Mevcut iktidar, giderek yükselen faşist sağla karşı karşıya geldiği için göç kurallarını daha da sıkılaştıran kararlar aldı. Bu kapsamda Almanya, bugünden itibaren Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti ve Polonya ile sınır kontrollerinin yanı sıra Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Belçika ve Danimarka ile de iç sınır kontrolleri uygulayacak. Yeni kurallar başlangıçta 6 ay sürecek.

Almanya'nın Cuma günü Kenya ile kontrollü göç anlaşması imzalamasının ardından, Berlin kapılarını vasıflı ve yarı vasıflı Kenyalı işçilere açacak.

Değişiklikleri duyuran İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Almanya'nın "somut adımlarla iç güvenliği güçlendirdiğini" ve "düzensiz göçe karşı sert duruşunu sürdürdüğünü" söyledi. Faeser, bu adımın, Alman vatandaşlarını İslamcı terörizmin yanı sıra sınır ötesi ciddi suçlardan kaynaklanan tehlikelerden korumayı amaçladığını belirtti.

Almanya’nın bu hamlesi, komşularından eleştiri aldı. Polonya Başbakanı Donald Tusk, kara sınırlarında daha sıkı kontrollerin getirilmesinin Polonya için kabul edilemez olduğunu; Varşova'nın etkilenen tüm ülkelerle acil görüşmeler talep edeceğini söyledi. Hem Yunanistan hem de Avusturya, Almanya tarafından reddedilen göçmenleri kabul etmeyecekleri konusunda uyardı.

Almanya Göç Konseyi ise planın, AB yasalarını ihlal etme riski taşıdığı uyarısında bulundu. "Almanya sınırlarında koruma arayan (göçmenleri) geri çevirme şeklindeki mevcut politika hedefi, göç politikası tartışmasında tehlikeli bir popülizm biçimini temsil ediyor" diyen Konsey, "Avrupa'da göç politikası hakkında kanıta dayalı bir tartışma" çağrısı yaptı.

Ülkenin göç konusundaki kısıtlayıcı yaklaşımı, son yıllarda özellikle Ortadoğu ve Ukrayna'dan gelen göçmen sayısındaki artış ve İslami terör kaynaklı terör saldırıları gerekçesiyle sertleşti.

Koalisyon hükümeti, açıkça göçmen karşıtı ve İslam karşıtı gündemiyle bilinen, ülkede hızla büyüyen aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine karşı koymayı amaçlıyor.