GÖRÜNTÜLÜ

Yekgirtuyi İslami Kurdistan: Rojava’ya yardım etmek ulusal bir görevdir

Yekgirtuyi İslami Kurdistan Partisi Irak Parlamentosu Grub Başkanı Dr. Musena Emin, Sêmalka Sınır Kapısının açılması gerektiğini belirterek, “Rojava halkına yardım etmek Güney Kürdistan hükümeti ve halkının siyasi, ahlaki ve ulusal görevidir” dedi.

Kürt partileri, Bağdat Parlamentosunun Sadr yanlıları tarafından işgal edilmesinden sonra Kürdistan’a dönmüştü. Olayların ardından Irak parlamentosu başkanı ve yardımcıları Güney Kürdistan’a gelerek Süleymaniye’de bir dizi temaslarda bulunmuştu. Bu temaslar hakkında bilgi veren Yekgirtuyi İslami Kurdistan (Kürdistan İslami Birlik) Partisi Irak Parlamentosu Grup Başkanı Dr Musena Emin, “Irak parlamentosu başkanı Selim Ciburi ve yardımcıları geçtiğimiz günlerde Süleymaniye’ye gelip ziyaretlerde bulundu. Parlamento işgali esnasında darp edilen vekillerimize geçmiş olsun dileklerinde bulundu ve siyasi partilerin yöneticileri ile görüştü. Kürt partilerinin tavrının Irak’ın geleceği açısından stratejik önemde bir konu olduğunu söyledi. Biz de kendisine Bağdat’a dönme konusunda acele etmeyeceğimizi ilettik” şeklinde konuştu.

‘BAĞDAT HALA GÜVENLİ DEĞİL’

Kürt partileri olarak konuya dair yaptıkları toplantıyı da değerlendiren Emin, çözümden ve parlamentonun çalışmasından yana olduklarını ancak Bağdat’ta sağlıklı çalışma ve güvenlik sorunlarının devam ettiğini söyleyerek ekledi: “Bağdat hala ne hazırdır ne de güvenli”

“Parlamento, bütün saldırı ve tehditlere karşı güvenli olunması gereken bir yerdir. Öyle olursa ancak parlamenterler görüşlerini, düşüncelerini özgürce ifade edebilir” diyen Grup Başkanı, işgal esnasında olan türden darp olaylarının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

‘Şİİ KOALİSYON BAŞARISIZ’

Bağdat’ta yaşanan sorunlardan Ebadi’yi ve iktidardaki Şii koalisyonunu sorumlu tutan Musena Emin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu durumdan birinci derecede sorumlu olan Başbakan Ebadi ve Şii koalisyonudur. Güvenlik sorununu, krizi yaratan onlar oldu, çözüm getirecek olanlar da onlardır. Normalleşmeyi sağlamak onların görevidir. Irak’ın güvenliğini ve siyasetini ellerinde bulunduruyorlar. Kendi içlerinde çok çelişkili oldukları için iktidara geldikleri günden beri yürüttükleri siyaset başarısız oldu. Irak halkına hizmet edecek bir iktidar anlayışı ortaya çıkaramadılar. Irak’ta şu an bütün alanlarda kriz yaşanıyor. Güvenlik, siyasi, asayiş, anayasal, ekonomik ve insan hakları alanlarında olumsuz anlamda rekor kırdı diyebiliriz.”

‘KİM ZULÜM GÖRÜYORSA ONUN YANINDAYIZ’

Saddam döneminde Kürtlerin zulüm gören Şiilerin yanında yer aldığını belirten Emin, günümüzde Sünnilerin zulüm gördüğünü ve Kürtlerin Sünnilerin yanında yer alması gerektiğini söyledi. Emin: “Biz Kürtler, Şiiler Saddam Hüseyin zamanında Sünnilerden zulüm gördüğü için onların yanında yer aldık. Ancak 2003’ten sonra Şiiler iktidara geldi ve bugün Sünnilerin kentleri DAİŞ teröristlerinin ellerinde bulunuyor. Halk katlediliyor, kentler yıkılıyor. Bir yandan da Şii milisler onlara zulüm yapıyor. Genel olarak Kürt halkının çıkarları neredeyse biz oradayız ama bu durumdan kaynaklı olarak Sünnilerle fiili olarak aynı taraftayız. Haklarımız için birlikte hareket ediyoruz” dedi.

