Fransa Cumhurbaşkanlığı Ruanda arşivlerini açtı

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Tutsi soykırımının 21. yıldönümü dolayısıyla Ruanda'ya ilişkin 1990-1995 yıllarını kapsayan cumhurbaşkanlığı arşivlerini açtı.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Tutsi soykırımının 21. yıldönümü dolayısıyla Ruanda'ya ilişkin 1990-1995 yıllarını kapsayan cumhurbaşkanlığı arşivlerini açtı.

Fransız medyasına göre Ruanda'ya ilişkin Cumhurbaşkanlığı arşivlerinin açılması kararını Elysee Sarayı Genel Sekreteri Jean-Pierre Jouyet imzaladı.

Konuya ilişkin basına bilgi veren Hollande'ın çevresinin, Cumhurbaşkanı'nın bundan bir yıl önce yaptığı bir açıklamayı hatırlattılar.

Hollande, Fransa'nın söz konusu döneme ilişkin şeffaflık örneği göstermesi ve hafıza çalışmasını kolaylaştırması gerektiğini söylemişti.

Bu açıklama ardından Ulusal Savunma ve Güvenlik Genel Sekreterliği tarafından arşivlerin sayımı ve koordine edilmesine başlandı. Bunlar arasında diplomatik ve askeri danışmanların notlarına ilişkin belgelerin yanı sıra dar savunma kurulları ve bakanlar toplantılarının bilgiler yer alıyor.

Fransız Cumhurbaşkanlığı belgelerin araştırmacılar veya mağdur haklarını savunan derneklerin hizmetine sunulacağını belirtti.

Ruanda'da 1994 yılı Nisan ve Temmuz ayları arasındaki 100 gün içinde, Birleşmiş Milletler'e göre 800 bin kişi katledildi. Her gün ortalama 10 bin kişi öldürüldü. Bunların çoğunluğu Tutsilerden oluşuyor. Katliamı gerçekleştirenler iktidardaki Hutular oldu.

BM tarafından Ruanda'ya ilişkin kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi, Eylül 1998'de katliamları "soykırım" olarak tanımladı.

Soykırımın tanınması önemli olsa da, hayatta kalanlar halen neden uluslararası toplumun soykırım sırasında müdahalede bulunmadığını sorgulamaya devam ediyor. Soykırımda rolü olan ülkelerin başında Fransa geliyor. Fransa ve Belçika'nın, dönemin Hutu rejimi ile dostluk ilişkileri vardı.

Yine Birleşmiş Milletler'in de katliamdaki rolü tüm yönleri ile aydınlatılmayı bekliyor. Zira Ekim 1993'te Ruanda'ya yardım için gönderilen BM misyonu Minuar'ın sistematik katliam gerçeğinden habersiz olamazdı. BM daha olayların başından itibaren başkentteki güçlerinin neredeyse tamamını çekmişti.