Küresel ısınma ve çevresel kirlilik sorunları her geçen gün daha fazla insanlığın geleceğini tehlikeye atarken, önlemlerin yetersizliği nedeniyle tehlikelerin de önü alınamıyor. Bunlardan biri de uluslararası deniz taşımacılığının neden olduğu kirlilik.
Her yıl birçok kazada denizlere ve okyanuslara akan petrollerin yanı sıra nakliyat şirketlerinin taşıdığı ve içlerinde kimi zararlı ürünlerin de olduğu dev konteynerlerin okyanuslara düşmesi önemli bir sorun olarak görülüyor. Dünya Doğayı Koruma Örgütü (WWF) tarafından yapılan son açıklamaya göre, günümüz itibariyle on binlerce dev konteyner okyanusların derinliklerinde bulunuyor.
Birçoğu kazalarda veya yanlış manevralar sonucu okyanus ve denizlere düşen dev konteynerlerin içerisinde su canlıları için oldukça tehlikeli olan ürünler de bulunuyor. WWF yöneticilerinden Denis Ody’ye göre, su altında doğaya karışmaları yüzyıllar alabilecek bu ürünlerin çoğu parçalandıktan sonra balıklar, balinalar veya birçok irili ufaklı su canlısı tarafından yutuluyor. Zaten geçtiğimiz yıllarda telef olan kimi balinaların yuttuğu plastik ve diğer çöpler medyaya yansımıştı.
40 YIL ÖNCE DÖKÜLEN ÜRÜN BUGÜN BALİNANIN KARNINDAN ÇIKIYOR
İnsanlar tarafından plajlara veya nehirlere atılan plastik çöplere ek olarak okyanuslara düşen on binlerce konteynerin içindeki yüz binlerce ton ürünün oluşturduğu tehlike hafife alınmayacak düzeyde. WWF yöneticisi Denis Ody, 40 yıl önce okyanusa dökülmüş ve hayvanlar için toksik nitelikteki bir ürünün bu yıl bir balinanın yağında ortaya çıkmasını örnek gösteriyor.
YÜZLERCE KONTEYNERİN DÖKÜLDÜĞÜ PLAJLAR AKILLARDA
Bu konuda bir örnek de Hollanda’ya bağlı Terschelling adasında Ocak 2019’da MSC Zoe adlı bir kargo gemisinden dökülen 342 konteyner. Kuzey Denizi’ndeki adanın açıklarında denize düşen konteynerlerde on binlerce parça yatak matlası, ev eşyası ve oyuncaklar kilometrelerce boyunca kıyıları doldurmuştu.
Europe 1 radyosuna konuşan Terschelling Belediye Başkanı Bert Wassink, o günleri ve sonrasında yaşananları “Korkunçtu. Oyuncaklar, yataklar, buzdolaplarıyla dolmuş 8 kilometrelik bir sahil şeridiydi… Halen de bazen konteynerler sahile vuruyor ve bizim tek yaptığımız dökülenleri toplamak” sözleriyle anlatıyor.
İnsanların bu duruma oldukça tepkili ve ‘çaresiz’ olduğunu vurgulayan Wassink, sadece geçtiğimiz hafta bir başka gemiden 5 konteynerin suya döküldüğü bilgisini paylaşıyor.
GEMİ KAPTANLARININ İŞGÜZARLIĞI MI?
Fransa Armatörler Birliği yöneticilerinden Jean-Marc Lacave’a göre, sulara düşen konteynerler kontrollerin yetersizliği ve belirtilen miktarların üzerinde yükleme yapılması ciddi bir sorun.
Lacave, birçok gemi kaptanının fazla konteyner yüklediği veya bazılarının yeterince sıkı bağlanmadığı durumlara işaret ediyor. Lacave, birçok şirketin taşımacılık sigortasını daha az ödemek için beyan edilenden çok fazla konteyner yüklediğine dikkat çekerken, “Bunlar kabul edilemez davranışlardır ve ayrıca da deniz taşımacılığı ilkelerine de aykırıdır” diyor.
220 MİLYON KONTEYNERİN HER BİRİNE BİR TAKİP CİHAZI
Plastik çöpler nedeniyle zaten her geçen gün daha fazla kirlenen okyanusların korunması için sıkı kontroller öneren Surfrider adlı kuruluşa göre, önleyici tedbirlerin yaygınlaştırılması gerekiyor.
Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ise, bu konuda geniş kapsamlı bir kontrol mekanizmasını hayata geçirmeye hazırlanıyor. IMO verilerine göre, her yıl 220 milyon konteyner deniz taşımacılığı yoluyla ülkeden ülkeye veya kıtadan kıtaya naklediliyor.
IMO, mayıs ayında taşımacılık sektöründeki tüm aktörlerin katılacağı müzakerelerde her bir konteynerin takibine imkân tanıyacak cihazlarla donatılmasını öneriyor.