaratıldığını aktaran Uca, Şengal’de yapılan katliama bugün büyük bir örgütlülük ve mücadele ile cevap verildiğini kaydetti. Binlerce Êzidî kadının Şengal dağlarında bugün öz savunma direnişi içerisinde bulunduğunu anlatan Uca, kadın, gençlik ve halk meclisleri kurulduğunu söyledi. Radyo, televizyon ve basın yayın alanında da büyük gelişmeler kaydedildiğini hatırlatan Uca, Êzidîlerden temizlenmek istenen Şenagl’in Êzidîler için kimliğini ve kültürünü korumak için örgütlendiği bir alan haline geldiğini sözlerine ekledi.

‘KDP’NİN KİRLİ OYUNLARI DEVAM EDİYOR’

Êzidîlerin güçlü bir inanç ve kültüre sahip olduğunu vurgulayan Uca, bu nedenle güçlü bir karşı koyuş ve direnişin geliştiğini açıkladı. Uca, Türk devletinin de Şengal’in özgürleştirilmesi ile birlikte tehdit ve saldırı girişimlerinde bulunduğunu ifade ederek, bugün de Türk devletinin Şengal’e saldırdığına tanık olduklarını dile getirdi. Türk devleti gibi İran, Irak hükûmeti ve KDP’nin de Şengal ve Êzidî halkına yönelik saldırı içerisinde olduğunu anlatan Uca, “Herkes Şengal’in yaralarını iyileştirmek yerine daha da derinleştirmek istedi. Bugün de Bağdat ve KDP’nin merkezlerinde halen Şengal ve Êzidî halkının statüsüz bırakılmasına karşı çalışmalar devam ediyor” dedi.

‘KÜRDİSTAN’IN ÖZÜNÜ YOK ETMEK İSTİYORLAR’

Şengal’in Êzidîlerden temizlenmesinin Kürdistan coğrafyasının boşaltılması olacağını söyleyen Uca, şunları ekledi: “Êzidîler, Kürt halkının özüdür, Êzidîleri dağıtarak amaçladıkları Kürdistan'ın özünü yok etmektir, amaçları Kürt kimliği ve kültürünü yok etmektir."

Êzidî halkının dünyanın dört bir yanına dağıtılarak örgütsüz ve birlikten yoksun bırakılmak istendiğine vurgu yapan Uca, katliamın ardından birçok bölgeye dağıldığını ve büyük bir bölümünün henüz Şengal’e dönmediğini açıkladı.

‘TÜRK DEVLETİNİN BASKILARI DA ARTIYOR’

Katliamın yıl dönümünde bir kez daha Türk devletinin Êzidî halkına düşmanlığına tanıklık ettiklerini belirten Uca, “Daha geçen gün AFAD kampında kalan Êzidîleri kamptan attılar, kamuoyu baskısı ve yoğun girişimlerimiz sonucundan atılan kişiler şimdilik kampa geri alındı” diye aktardı. Türk devletinin denetimindeki kamplarda kalan Êzidîlerin büyük bir baskı ve ırkçı ayrımcılık ile yüz yüze olduğunu ifade eden Uca, Türk devletinin Êzidîlere yaklaşımın DAİŞ çetelerinin yaklaşımında farksız olduğuna dikkat çekti.

‘ÊZİDÎLER KENDİ KARARLARINI KENDİLERİ VERMELİ'

Êzidî halkının örgütlenmesinin önemine değinen Uca, Êzidîlerin kendi kararlarını verebildikleri, örgütlü bir sistem kurma ihtiyaçlarının aciliyetine işaret etti. Uca, şunları kaydetti: “Êzidîler bir daha katliamdan geçmek istemiyorlarsa kendi öz savunmalarını almalıdır. Örgütlülüğünü büyütmeli ve her türlü saldırıya karşı direniş içerisinde olmalıdır. Birlik ve ve beraberliklerini sağlamalı, her alanda ortak hareket etmelidirler."

Êzidî tarih boyunca örgütlenmede eksik kaldıkları için katliamlarla yüz yüze kaldıklarını da aktaran Uca, bu acı tarihin son bulması için Êzidî halkının dersler çıkartarak birlik olması ve direnmesi gerektiğine dikkat çekti.

'ŞENGAL’E DÖNÜLMELİ'

Êzidî halkının, özellikle de Şengal’de ayrılanların Şengal’e dönüşünün önemli olduğunu belirten Uca, halkın Şengal’e dönerek orada yaşamı yeniden kurması ve öz savunmasını geliştirmesinin gerekli olduğuna vurgu yaptı. Şengal’in statü kazanması için Êzidîlerin Şengal’i yeniden inşa etmesi ve kendi yaşam modellerini kurmasının etkili olacağını anlatan HDP Milletvekili Feleknas Uca, katliama verilecek en iyi yanıtın, Şengal’e dönerek orada yeni bir yaşam kurmak olacağının altını çizdi.