Kuraklığa karşı okyanus suyu arıtma tekniği mi?

ABD’nin en büyük eyaleti Kaliforniya’da başlayan kuraklık endişe verici boyutlara ulaşırken, okyanus suyunun tuzdan arındırılmasıyla su ihtiyacının karşılanması da gündemde.

ABD’nin en büyük eyaleti Kaliforniya’da başlayan kuraklık endişe verici boyutlara ulaşırken, okyanus suyunun tuzdan arındırılmasıyla su ihtiyacının karşılanması da gündemde. Ancak oldukça pahalı ve çevresel zararlara yol açan bu yönteme karşı çekinceler hakim.

Kaliforniya’da son haftalarda doruğa çıkan kuraklık ile birlikte endişeler de artıyor. Önceleri geçici olabileceği düşünülen kuraklıkların, bölgenin normal hava şartlarını yansıttığı ortaya çıktı.

Su ihtiyacının giderilmesi için bazı kent ve komünlerde okyanus suyunun arındırılması işlemine başvurulacak. Kuraklığın yoğun olarak vurduğu Santa Barbara kenti belediyesi daha önce aşırı maliyetli olduğu gerekçesiyle kapatılan su arıtma tesisini yeniden açmaya doğru giderken, San Diego’da dünyanın en büyük deniz suyu arıtma tesisi inşa ediliyor.  

MALİYETİ YÜZDE 80 DAHA FAZLA

San Diego’da 1 milyar dolara mal olacak olan Carlsbad Desalination Project adlı proje ile günlük 200 milyon litre deniz suyunun arıtılarak, içme suyu elde edilmesi hedefleniyor. Yeni tesis ile 3,2 milyon nüfuslu San Diego kantonunun su ihtiyacının yüzde 7’sini karşılayacak.

Diğer su kaynaklarına oranla yüzde 80 civarında daha pahalı olan deniz suyu arıtma yönteminin çevresel etkileri de halen tartışmalı. 1 litre içme suyu elde edilmesi için 2 litre deniz suyunun arıtılması gerekirken, metreküp başına maliyet 1,60 doları buluyor. 

Yaklaşık bir metreküp tuzundan arındırılmış deniz suyu elde etmek için 2,8 kilovat saat enerji harcanması gerekiyor. Arıtılan suyun bu tesisten tüketicilere aktarılması işlemi için de önemli bir enerji tüketimi öngörülüyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında Carlsbad adlı tesisin enerji ihtiyacının 35 megavat olacağı ve 30 bin ailenin elektrik tüketimine denk geleceği de tahmin ediliyor.

ÇEVREYE ZARAR VERİYOR

Her ne kadar okyanus suyunun arıtılması yöntemi kuraklıktan kaynaklı su sorununa bir alternatif olarak görülse de, çevreye vereceği zarara ilişkin çekinceler de bulunuyor. University of California öğretim üyesi Henry Vaux’ya göre, arıtma amacıyla okyanustan çekilen sularla birlikte sayısız milyonlarca balık yumurtası ve diğer deniz canlıları da karaya çıkarılıyor. Ve böylelikle uzun vadede milyarlarca deniz canlısı yok edilmiş olacak.

Ayrıca yaklaşık 2 litre okyanus suyunun arıtılmasıyla 1 litre içme suyu elde ediliyor ve bunun yaklaşık bir 1 litresi yine okyanusa geri pompalanıyor. Bu suyun normalinden iki kat daha fazla tuzlu olmasıyla okyanusun özellikle kıyıya yakın yerlerindeki tuz oranı da artmış olacak.

Okyanus suyu arıtmanın çevresel olumsuz etkileri nedeniyle birçok kentte bu tür tesislerin kurulmasına karşı çıkılıyor. Daha önce Santa Cruz benzeri bir proje hayata geçirilmek istenmiş, ancak çevreci kampanyaların da etkisiyle yapılan oylamada proje iptal edilmişti. Santa Cruz, günlük kişi başına 235 litre su tüketimiyle Kaliforniya’daki en düşük tüketime sahip kentlerden iken, bu haliyle bile Avrupa ortalamasının da üstünde yer alıyor.

Okyanus ya da deniz sularının tuzundan arındırılmasıyla su ihtiyacının karşılanmasının ciddi enerji tüketimine yol açması da bu yöntemi tartışılır hale getiriyor. Bir taraftan su ihtiyacını karşılarken diğer taraftan da elektrik ihtiyacını arttırması bu yöntemin olumsuz yönlerinden olarak kabul ediliyor.