Pazar günü ortak bir deklarasyon yayınlayan ekolojist, sosyalist, liberal ve radikal sol oluşumlar, komünizmin çöküşünden sonra "rejim değişikliği sırasında ulusa vaat edilen özgürlük ve refahı getirme" niyetinde olduklarını bildirdi.

2010'da egemenlikçi Viktor Orban'ın iktidara gelişinden bu yana ilk kez tüm muhalefet partileri ön seçim sistemi yoluyla Başbakan'a karşı bir araya gelmek istediklerini bildirdi.

Partiler, ulusal düzeyde tek bir liste ve farklı seçim bölgelerinde tek aday üzerinde anlaştı.

Viktor Orban, uluslararası örgütler ve AB tarafından, yargı bağımsızlığını baltalamakla suçlanıyor. Macaristan, 2004 yılında AB'ye üye oldu. Muhalefet 2019 yılında başkent Budapeşte'yi geri alabilmişti.

Çarşamba günü Median Enstitüsü tarafından yayınlanan bir ankete göre seçmenlerin yüzde 41'i gelecek seçimlerde muhalefete oy vermek isterken, yüzde 39'u Viktor orban'ın partisi Fidesz'e oy vereceklerini belirtti.

Orban'ın iktidarı, koronavirüs salgını yönetme biçimi ve kendisine yakın isimlerden birinin salgın tedbirlerini ihlal ederek Brüksel'deki bir eşcinsel gecesinde yakalanmasıyla yaşanan skandalla birlikte zayıfladı.

Muhalefet yaptığı ortak açıklamada Fidesz ile asla işbirliği içerisine germemeyi taahhüt ederken, gizli komünist arşivleri açma, kamu paraları ve Avrupa fonlarının zimmete geçirilmesine karşı mücadele, yargının içinde bulunduğu durumu düzeltme ve basın özgürlüğünü tamamen sağlama sözü verdi.

Muhalefet partileri ayrıca Yüksek Mahkeme'ye bağımsızlığının geri verilmesi, Anayasa'nın yeniden yazılması, mevcut çoğunluk tarafından çıkarılan çok sayıda yasanın değiştirilmesini de istiyor. Çıkarılan yasalar arasında evlatlık edinme hakkının sadece evli çiftlere verilmesi ve böylece defakto olarak aynı cinsiyetten çiftlere yasaklanması da var. Muhalefet son olarak, Viktor Orban'ın iktidarını pekiştirmek için biçimlendirilmekle suçlanan seçim yasasını da düzenlemeyi vaat ediyor.