DAİŞ çetelerinin Kürdistan, Suriye ve Irak’daki katliamlarının hedefinde olan Ortadoğu Hristiyanları için düzenlenecek konserin afişlerine Fransız kamu kuruluşundan izin çıkmıyor. RATP adlı şirket, ‘Doğu Hıristiyanları’ ibaresinin toplu taşıma duraklarındaki afişlerde yer almasını kabul etmiyor.

Paris Bölgesi Ulaşım İşletmesi (RATP), Ortadoğu’da DAİŞ saldırılarının hedefindeki Doğu Hıristiyanlarıyla dayanışma amacıyla düzenlenecek olan ve Les Prêtres adlı grubun vereceği konserin afişinin metrolarda asılmasına izin vermiyor. RATP, afişlerde yer alan ‘Doğu Hıristiyanları yararına’ ibaresinin laiklik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle taviz vermezken, sadece L’Oeuvre d’Orient adlı derneğin adının geçmesine izin veriyor.

Tehlike Altındaki Doğu Hristiyanları Koordinasyonu (Chredo) adlı kuruluş ise, yardım kampanyasına gösterilen bu tahammülsüzlük nedeniyle mahkemeye başvurdu. Paris Yüksek Mahkemesi’ne yapılan başvurunun önümüzdeki hafta içinde görüşülmesi bekleniyor.

Konunun son günlerde Fransa medyasında gündeme gelmesiyle birlikte RATP geri adım atıyormuş gibi görünmüş ve dün bir açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Açıklamada, yardım kampanyası kapsamındaki konserin afişlerinde ‘L’Oeuvre d’Orient’ adlı derneğin adının geçmesine izin verileceği kaydedilirken, ‘Doğu Hıristiyanları Yararına’ ibaresine yer verilmedi.

RATP açıklamasında ‘Doğu Hıristiyanları’ ibaresine yer verilmemesiyle ilgili olarak ‘tarafsızlık ve laiklik kurallarının uygulanmasının zorluğu’ teorisine sığınıldı. Açıklamada ayrıca RATP’ye ait reklam panolarında yer alacak reklamlarla ilgili önümüzdeki dönemde ‘tanınmış şahsiyetlerle bir değerlendirme yapılması’ gerektiği gibi bir ifade de yer alması dikkat çekti.

Açıklamadan sonra Le Figaro gazetesine konuşan bir RATP yetkilisinin, “Konseri organize eden derneğe vurgu yapmayı tercih ettik” dediği kaydediliyor. 

RATP’nin yardım konseri afişlerine izin vermemesine tepki gösteren Senato Başkanı Gérard Larcher ise, şirketin kararından geri dönmesini istemişti. Larcher, devletin RATP üzerindeki tütel hakkını kullanarak, ‘absürd ve temelsiz’ olarak addettiği kararı incelemesi gerektiğini de söylemişti.