PKK’nin 2012 yılında başlattığı ‘Devrimci Halk Savaşı’ hamlesinde yürüttüğü savaşla fedai bir ruhun temsilcisi olan Behçet Urfa (Mehmet Can Gülbeden), 16-19 Kasım 2012 tarihleri arasında Hakkâri’ye bağlı Şemdinli alanında TC ordusuyla girdiği çatışmada 3 yoldaşı ile birlikte yaşamını yitirir.

Behçet Urfa, 1974 yılında Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Karakoyun köyünde yurtsever bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. 1970’li yıllarda Urfa ve ilçesi Siverek, PKK’nin çeteci-işbirlikçi aşiretlere ve işgalci güçlere karşı mücadele yürüttüğü ilk yerlerdendir. Yine buralar Mustafa Yöndem ve Halil Çavgun gibi birçok savaşçı kişiliklerin çıktığı yerlerdir. Aynı Siverek, 1990’lı yıllarda da halk serhildanların geliştiği alanlardan biri haline gelir. Behçet Urfa, Kürt halkının büyük serhildanlarla karşıladığı 1990’lı yıllarda PKK hareketi ile tanışır. HPG Komutanı Behçet Urfa, liseyi bitirir bitirmez Kürt Özgürlük Hareketi’nin değişik çalışmaları içerisinde aktif bir şekilde yer alır. Türk devletinin baskılarından dolayı 1994 yılında ülkesi Kürdistan’dan Almanya’ya göç eder. Ülkesinden uzak kalmayı kabullenmeyip, özgürlük mücadelesini Kürdistan dağlarında vermek ister; Urfa, 1995 yılında Kürt Özgürlük Hareketi'ne katılır. 1996 yılında eğitim görmek için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kaldığı Şam’a geçer. Eğitim gördükten sonra düzenlemesi Zagros dağlarına olur. Ve gerilla saflarındaki mücadele serüveni başlar.

PMO (Parti Merkez Okulu), Zap, Zagroslar, Botan, Kelareş, Xinêre, Xakurkê, Kandil, Serhat alanlarında 18 yıl boyunca gerilla saflarında aktif bir mücadele yürüten Behçet Urfa’yı mücadele arkadaşlarının dilinden tanıyoruz...

YAŞAMIN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ

Bir süre Zagros'ta gerillacılık yaptıktan sonra Serhat alanına geçen efsanevi Komutan Behçet Urfa’yı Serhat alanında birlikte kaldığı mücadele arkadaşı Ayhan Sipan şöyle anlatıyor:

"Behçet arkadaş, 2002’de Serhat alanına geçti. Ben kendisini 2004 yılında Tendürek’te tanıdım. Behçet arkadaşın çalışmalardaki aktifliği, çalışmalarda yerini alması, duyarlı olması arkadaşlar içerisindeki yerini özgünleştiriyordu. Mütevazı, anlayışlı, yaşam içerisindeki duyarlılığı, çalışmalara aktif katılımı, arkadaşı yaşam içerisinde belirgin kılıyordu. Karşıdaki insanla çatışmadan ziyade, konuşarak, tartışarak, sorunları halletmeye özen gösterirdi. Arkadaş bu noktada genelde sohbet, tartışma yoluyla sorunları çözmeye, karşısındakini ya da arkadaşlarını bu şekilde ikna etmeye, çalışmalara katmaya özen gösterirdi. Behçet arkadaşın en güçlü yanı, yoldaşlık anlamında öncü olmasıydı. Komutanlıktan çok, yoldaşlık esastı onun için. O hem yaşamda hem de savaşta en önde olurdu.”

AGİT ÇİZGİSİNDE İLERLEDİ

Farklı alanlarda birlikte kaldığı mücadele arkadaşları Komutan Urfa’nın savaş ve komuta tarzının, 15 Ağustos Atılımı'nın efsanevi Komutanı Mahsum Korkmaz'ın (Agit) tarzı olduğunu anlatarak, Urfa’nın savaşçı kişiliğine ilişkin şunları anlattılar:

