Amed’de Demokrasi Nöbeti: Bunun adı diktatörlüktür!

Amed’de belediye gasblarına karşı düzenlenen Demokrasi Nöbeti, 42’nci gününde de devam etti. HDP’li milletvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye’deki mevcut yönetimin “diktatörlük” ve “faşizm” olduğunu belirtti.

19 Ağustos’ta Amed, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerinin gasp edilmesine karşı aynı gün başlatılan demokrasi nöbetleri devam ediyor.

Amed’de Büyükşehir Belediyesi karşısındaki Lise Caddesi'nde yapılan nöbet eylemine Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Suruç Belediye Eşbaşkanı Hatice Çevik, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, HDP’li Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Dersim Dağ, Remziye Tosun, Saliha Aydeniz, HDP Ekonomi Komisyonu Üyesi Alp Altınörs, Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Hakkı Zariç, Ayşe Hür, Hicri İzgören, Erdoğan Aydın’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.

42’nci gün eyleminde, HDP Gençlik Meclisi Üyesi gençler açtıkları “Kayyum bağımlılaştırır, direniş özgürleştirir” pankartı ile Demokrasi Nöbeti’ne yürüyüş yaparak katıldı.

Nöbet alanında konuşan HDP Amed İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen, kayyumlara karşı başlatılan imza kampanyasını hatırlattı.

Alökmen, kampanyanın 20 Ekim’e kadar devam edeceğini belirterek destek çağrısında bulundu. Demokrasi Nöbeti’ne katılan yazarlar da burada listeyi imzaladı.

Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Hakkı Zariç, Demokrasi Nöbeti’ne katılan, kadın, çocuk ve her yaş grubundan insanların aynı şeyi söylemek üzere burada bulunduklarını ifade etti.

Zariç, “Talepleri belli seçtikleri insanların seçilmişliğini kabul ettirmek. Biz yazarlar olarak onlarla birlikte olduğumuzu, bu mücadelelerini desteklediğimizi dile getirmek istiyoruz. Seçilmişler atanmışlardan daha güçlüdür. Biliyoruz nöbet başarı ile sonuçlanacak” dedi.

HDP Ekonomi Komisyonu Üyesi Alp Altınörs, nöbet direnişinin kendilerine güç verdiğini belirtti. Sosyalist aydınların gözünün Amed, Mardin ve Van’daki direnişlerde olduğunu söyleyen Altınörs, şöyle konuştu: “2016’da Diyarbakır halkı o ünlü süpürgeleri ile kayyumları süpürmüştü. Görüyoruz ki AKP bir kayyumlar partisine dönüştü. Dağılma ve erime sürecindeler. Kendi partisine de kayyum atarsa şaşırmamak lazım. Erdoğan, Bahçeli ülkeyi karanlığa sürüyor buna karşı yaşamın her alanından mücadele sürecek. Bu alanlarda haklı olan Diyarbakır, Van, Mardin halkı kazanacak. Kürt halkı kazanacak. Geldikleri gibi gidecekler.”

Azadi Hareketi’nden Abdullah Bozkuş, her statüsüzlük halinin bir kayyum hali olduğunu belirterek 21’inci yüzyılda Kürtlerin bir statüye sahip olması gerektiğini kaydetti.

Nöbet eyleminde son olarak konuşan HDP’li Meral Danış Beştaş, faşizmi bu topraklarda silip atıncaya kadar direnişin devam edeceğini vurguladı.

Beştaş, “Biz burada 500 bin insanı temsilen konuşuyoruz. Van, Mardin, Karayazı, Kulp’ta milyonlarca insanı temsilen alanlarda ölümü, tutuklamayı göze alarak alanlara çıkan insanları hiçbir güç göz ardı edemez” dedi.

Türkiye’deki rejimi “faşizm”, “diktatörlük” ve “zorbalık” olarak tanımlayan Beştaş, şöyle konuştu: “Bunun adını doğru koyalım. Kayyum sadece bir valinin belediye başkanı olarak atanması değil, kayyum şehri siyasi olarak tutuklamaktır. Bunu hazmedemediler, kültüre sanata taşına toprağına Kürtçe isim verilmesine, Kürtçe konuşulmasına tahammül edemediler. Çünkü şehrin kimliğini değiştirmek istiyorlar.”

Cumartesi günü Kürt sanatçı Dodan’ın Batman’da sahne aldığı bir mekanda Kürtçe şarkı söylerken mikrofonunun polislerce elinden alındığını hatırlatan Beştaş, nöbete katılanlarla birlikte Dodan’ın Batman’da söyleyemediği "Ay Dilbere" şarkısını seslendirdi.

Konuşmalardan sonra kitle oturma eylemine geçti, eylemden sonra kitle dağıldı.