Yemenli Husiler, Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koasliyonu bombardımanlarını durdurursa, müzakere masasına oturmaya hazır olduklarını bildirdi.

Şii hareketin siyasi büro sorumlusu Ensarullah Salih Es-Samed, "Diyalogun gerekli olduğu şeklinde tutumumuza bağlıyız. Ülkede yaşanan her şeye rağmen bir diyalog talep ediyoruz" dedi.

"Saldırılara son verilmesi ve belirlenen bir tarihte görüşme masasına oturmaya çağırıyoruz" diyen Es-Samed, Yemen halkına yönelik saldırgan bir tutum içinde olmayan tüm bölgesel veya uluslararası güçlerin de diyaloga gözlemci olarak katılabileceğini belirtti.

Es-Samed Rus haber ajansı Ria Novosti'ye yaptığı diğer bir açıklamada uluslararası toplumun kabul gördüğü Yemen Devlet Başkanı Abd Rabbo Mansur Hadi ile görüşme olasılığını reddetmişti. Hadi, 26 Mart'ta Suudi Arabistan'a sığınmıştı.

Hadi'nin danışmanı Ahmed Awad bin Mubarek de Husiler silah bırakmadığı sürece Devlet Başkanı'nın onlarla görüşmeyeceğini belirtti.

Hadi'yi destekleyen Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu 26 Mart günü Husilere yönelik havadan müdahale başlattı.

Suudi Arabistan, Pakistan'dan da Husi milislerine karşı askerleri ve savaş uçakları ile koalisyona katılmasını istedi.

Pakistan Savunma Bakanı Hawaja Asif, Pakistan'ın henüz kararını vermediğini, siyasi ve barışçıl çözüme öncelik verdiğini söyledi. Asif, Suudilerin toprak bütünlüğü tehdit altına girdiğinde Suudileri savunacaklarının da altını çizdi.

Arap Koalisyonun saldırısına tepki gösteren İran ise Çarşamba günü Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'i İslamabad'a gönderiyor. Gündemde Yemen krizi var.

Koalisyonda yer alan Mısır Devlet Başkanı Abdul Fetah El Sisi, önceliklerinin Kızıldeniz ve Babül Mendep Boğazı'ndaki deniz seferlerini güvene almak olduğunu söyledi.

Yemen'in Taiz kenti yakınında bulunan Babül Mendep Boğazı, Afrika'yı Arap Yarımadası'ndan ayırıyor. Dünya deniz ticaretinin önemli bir kısmı bu boğazdan sağlanıyor. Boğaz hem Mısır, hem İsrail, hem de ABD ve Fransa için stratejik bir önem arz ediyor.