Emek Ajda Adıbeli, 1974 yılında Bingöl'ün Yedisu ilçesinde dünyaya gelir. 1995 yılında PKK ile tanıştıktan sonra Yunanistan üzerinden gerilla saflarına katılır. 1999 yılında Metina-Kasroka Boğazı'nda yaşamını yitirir.

Gerilla Azime, 1996 yılında katıldığı Abdullah Öcalan'ın eğitimlerinin yarattığı değişimin etkilerini yazdığı notları, ilginç tespitlerle dolu.

Azime'nin kendi kaleminden 'Önderlik sahası'ndaki günleri ve Öcalan'ın eğitimlerinin etkisiyle ilgili bazı bölümler şöyle:

ÖCALAN'IN TUTTUĞU AYNA

"Sene 1996 ve ben Önderlik sahasındayım. Hiç bu kadar kendimde değişimi hissetmemiştim ve hiç bu kadar kendim olmamıştım. Önderlik aynasında köleliği çok derin boyutlarda yaşadığımı gördüm. Kendimi bu denli tanımamıştım. Önderlik beni bana müthiş yansıttı. O yüzden onun sayesinde kendimi bulduğumu söyleyebilirim...

Önderlik baştan sona kadar bir emek hareketidir. Çocukluğunda ilk yaşlarda emekle çalışması, emek olayını bir ölçü olarak ele alması beni gerçekten çok etkiledi. Yani emeği ölçü aldığı için. Yapılan haksızlıklara karşı emeğe dayalı ilkeli savaşım veriyor. Onun savaşçıları olarak hep kendimiz için de emek olgusunu esas alıyoruz.

BAĞLILIĞIN GEREĞİNİ YAPMAK

Önderliğin en ilgi çekici bulduğum özelliklerinden biri de bağlılıkları intikam dönüştürmesiydi. Bununla düşmanın bin yıllık çabalarını alt üst ediyordu. Mesela bir ananın intikamını kadın ordulaşmasıyla intikama dönüştürmüştür."

ÖCALAN'IN ONA SÖYLEDİKLERİ

Azime, Öcalan'ın kendisi için söylediklerini, hiç unutmayacağını belirterek, kayıt altına almış. İşte o kayıtlara; göre Öcalan'ın ona hitaben ifade ettikleri: "Azime, senin için belli ki anlayıştan da öte, biraz daha çarpışan bir kişilik yaratmak gerekiyor. Düşüncede, davranışta çarpışman gerekiyor. Fakat bu konuda kendi tarzınla değil, parti tarzımızla adım at. Hem anlamanı, hem yapmanı şiddetlendir ve bütünleştir. Düzen kızı, aile kızı özelliklerini kesinlikle bir tarafa at, yakaladığın özelliklerle kendini yeniden yaratma işinde tempo tut. Böyle yaparsan, bunları karşılarsan sanırım yürüyüşün militan yürüyüşü olabilir. Cesur söz verin. Görüyorsunuz ki karar gücüne ulaşmak ve bazı sembolik sözler vermek o kadar kolay değil. Biraz o gerçeği gözlerinizin önüne sermeye çalıştım.

Unutmayın ki; temel sözleriyle bile, kendisiyle bile alay eden bir kişi, sağlam yürüyüşün sahibi olamaz. Bunlar da çok önemli, biz gerçeklerle alay edemeyiz, sözümüzle çelişmeyiz. Çok değer biçelim birbirimize ve sözlerimize. Doğru sözün sahibi olalım ki, başarılarımız peşi sıra gelişsin.

İnanıyorum ki, bunun kıymetini bileceksiniz ve devrimciliğin ilk adımını doğru sözle çerçeveletip gerektiğinde yeniden başlatacaksınız."