YPG Genel Komutanlığı, Komutan Ebû Leyla'nın mücadele çizgisinin takipçileri olup amaçlarını gerçekleştirmek sözünü yineleyerek, tüm genç kadın ve erkekleri DAİŞ'e karşı mücadele eden güçler etrafında kenetlenmeye ve mücadeleyi Ebû Leyla'yı örnek alarak yükseltmeye çağırdı.

YPG Genel Komutanlığı yaptığı yazılı açıklamada Mınbiç Askeri Meclisi ve Şems El Şemal Taburu Komutanı Faysal Ebû Leyla’nın amaçlarını özgürleştirme sözü verdi. Tüm gençlere direniş mücadelesinde Ebû Leyla'yı örnek yükseltme çağrısında bulundu.

Genel Komutanlığın açılaması şu şekilde: "Mınbiç'i DAİŞ çetesinden kurtarma operasyonunda, Şeml El-Şemal taburları kurucusu ve askeri komutanı Feysel Ebdî Bîlal Sadûn (Ebû Leyla) 3 Haziran günü Mınbiç yakınlarındaki Xefiyet Ebû Qelqel köyünde savaşçıların imdadına koşarken yaralandı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Ebû Leyla 5 Haziran’da şehadete ulaştı.

Şehîd Ebû Leyla, Suriye halk devriminin ilk devrimcilerinden olup sömürgecilik ve zulme karşı onurlu bir duruşun sahibi olmuştur. Büyüdüğü ve yıllarca yaşadığı kent olan Mınbiç'den Til Hasil, Til Eran'a kadar birçok alanda mücadele yürütmüştür. El-Cebha El-Şerqiye'yi kurduktan sonra 2013 yılı sonlarında Cebhet El-Ekrad içinde Ehrar Sûriye'ye katıldı. Halep'in birçok cephesinde Suriye Baas rejimine karşı savaştı. DAİŞ çetesi Mınbiç'e saldırdığında da çetelere karşı durdu, Mınbiç'i en son terk eden kişi oldu. Büyük bir kahramanlık ve yiğitlikle yoldaşları ve savaşçılarıyla omuz omuza hep en ön saflarda yer aldı.

2014 yılında Qereqozaq bölgesinde Şems El-Şemal Taburlarını kuran Ebû Leyla, YPG ile birlikte DAİŞ çetesinin Kobanê'ye karşı durdu. Kobanê, Ebû Leyla'nın eşsiz bir tarihi direnişin sahibi olduğunu ve hiçbir koşulda ölüm korkusu yaşamadığına tanık olmuştur. 29 Kasım 2014'te DAİŞ çetesi Türkiye toprakları üzerinden Murşitpinar sınır kapısını kullanarak Kobanê'ye düzenlediği saldırıda yaralanan Ebû Leyla sınır kapısının korunması ve savunulmasında çok önemli bir rol oynadı. Büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla çetelere karşı koyup Kobanê'ye girmelerine izin vermedi.

Yaraları henüz iyileşmemiş olmasına rağmen silahını alan Ebû Leyla, bir kez daha direniş mevzilerinde yerini alarak DAİŞ çetesine karşı büyük bir öfke ve kararlılıkla savaştı.

10 Ekim 2015'te Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) kuruluşunda da aktif rol alarak QSD Genel Komutanlığı üyesi olan Ebû Leyla, Tişrîn Barajı'nı kurtarma özgürleştirme operasyonuna katıldı.

Ebû Leyla, son olarak 2 Nisan 2016'da ilan edilen Mınbiç Askeri Meclisi'nin kurucularından biri olarak çocukluğunun geçtiği Mınbiç kentini özgürleştirmeyi bir görev olarak üstlendi, çetelere karşı korkusuzca savaştı. Bu büyük hamlede yiğit duruşuyla savaşçılarına komutanlık yaparken görkemli bir fedakarlık ve kahramanlık destanıyla direnerek şehit düştü.

O, halkının yaşadığı büyük acıları ve trajediler karşısında nefsini yok sayarak varlığını halkına adayıp halkının ve kentinin ögürleştirilmesi için savaştı.

Şehîd Feysel Ebû Leyla, evli olmasına ve 4 kız çocuğu (Leyla, Rehef, Serhildan û Xwînda) babası olmasına rağmen yalnızca kendini düşünmedi. Her zaman kendi savaşçıları için örnek olup üstün moral kaynağı olup yüreklerine inanç ve güven ekti. O sevecen ve saygın, karizmatik ve devrimci bir kişiliğe sahip olup her yerde, her koşulda, her türlü görevde öncü bir komutan oldu.

YPG Genel Komutanlığı olarak Şehîd Ebû Leyla'yı, halkının korunması, güvenliği ve özgürlüğü için canını feda eden yiğit komutanlarımızdan biri olarak görüyoruz. Ailesine, silah arkadaşları ve savaşçılarına, Onunla birlikte DAİŞ çetesine karşı savaşan Kürt, Arap ve Türkmen tüm halklarımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehîd Ebû Leyla'nın mücadele çizgisinin takipçileri olup amaçlarını gerçekleştirmek için verdiğimiz başarı ve zafer sözümüzü yineliyoruz. Bu vesileyle tüm genç kadın ve erkeklerimizi de DAİŞ'a karşı mücadele eden güçler etrafında kenetlenmeye ve mücadeleyi Ebû Leyla'yı örnek alarak yükseltmeye çağırıyoruz.”