Hol Kampı'ndaki durum tüm dünya için tehlikeli

Hol Kampı'ndaki durumun tüm dünya için tehlike oluşturduğunu söyleyen İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin Komutanlarından Dilbirîn Kobanê, Türk devletinin saldırıları nedeniyle kampa yönelik operasyonun geciktiğini belirtti.

İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin Komutanlarından Dilbirîn Kobanê, Hol Kampı'na yönelik operasyona ilişkin konuştu. Herkesin Hol Kampı'ndaki tehlikeyi seyrettiğini söyleyen Dilbirîn Kobanê, kimsenin sorumlu davranmadığını belirtti. 

Geçen yıl Şehit Jiyan Tolhildan komutasında İnsani ve Güvenlik Hamlesi'nin ilk aşamasını başlattıklarını hatırlatan Dilbirîn Kobanê şöyle dedi: "Operasyonun ilk adımının başlatılmasındaki amaç, DAİŞ'in hücrelerinin bölgede yayılması ve karışıklık yaratmasıydı. Bu operasyonda çok önemli sonuçlar elde edilmiş, DAİŞ hücreleri açığa çıkmıştı. DAİŞ çeteleri Baxoz'da askeri bir yenilginin ardından yeniden örgütlenmek ve kampı kendilerine aitmiş gibi kullanmak istiyorlardı. Bu nedenle bir adım atılması gerekti ve bu adım şehit Jiyan Tolhildan komutasında oluşturulmuştu. 

Hol Kampı'na yönelik operasyonun 2. aşamasının geç kalma sebebi, Türk devletinin bölgeye yönelik saldırılarıydı. Kamp uzun süredir izleniyor. Kamptaki tehlike daha büyüyordu, çünkü DAİŞ çeteleri sadece örgütlenmekle kalmayıp çeşitli faaliyetler de yürüttü. Bu nedenle operasyonun ikinci aşaması gerekli görüldü. Bu kampın varlığı sadece bölge için değil tüm dünya için tehlikeli. Kampta DAİŞ zihniyetinin eğitimi farklı şekillerde başlatıldığı için insanlık görevini yerine getirmemiz gerekiyordu. Rojava devrimi insani bir devrim olduğu için her türlü tehlikeyi bertaraf etmekten sorumluyuz."

HERKES ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMELİ

Dilbirîn Kobanê, Hol Kampı'na yönelik operasyonlarına ilişkin ise şunları paylaştı: "Bu operasyonda eylem yapan ve sivilleri öldüren bazı DAİŞ çeteleri tekrar tutuklandı. Kampa operasyonun bir amacı da boş çadırları kaldırmaktı, çünkü DAİŞ bunları eğitim, işkence ve eylem yeri olarak kullanıp mahkeme ve soruşturma mekanları haline getirmişti. DAİŞ çeteleri silahlarını saklamak için uzun tüneller ve yeraltı sığınakları inşa etmişti. Bu tünellerde katlettikleri ve işkence yaptıkları insanları saklıyorlardı. Bir diğer sebep ise DAİŞ zihniyeti ile çocuklar yetiştiriliyordu. Birkaç yıldır bu durum sadece Rojava'nın yükü olmuş ama herkes bilmeli ki bu tehlike tüm dünya için geçerli. Bu nedenle bu tehlikeyi azaltmak için herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Herkes bu kamptaki tehlikeyi görüyor ve izliyor ama şimdiye kadar kimse sorumlu davranmadı. Bu herkesin yükü ve görevidir, herkes görevini yapmalıdır. DAİŞ'i güçlendiren bir diğer şey ise Türk devleti. Türk devletinin saldırıları nedeniyle bölgede daha fazla katliam yaşandı ve operasyon ertelendi. DAİŞ sadece Hol Kampı'nda örgütlenmiyor, bölgede de örgütleniyor ve sıklıkla eylem yapıyorlar. Kampta yapılan tüm eylemler belgeleniyor ve kamuoyuna duyuruluyor. Bunun için bir kez daha herkesin insani görevini yerine getirmesi gerektiğini söylüyoruz. Çünkü bu sadece Rojava için değil, herkes için tehlikeli bir durumdur. Bu yüzden dünya halkları Rojava halkı gibi bu duruma sorumlu yaklaşmalıdır."

ULUSLARARASI TOPLUM BİR ÇÖZÜM ÜRETMELİ 

DAİŞ tehlikesinden dolayı sayılarının 44'e ulaştığını söyleyen İç Güvenlik Güçleri Sözcüsü Elî El Hesen, kampta 55 bin kişinin olduğuna dikkat çekti. Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile İç Güvenlik Güçleri'nin kampın güvenliğini sağlamak için çok büyük emek sarf ettiklerini vurgulayan Elî El Hesen, uluslararası topluma birçok kez çözüm için çağrıda bulunduklarını hatırlattı. 

Elî El Hesen, Hol Kampı sorunun uluslararası alanda çözülmesi durumunda QSD ve İç Güvenlik Güçleri'nin yükünün hafifleyeceğini ifade etti. 

'KORKUDAN ÇADIRLARDAN ÇIKAMIYORUZ'

Hol Kampı'nda yaşayanlar da kamp içinde uyuyan DAİŞ hücrelerinden dolayı korku içinde yaşadıklarını dile getirerek, kampta güvenliğin sağlanması için bu tür operasyonların mutlaka yapılması gerektiğini ifade etti.

Iraklı Najah Zain Muhammed, kampta yaşanan olayları gördüklerini ama korkudan ses çıkaramadıklarını belirtti. Kampta cinayetlerin işlendiğini, DAİŞ çetelerine karşı gelmeleri durumunda kendilerinin de zarar görebileceklerini söyledi. 

Kampta can güvenliğinin olmadığının altını çizen Eyûb Necim Ebdullah, DAİŞ hücrelerinin açığa çıkması halinde rahat edebileceklerini ifade etti. Ebdullah bazı günlerde korkudan gece yarısına kadar uyuyamadıklarını sözlerine ekledi. 

4 yıl önce Irak'tan Hol Kampı'na geçen Heya Hisên, kampta huzurlu yaşayabilmeleri için İnsani ve Güvenlik operasyonlarına ihtiyaç olduğunu vurguladı. 

Suheyla Humeyd Ebdullah da 4 yıldır Hol Kampı'nda yaşıyor. DAİŞ tehlikesinden dolayı korku ile yaşadıklarını kaydeden Ebdullah, "DAİŞ'in kamptaki zulmünden dolayı korku içerisindeyiz. Kampta çok fazla cinayet ve katliam yapıldığı için sabah uyandığımızda hala hayatta olduğumuza şükrediyoruz. Aileden biri akşam hasta olunca korkudan çadırından çıkamıyor. Çünkü birileri bizi çadırın dışında görürse ve sebepsiz yere öldürülürsek kimse bu duruma karşı sesini de çıkaramaz. Bu nedenle kampın güvenliği için bu tür operasyonların yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.