‘Direnişiyle düşmana nasıl cevap verileceğini herkese gösterdi’

Benda Amed, gerçek bir yoldaş, Apocu bir savaşçı olarak Kürt kadınının asaletini ve ülkesine olan sevgisini herkese kanıtladı. Yaşamıyla, direnişiyle ve dürüstlüğüyle, savaşçıların düşmana nasıl cevap vermesi gerektiğini gösterdi.

BENDA AMED (SEMRA AYVERDİ)

Kürt halkının çok güçlü bir tarih hafızası var ama ne yazık ki bu hafıza trajik olaylarla ve acılarla dolu. Dolayısıyla bu hafıza Kürt halkının algısını büyük ölçüde etkiliyor ve yaşam tarzını belirliyor.

Bu trajik olaylara şahit olanlardan biri de Benda Amed (Semra Ayverdi). Semra henüz 5-6 yaşlarında iken Türk askerleri tarafından zorla evlerinden çıkarılır ve evlere ateşe verilir. Ailesi düşmanın silahını alıp halkına karşı kullanmadığı ve koruculuk yapmak istemediği için bu zulme maruz kalır. Bu nedenle köylerinden çıkmak zorunda kalır ve Amed’in Bismil ilçesine yerleşirler. Semra da Bismil’de yurtsever bir ailede büyür. Üniversitede okuyan Semra, aynı zamanda kişiliğinin sistemden etkilenmemesine, sisteme hizmet etmemesine her zaman dikkat eder. Bu nedenle üniversite sürecinde, gençlik çalışmalarına ve eylemlerine katılır. PKK yaşamını kendisine yakın hisseden Semra Ayverdi’nin Rêber Apo’nun düşüncelerini öğrenme isteği daha da artar.

Bu nedenle 2013 yılında büyük bir kararlılıkla yönünü Kurdistan dağlarına vererek ülkesinin özgürlük savaşçılarından biri olur. Gerillada Benda Amed ismini alır. Benda Amed, bir röportajında dağ yaşamını ve gerillayı şu cümlelerle tanımlar: "Gerilla yaşamı tarihtir. Bu yaşamda çektiğimiz her zorluğun bir anlamı var. Varlığımızı ve mücadelemizi dağlarla ve yoldaşlarımızla tanımlıyoruz. Gerilla yaşamı coşkudur, ahlaktır, sevgidir. Bu anlamlı ve güzel yaşamın mimarı Rêber Apo ve devrim şehitleridir."

Komutan Benda ilk günlerinden itibaren gerilla yaşamını büyük bir sevgiyle benimser. Temel eğitiminin ardından Medya Savunma Alanlarında pratik yürütür ve kısa sürede mücadele saflarında önemli görevler üstlenir. İdeoloji eğitim aldıktan sonra PKK’nin öncü savaşçıları Bêrîtan ve Zîlan çizgisinin gerçek takipçisi olma çabasına girer. Askeri alanda önemli bir noktaya ulaştığı gibi ideolojik okullarda da Demokratik Paradigma çerçevesinde kendisini geliştirir. Büyük bir ısrarla Rêber Apo'nun tanımladığı doğru kadro düzeyine ulaşmak ve ona göre çalışmalar yürütmek ister. Rêber Apo’nun bir militanı olarak İmralı tecrit karşısında sorumluluk hisseder ve Önderliğin emeklerinden dolayı kendisini borçlu görür.

O KUTSALLIĞIN BİR PARÇASI OLMAK İSTİYORUM

Benda Amed, toplumda kadınların yaşadığı zorluklara ilişkin şunları belirtir: "Sistem kadını her zaman kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanıyor. Kadını ikinci sınıf insan olarak görüyor ve kadınlara sadece bir köle yaşam sunuyor. Kadınları kimliksiz, fikirsiz bıraktı. Kadına kendini tanımlayacak dili bile yasakladı. Aile aslında küçük devlettir ve aynı yasaları uygular. Kadının bu kadar düşürülmesine ve kimliksizleştirilmesine karşı Rêber Apo, kadını yüceltti, irade, güç ve kimlik sahibi yaparak en stratejik bölgelere yerleştirdi.”

Benda Amed, düşmanın tüm politikalarına ve saldırılarına karşı nerede ağır bir görev varsa oraya gitti, yoldaşlarına umut ve manevi güç oldu. Mücadeleyi Bakur topraklarında yürütmenin önemini ve o bölgeye gitme isteğini şöyle değerlendirir: "Rêber Apo, Bakur topraklarında çıkış yaptı, böylece Kürt halkı ilk Bakur’da ölüm uykusundan uyandı. O topraklar partimizin ilk kongresinin yapıldığı, savaşımızın ilk kurşunun sıkıldığı, devrimimizin ilk adımlarının atıldığı yerdir ve en anlamlısı da mücadelemizin ilk şehidinin verildiği yerdir. Kurdistan'ı dört parçaya bölen devletler içinde en çok saldırıya uğradığımız yer o topraklardır ve en fazla saldıran devlet de Türk devletidir. Bundan dolayı Bakur’da başarılı bir mücadele yürütmek bizim olmazsa olmazımızdır. Bakur toprakları bizim için kutsaldır ve ben de o kutsallığın bir parçası olmak istiyorum.”

KÜRT KADINININ ÜLKESİNE OLAN SEVGİSİNİ GÖSTERDİ

İşgalci Türk devleti Kürt halkını ve kazanımlarını yok etmeye çalıştığı bir süreçte mücadelenin en sıcak olduğu alana gitmeye karar verir ve Botan yollarına düşer. Devrimci Halk Savaşı stratejisini hayata geçirmek amacıyla bölge komutanı görevini üstlenir ve Botan'da geniş bir mücadele yürütür. Tarihsel rolünü ve misyonunu oynamayı her şeyin önünde tutan Benda, partinin kendisine verdiği emeğe, Rêber Apo’ya ve şehit yoldaşlarına layık kılmak için büyük bir çaba sarf eder. Bu nedenle her türlü işgal saldırılarına karşı kendisini ve alanını korumak için canla başla direnir.

Komutan Benda, henüz çocuk yaşta iken düşmanın kendilerine yaptığı zulmün intikamını alır.  Botan’ın birçok bölgesinde savaşan ve mücadeleye damgasını vuran Benda Amed, YJA Star'ın kadın komutanı olarak yaşam ve savaş tarzıyla tüm yoldaşlarına örnek bir komutan olur. Komutan Benda Amed, Sêrt’in Berwarî (Pervari) ilçesinde Herekol bölgesinde 25 Temmuz 2024 günü yaşanan çatışmalar ve bombardımanlarda yoldaşları Bişeng Durmuş (Destina Botan) ile Seyithan Sencer (Baran Hemlin) ile birlikte ölümsüzler kervanına katıldı.

Heval Benda, gerçek bir yoldaş, Apocu bir savaşçı ve devrimci olarak Kürt kadınının asaletini ve ülkesine olan sevgisini herkese kanıtladı. Yaşamıyla, savaşıyla ve dürüstlüğüyle, savaşçıların Önder Apo'nun direnişine nasıl layık olacağını, düşmana nasıl cevap vermesi gerektiğini gösterdi.