‘YA ÜÇ FEDERASYON YA DA ÜÇE BÖLÜNME’

Irak’ın önünde ya ‘üç federasyon’ ya da ‘üç devlet’ şeklinde iki seçeneğin olduğunu söyleyen Musena Emin, diğer seçeneklerin gerçekçi olmadığını söyleyerek, “Irak’ta iki çözüm yolu görünüyor. Stratejik çözüm Irak’ın üç farklı bölgeye ayrılmasıdır. Bu, ya Irak’ın üç farklı bölgeden oluşturulması ve tam federal bir sistemle bir çatı altında yönetilmesi ya da (birincisi başarılamazsa) Sünni, Şii ve Kürtler olmak üzere üç farklı devlete bölünme. Başka projeler kendini kandırmak anlamına gelir. Irak eskisi gibi merkezi olarak yönetilemez” şeklinde konuştu.

‘SEÇİMLERE KADAR YENİ HÜKÜMETTE KALIRIZ’

Başbakan Ebadi’nin herkesi kapsayan bir hükümet kurması durumunda Kürt fraksiyonları olarak Ebadi’nin kalmasından yana tavır alacaklarını söyleyen Yekgirtuyi İslami Kurdistan Irak Parlamentosu Grup Başkanı Emin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Fakat Ebadi’nin Şii koalisyonu üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını da görmek gerekiyor. Kendi partisinde bile destekçileri azınlıktalar. Ancak buna rağmen yeni hükümet kurulabilirse seçimlere kadar Kürt partileri olarak kalırız”

IRAK’TA TÜRKİYE VE İRAN FAKTÖRÜ

Irak’ta yaşanan krizde Türk devletinin ve İran’ın rolüne de değinen Dr Musena Emin, Türk devletinin Irak’ta ciddi bir rolünün olmadığını ancak İran için aynı şeyin söylenemeyeceğini belirtti. Emin: “Türk devleti Irak üzerinde ciddi bir etkiye sahip değil. 2003’teki İncirlik olayından sonra ABD Türkiye’nin müdahil olmasına izin vermedi. Son zamanlarda Türkiye Başika ve başka bazı bölgelere askerlerini göndermişse bu Suudi Arabistan sayesinde olmuştur. Güney Kürdistan’daki varlığı da KDP’nin rızasıyla oldu. Bir de hava saldırıları düzenleyip sivil yurttaşlarımızı katlediyor. Ama Türkiye burada önemli bir aktör değil. ABD, Türklerin rolünü 2003’te bitirdi. Yeniden güç olma çabalarına ise ABD izin vermez. Fakat İran her zaman Irak’ın içişlerinde Şiilerden dolayı sürekli karar sahibi olmuştur. Çünkü İran Irak’la bir baştan diğer başa sınır komşusudur. Saddam’ın devrilmesinden sonra Irak’ta iktidara gelen Şiilerin çoğu Saddam döneminde İran’da eğitim görenlerdir” şeklinde konuştu.

YNK GORAN ANLAŞMASI

Son dönemlerde Güney Kürdistan gündeminde önemli bir yer tutan Goran hareketi ile YNK anlaşmasına dönük sorularımızı da yanıtlayan Dr Musena Emin, “ Umut ediyoruz ki bu anlaşma, Kürt partilerinin yakınlaşmasına ve Kürtlerin iç birliğine vesile olur” dedi.

Emin şöyle konuştu: “Bizim bütün partilerin kararlarına saygımız var, bütün partiler alacakları her kararda özgürdürler. Kürt partileri ne kadar birbirlerine yakın dururlarsa Kürdistan için o kadar iyidir. Ancak YNK ve Goran Hareketinin anlaşması, yeni sorunlara sebep olacaksa ya da YNK ve Goran bir tarafta KDP öbür tarafta duracaksa, Güney Kürdistan eskide olduğu gibi ‘yeşil’ ve ‘sarı’ olarak iki ayrı idareye bölünecekse kötüdür. Umut ediyoruz ki bu anlaşma, Kürt partilerinin yakınlaşmasına ve Kürtlerin iç birliğine vesile olur. Umarım, YNK ile Goran kuşkulu olanları yanıltır ve hem parlamentonun yeniden çalışmasına hem de yasaların uygulanmasına yol açar.”

‘BİZE DÜŞEN ROJAVA’YI DESTEKLEMEKTİR’

Rojava ve Kuzey Suriye Federasyonu’na ilişkin, “Rojava halkı kendi kararlarında özgürdür. Federasyon mu, kanton mu ilan ediyorlar veya devlet mi istiyorlar bu, onların kendisinin karar vereceği bir konudur. Bize düşen her yanıyla alacakları kararları desteklemektir” diyen Kürdistan İslami Birlik Partisi Irak Parlamentosu Grup Başkanı Dr Musena Emin, devamla şöyle konuştu: “Rojava halkına yardım etmek Güney Kürdistan hükümeti ve halkının siyasi, ahlaki ve ulusal görevidir. Semalka sınır kapısı açıldığında memnuniyet duyduk. Kapının açık olması gerekiyor.”

...