Yaylalı cezaevinde toplumsal barış için yürüyecek

Adalet arayışlarının 296’ncı haftasında bir araya gelen Roboskili aileler, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde cezaevinde yürüyüş yapacak olan barış aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı’nın kendilerine gönderdiği mektubu okudu.

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde, Türk ordusuna ait savaş uçakları bombardımanında yaşamını yitiren 34 Kürt gencinin aileleri, adalet arayışlarının 296’ıncı haftasında bir araya geldi. Yakınlarının mezarlığı başında bir araya gelen aileler, kaybettikleri yakınlarının fotoğrafını taşıdı.

‘GELİN, BARIŞI HAYKIRALIM’

Aileler adına açıklamada bulunan Burhan Kaplan, gerçek bir barışın tesisi için Roboski’den başlanması gerektiğini vurguladı. Katliamı gerçekleştirenlerin korunduğunu hatırlatan Kaplan, yarınki 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne değinerek, “Bugün ülkenin her yerinde yaşanan acıları ve ölümleri durdurmanın tek yolu onurlu bir barıştır. Roboskili aileleri olarak diyoruz ki gelin yarın hep barış için haykıralım. Barış için mücadele edelim. 40 yıllık acıyı ve yaşanan ölümleri durdurmanın tek yolu barış olduğunu herkese haykıralım” çağrısında bulundu.

BARIŞ, ADALET VE ROBOSKİ İÇİN YÜRÜYECEK VASİLİS’İN MEKTUBU OKUNDU

Kaplan daha sonra, kendileri ile dayanışmak için köye yerleşen ve 22 Nisan tarihinde tutuklanan barış aktivisti ve vicdani retçi Yannis Vasilis Yaylalı’nın cezaevinden kendilerine gönderdiği mektubu okudu. Yaylalı, yazdığı mektupta, tutuklu bulunduğu Elazığ Cezaevi’nde 1 Eylül’de yapacağı yürüyüşe değinerek şunları belirtti:

“Barış, adalet, hukuksuz tutuklamalara karşı ve Roboskî’ye adalet için hapishanede yürüyorum.

Bir barış aktivisti nerede olursa olsun barış aktivistidir, ister özgür olsun ister benim gibi hapishane de tutsak olsun, bu durum böyledir. Bu yüzden bugün benim hapishanede olmam yüklenmiş olduğum bu misyondan hiçbir şey eksiltmez. Antimilitarist bir duruşa sahip olan bir barış aktivisti olarak, içeride olduğum süreçte de yanlış gördüğüm şeylere karşı ‘pasifist’ yöntemler ile sesimi yükseltmeye devam edeceğim. 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne az kaldı. Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı sınır köyü olan Roboskî’ye yerleştiğimizden beri her 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde 'Roboski için Adalet’, yaşadığımız coğrafyadaki halklar için ise barış talep eden etkinlik ve aktivite düzenledik. Önümüzdeki 1 Eylül'ü içerde karşılayacak olsam da bu geleneği bozmayacak 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, Elazığ Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ndeki üç kişilik odamızın 8 adıma 4 adım olan avlusunda bir ilk olacak olan ‘Barış Yürüyüşü' gerçekleştireceğim.

NEDEN YÜRÜYORUM?

1 - Toplumsal Barış için

Bir süredir T.C. hükümetinin izlediği yanlış politikalar yüzünden, toplumsal barıştan uzaklaşmaktayız. T.C. hükümetinin izlediği bu yanlış politikalar sonucunda halkların ve inançların bir arada yaşama isteği, son yüzyıl açısından değerlendirildiğinde en kötü noktaya gelmiştir. Bugünden yarına tez elden bu yanlış politikalar terk edilmezse, gelecekte telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacak, halkların bir arada yaşama isteği nerede ise ortadan kalkacaktır. Toplumsal barışı bir ölçüde tehdit eden bu duruma dikkat çekmek için, bir kere daha barışa olan ihtiyacımızı dillendirmek yürüyeceğim.

2 - Roboskî’ye adalet için

Tek dertleri 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleşen katliamda kaybettikleri yakınları için 'Adalet’ talebi ile nöbet tutan Roboski ailelerine son dönemde yönelimin had safhaya ulaştığını görmekteyiz. Başka yer ve devletlerde olsa, bu şekilde 'hak ve adalet’ talepli mücadele yürütenler, el üstünde tutulur ve takdir edilirler. Coğrafyamız da ise bu durumun tam tersine olduğunun en bariz örneği maalesef Roboski aileleri ve 5 senedir verdikleri ‘hak ve adalet’ mücadelesine bu devlet yönelimini protesto etmek ve bu anlamsız yönelimi duyurmak için yürüyorum.

3 - Hukuksuz tutuklamalara karşı

Roboski ailelerine ve yürüttükleri adalet mücadelesine yönelimin bir parçası olarak, Roboski ailelerine uzunca bir zamandır verdiğimiz enternasyonal dayanışmanın cezalandırılması için, Roboski Katliamı’nın 6. yıldönümü anması öncesi gözaltına alınmamız suretiyle başlayan hukuksuz yargılama süreciyle 22 Nisan’da tutuklandım. Yaşadığım bu hukuksuz sürece ve yaşanan benzer hukuksuz tutuklamalara dikkat çekmek için yürüyeceğim.

Nasıl yürüyeceğim?

Elazığ Cezaevi’nde odamızın parçası olan avluda 1 Eylül Dünya Barış günü ile 7 Eylül tarihleri arasında öğlenden önce 3 saat ve öğlenden sonra 3 saat olmak üzere, günde 6 saat, bir haftada 42 saat yürüyeceğim.”