“Behçet arkadaşın komuta çizgisi, Agit arkadaşın komuta çizgisiydi. Güçlü bir komutan olmanın yanında, yaşamda sorumluluk sahibiydi. Onun tarzı, yoldaşlarına parti tarzını tanıtma ve kazanma üzerineydi. Savaşçılığının en vurucu noktasını 2003’ten 2010 yılına kadar Serhat alanında kaldığı dönem oluşturuyor. Çünkü bu dönem, stratejik geri çekilme sonrasında 1 Haziran 2004 Atılımı çerçevesinde yoğun bir savaşımın yürütüldüğü bir dönemdir. Hareket içerisindeki çeteci ve tasfiyeci güçlerin düşmanla olan işbirliğinde PKK tasfiye edilmek istenmiştir. İşte böylesi bir dönemi Behçet yoldaş bir komutan olarak, savaş cephelerinde karşılamıştır. Nasıl ki 15 Ağustos'ta ilk kurşunun sıkılmasıyla hareket olarak yeni bir döneme girdiysek, 1 Haziran Atılımı'yla da içerideki tasfiyeciliğe karşı verilen mücadeleyle hareket yeni stratejik bir dönem kazandı. Behçet arkadaş bu dönemde Önderliğimize, PKK militanına yakışır bir rol üstlendi.”

'BEN YAPMAZSAM, YAPTIRMAYA DA HAKKIM OLMAZ'

Gerillanın birçok alanında güçlü bir mücadele yürüten Zagroslar'ın komutanı, 2011 yılında, ilk gerillacılık yaptığı alan olan Zagroslar'a tabur komutanı olarak geri döner. 2012 yılında başlayan Devrimci Halk Savaşı hamlesinde üstlendiği rolle Avaşin ve genel Zagroslar'da tüm arkadaşlarının yüreğinde taht kurar. Behçet Urfa’nın Zagroslar'daki savaşına aynı yıllarda birlikte kaldığı arkadaşı Demhat Sidar ise şu sözlerle değiniyor:

"Behçet yoldaş Xapuşkê'de tabur komutanımız iken birlikte kaldık. Onun komuta tarzı beni çok etkilemişti. Serhat anılarından bahsettiğinde yurt sevgisinin ne kadar güçlü olduğu rahatlıkla anlaşılabilirdi. Behçet arkadaş çok duyarlıydı. Araziye olan hâkimiyeti dikkat çekiciydi. Hiç bilmediği bir araziyi bir kez görmesi bile yeterdi. Orada yıllarca kalmış gibi rahat hareket ederdi. Bu işin sırrını sorduğumda, ‘araziye girerken her yerini tanıyacaksın ki kendini güvende hissedebilesin’ derdi. Behçet arkadaş 2012 yılına kadar Avaşin’de tabur komutanlığı yaptı. O yıl sonbaharda, Avaşin eyaletinin Govende-Xapuşke alanlarını kapsayan bir düşman operasyonu oldu. Kapsamlı bir operasyondu. Gerilla ve TC ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmaların en ön saflarında yer alan Behçet arkadaş, her zaman kullandığı; ‘Ben yapmazsam, yaptırmaya da hakkım olmaz' sözüne sadık kaldı. Yaşamda olduğu gibi savaşta da öncü oldu.

ÖNDERLİĞİ VE ÜLKESİ İÇİN SAVAŞTI

Kürt Özgürlük Hareketi'nin Devrimci Halk Savaşı hamlesinde aktif bir şekilde yer alan Urfa, yine birçok devrimci hamlede yer aldı. Düşman askerlerine eylemler düzenleyerek, cephanelerini de kaldırdı. Behçet arkadaş Xapuşkê, Govendê operasyonunda çok büyük bir rol oynadı. PKK'nin ve Önderliğin fedai ruhunu bir kez daha düşmana gösterdi. Kinini düşmana boşaltarak onun iradesini kırdı. Yurt sevgisiyle dolu olarak dağlara geldiği günden bu yana dönüp arkasına bakmadı. Önüne koyduğu tek hedef vardı; o da, Önderliğin ve Kürdistan’ın özgürlüğü idi. Ömrünün son dakikasına kadar bunun için mücadele etti.”

'ONLARIN RUHUYLA SAVAŞACAĞIZ!'

Behçet Urfa yaşamını yitirdikten sonra Avaşin eyaletine bağlı bir cepheye 'Şehit Behçet' adı verilir. Şehit Behçet Cephesi'nde bugün savaşan onlarca gerilla, Urfa ve onun gibi kahramanca mücadele ederek, sonsuzluğa uğurlananlara olan bağlılıklarını şu sözlerle dile getirdiler: “Zagroslar Reşitler'in, Behçet ve binlerce özgürlük kahramanının savaştığı yerlerdir. Bizler için kutsal topraklardır. 2012 yılında başlayan Devrimci Halk Savaşı hamlesinde Şehit Behçet ve yoldaşlarımız nasıl ki buralarda kahramanca savaşarak, faşist TC ordusunu kırdıysa, biz de buralarda Reşitler'in, Behçetler'in mücadelelerini devam ettireceğiz. Onların fedai tarzıyla savaşacağız.”