‘Efrîn halkı Türk işgaline karşı seferberlik halinde’

Efrin Kantonu Savunma Konseyi Başkanı Abdo, Türk devletinin işgaline karşı örgütlenmelerini sağlamlaştırdıklarını söyleyerek, "Efrîn halkı seferberlik haline girmiş durumda. Efrin’e saldırı Türk devleti ve Erdoğan rejiminin sonunu getirecek" dedi.

Türk devletinin saldırılarına ilişkin ANF’ye konuşan Efrin Savunma Konseyi Başkanı Behçet Abdo, yüzbinlerce kişinin savaşmaya hazır olduğunu belirtti.

"Türk devleti ve onun işbirlikçi çeteleri bugünlerde Efrîn kantonu üzerine tehdit ve saldırılarını çoğaltmış durumda. Rojava Devrimi başladığı günden beri Türk devleti düşmanlığını arttırdı" diye konuşmasına başlayan Efrin Kantonu Savunma Konseyi Başkanı Behçet Abdo, devrim üzerinde var olan tehdit ve tehlikeyi şöyle anlattı:

"Türk devleti hem Rojava geneline, hem de Efrîn üzerine tehdit ve saldırılarını çoğalttı. Türk devleti şimdiye kadar hep kendisine bağlı, kendisinin yetiştirdiği çetelerle Efrîn kantonu üstüne saldırılarda bulunuyordu. Rojava Devrimi'nin başladığı günden beri Türk devleti bu devrime ve kantonumuza Ezaz üzerinden ilk saldırılarını yaptı, şimdi de orası üzerinden hâlâ devam ediyor. Suriye'de bel bağladığı çeteler -başta DAİŞ olmak üzere- yenildikçe, Türk devleti daha da azgınlaştı. Saldırılarını şu an en fazla Şehba alanı üzerinde yoğunlaştırmış durumda. Bu alanlara durmadan top atışları yaparak sivillerin yaralanmasına ve şehit düşmesine neden oluyor. Bunun yanında Şeran ve Şerava nahiyelerine de saldırıları devam ediyor.''

'ASIL TERÖRİST KENDİSİ!'

Türk devletinin bu saldırılarını meşru göstermek için, YPG'nin kendisine saldırdığı yönünde kara propaganda yaptığına dikkat çeken Abdo, şunları belirtti: "Bu kesinlikle yalandır. Dünya alem şimdi iyi biliyor, kimin saldırgan olduğunu. Bu saldırıların en başını da Erdoğan çekiyor. Erdoğan kendisine bağlı Fetih el Şam ve Sultan Murat çeteleri eliyle üzerimize saldırıyor. Bu çetelerin hiçbir geçerliliği ve gücü yok; tamamen Türk devleti ve onun tahrik gücü oluyorlar. Türk devleti Şam, Halep, yani Suriye'nin tümünden kaçan çeteleri toplayarak üzerimize salmak istiyor.

Başta DAİŞ olmak üzere Türkiye'nin beslediği tüm çeteler Efrîn üzerine kendilerini çok denediler ama bir türlü başarılı olamadılar. Bunu başaramadığı için Türk devleti kendi ordusu ile Efrîn kantonu alanına inmek istiyor. Bu yüzden Şehba alanına saldırılar düzenledi. Kendi askeri ile Cerablus-Bab alanını işgal edebildi ama Efrîn alanına girmeyi başaramayacak. Şimdi top atışları ile devam ediyor. Şehba alanında çok sayıda sivilin ölümüne ve yaralanmasına sebep oldu. Elimize geçirdiğimiz bilgi ve belgeleri uluslararası toplumla paylaşıyoruz. Türk devleti bütün Kuzey Halep alanını işgal etmek istiyor. Bunun için terörü bahane gösteriyor. Asıl terör uygulayan kendisi."

'ONLARIN SONU OLUR!'

Abdo, Türk devletinin tehdit ve saldırılarına karşı kendilerinin durumunu ve yaptıkları faaliyetleri ise şöyle değerlendirdi:

"Efrîn kantonuna yönelik bu saldırılara karşı direniş ve zafer için tedbir ve örgütlenmemizi sağlamlaştırmış durumdayız. Hem askeri, hem de toplumsal alanda Türk devletinin yapacağı bu işgale karşı örgütlenmelerimizi sağlamlaştırma çalışmalarımız tüm hızı ile devam ediyor. Biz savaşa hazırız ve Efrîn topraklarını Türk işgaline terk etmeyeceğiz. Türk devletinin Efrîn'e saldırısı Efrîn ve Rojava Devrimi'nin sonu olmayacak; aksine, Türk devleti ve Erdoğan rejiminin sonunu getirecek. Efrîn saldırısı onların sonu olacak. Efrîn ve Efrîn coğrafyasını küçük görmesinler; sandıkları gibi kolay bir lokma olmayacak! Efrîn genelinde beş yüz bine yakın insan var ve bu insanların hepsi de savaşmak için hazır. Yaptığımız toplantılar var, bu toplantılarda halk büyük bir coşku ile direniş sözleri veriyor. Zaten en son yüz bine yakın insan bu direnişe hazır olduğunu göstermek için yürüyüş yaptı. Halkımız şimdi tam bir halk ordusu halini almış durumda. Efrîn'in direniş ve zaferi Rojava direnişi ve birlikteliği olacaktır. Bu zafer sadece Rojava ile sınırlı kalmayacak; bu Kuzey Kürdistan'ı da etkileyecek."

Efrîn kantonunun Rojava topraklarının ve Rojava Devrimi'nin bir parçası olduğunun altını önemle çizen Abdo, devamla şunları belirtti: "Rojava Devrimi ile biz kendi kendimizi örgütlemeye ve yönetmeye başladık. Hiçbir baskıcı rejimi artık istemiyoruz. Suriye rejimini o yüzden topraklarımızdan çıkardık. Şimdi daha özgür çalışıyor, yaşıyor ve üretiyoruz. Suriye rejimini istemediğimiz kadar Türk işgal ve sömürgeciliğini de kabul etmiyoruz. Biz demokratik ulus anlayışı ile tüm halklarla yaşamak istiyoruz. Suriye'nin demokratik bir hale gelmesi de, tek amacımız.''

Efrîn kantonu bölgesinde dışarıdan çok sayıda göçmenin de bulunduğunu vurgulayan Abdo, şunları ekledi: "Efrîn çemberde olmasına rağmen dışarıdan gelen göçmenlere de kucağını açıyor. Suriye'nin bütün alanlarından gelen göçmenler var. Zulümden kaçan halk buralarda güvende yaşıyor. Humus, Hama, Şam, Reqa, Derazor ve bunun yanında Türk devletinin zulmünden kaçan halk burada kurduğumuz kamplarda güven içinde yaşıyor. Bu göçmenlerin tüm ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Türk devletinin top atışlarından bu göçmenler de nasibini aldı; yaralananlar oldu.''

'SEFERBERLİK VAR'

Konuşmasının sonunda uluslararası güçlere de çağrıda bulunan Behçet Abdo, "Erdoğan diktatörlüğünün bölge halklarına zarar verdiğini görmeleri gerekir. Kürt ve bölge halkları Efrîn'in yanında olmalı. Efrîn halkı seferberlik haline girmiş durumda, bunun için askeri ve toplumsal örgütlülüğünü sürdürüyor. 'Ya serkeftin ya serkeftin' (ya başarı ya başarı) sloganı herkesin ağzında ve temel düşünce olmuş" diye kaydetti.