KCK Genel Başkanlık Üyesi Diyar Xerîb, ÇIRA TV’de yayınlanan Çira Welat programına konuştu. Gündemdeki konuları değerlendiren Xerîb, ilk kez Êzidîlerin Cejna Çile’yi (Çile bayramı) kutladı. Bütün Êzidî toplumun, özellikle de Şengal’de bütün zorluklara rağmen direnen halkların bayramını kutladı.

“Önder Apo’nun fikir ve düşünceleriyle bütün insanlığın Önderidir” diyen Xerîb, şöyle devam etti: “Uluslararası komplo üzerinde 18 yıl geçti. Uluslararası komplo üzerinde birçok değerlendirme ve açıklama yapıldı, en önemli değerlendirmeleri de Önder Apo kendisi yaptı. Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde hareketimiz komployu anlamaya ve anlatmaya çalıştı, eğer biz komployu fark edebilseydik ya da anlasaydık biz komplonun olmasına izin vermeyecektik” diye konuştu.

Öcalan’ın böylesi bir komplo olduğunu söylediğini fakat almaları gereken tedbirlerin alınmadığı için Öcalan’ın “Yetersiz yoldaşlık ve sahte dostluk bu komplonun olmasına neden oldu” eleştirisinde bulunduğunu hatırlattı.

“Bazı kişi, devlet ve partiler kendilerini dost gibi gösterdiler eğer bunlar olmasaydı bu komplo gerçekleşemezdi” diyen Xerîb, 18 yıldır komployu değerlendirdiklerini, anlamak, amacının ne olduğunun anlaşılması gerektiğini ve böylece boşa çıkarmak gerektiğini vurguladı.

Komployu en fazla Öcalan’ın değerlendirdiğini, 18 yılda kendilerinin de biraz ders çıkardığını, toplumun çoğunun da komployu anladığını vurgulayan Xerîb, “Önder Apo’nun fikren, fiziken, hukuken zindanda gösterdiği direnişi kimse gösteremez. Bir halk önderin tutuklanması o halkın zindan da tutulmasıyla eşdeğerdir. Önder Apo sadece Kürt halkının önderliğini yapmamış, biz bazen Önder Apo’yu dar ele alıyoruz, çünkü Önderlik bunu aşmıştır, insanlığın önderi olmuş. Bütün ezilen halkların önderlik rolünü oynuyor, proje geliştiriyor hakikat de budur zaten.

Önder Apo günümüz de sadece Kürt halkı değil Ortadoğu’daki bütün ezilen halklar ve özgürlük isteyen halklar için büyük umut kaynağı oldu. Komplocu güçler Önder Apo’yu insanlık dışı bir komployla esir aldıklarında böyle bir önderin tutsaklığı halkların tutsaklığı anlamına geleceğinin iyi biliyorlardı” diye konuştu.

“Önderlik tecrit konusunda komployu iki şekilde ele alıyordu. Bir Kürt halkına karşı, diğeri de ideolojik boyutu ile alıyordu. Yüz yıla yakındır Ortadoğu ve birçok farklı topraklar egemen güçler tarafından bölünerek kendi çıkarları gereği bir paralel inşa ederek paylaşmışlar fakat şimdi de bu paraleli değiştirerek kendilerine göre yapmak istiyorlar” diyen Xerîb, Öcalan’ın da bu değişimlerin halkların çıkarlarına göre olmasını istediğini söyledi. Halk arasında “Güneş olduğu zaman yıldızlar gözükmez” diye bir deyim olduğunu vurgulayan Xerîb, şunları vurguladı: “Şimdi güneş var yıldızlar gözükmüyor fakat gökyüzü yıldızlarla dolu. Bu siyasette de böyledir. Eğer Önder Apo’nun fikirlerinin önü açılırsa her yere yayılacaktır ve bu fikirler diğer yanlış anlayışların kaybetmesine neden olacaktır. Halk bu projeyi kabul edip onların projesi kaybedecektir. Bunun içindir ki Önder Apo üzerinde tecridi derinleştiriyorlar. Dikkat edin Önder Apo yakalandığında halk ‘Güneşimizi karartamazsınız’ diyordu. Neden öyle söylüyorlardı? Gerçekten de halk Önder Apo’yu kendileri için güneş ve aydınlık olarak görüyor ve egemen güçlerde bu gerçekliği görüyor. Bunun içindir ki tecrit uyguluyorlar. Fakat bütün saldırı ve ağır tecride rağmen Önder Apo’nun 18 yılık direnişiyle uluslararası güçlerin amaçlarına ulaşmayacaklarını ispatlandı.”

1999’daki ruh ile Öcalan’a sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Xerîb, “Hareket olarak Önderliğin özgürlüğü için yapılan bütün eylemlere büyük değer veriyoruz. Çünkü egemen ve komplocu güçler karşısındaki bütün eylemler anlamlıdır, değerlidir. Fakat Önder Apo’nun özgürlüğü için yapılan eylemler gerçekten yetmiyor, biz halk ve hareket olarak bütün gücümüzle 99 yılındaki gibi sert bir duruşla komplocu güçlere cevap vermeliyiz. Çünkü komplocu güçler bizi Önderliksiz bir yaşama alıştırmak istiyorlar, biz de ‘Önder Apo’suz yaşam olmaz’ diyoruz” biçiminde konuştu.