Tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını Türkiye'de de can almaya devam ediyor. Salgın nedeniyle cezaevlerinden de ölüm haberleri gelmeye başladı. AKP iktidarının cezaevlerine yönelik infaz düzenlemesi kapsamında katiller ve tecavüzcülerin serbest bırakılması gündeme gelirken, Gazeteciler başta olmak üzer siyasi tutsaklar ise infaz düzenlemesinin dışında bırakıldı. HDP Van Milletvekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan, hükümetin binlerce kişiyi adeta bilinçli bir şekilde ölüme terk ettiğini söyledi.

Sarısaç, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün söz ettiği kişilerin açık cezaevinde hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, "Eğer açık cezaevinde bunlar oluyorsa, kapalı cezaevlerinde risk daha büyüktür demektir. Gerçek anlamda durum şu anda çok vahim. Birincisi koronavirüs tedbirleri alınmadı, ikinci boyutu AKP diğer konularda olduğu gibi mevcut durumu fırsata çevirmek istiyor. T Tipinde A Takımları, ayakta sayım yaptırıyor. Tekli hücrelerde darp durumu var. Parti olarak bunu söylüyoruz, koronavirüs bütün dünyaya yayıldı. Türkiye’deki tedbirler genel itibariyle yetersiz.

Cezaevi gibi kapasitesinin üstünde olan ve insanların yakın temas yaşadığı yerde yayılmama imkanı yok. İnfaz yasası ile 80-90 bin kişinin tahliyesi cezaevlerindeki riski kabul etmektir ve yasanın dışında tutulanlar ölüme terk ediliyor. İnfaz düzenlemesi ile militarist güçlerini, yandaşlarını koruma altına aldılar. MHP daha önce böyle bir teklifle gelmişti ama Erdoğan o dönemde siyasi kaygılarla bunu reddetmişti. Türkiye’de büyük bir kamuoyu baskısı var. Bunu fırsata çevirip hem kendi yandaşlarını bırakıyorlar hem de duyarlı davranıyorlarmış gibi bir algı yaratıyorlar. Cezaevleri için lütfen hepimiz duyarlı olalım" ifadelerini kullandı.

ORHAN: MİLİTARİST YAPILAR İÇİN AF DÜZENLEMESİDİR

HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan ise, 300 bine yakın mahpusun ve ailelerinin umutla beklediği infaz düzenleme yasasının maalesef hükümetin ayrımcı yaklaşımı nedeniyle toplumsal beklenti ve ihtiyaçlara yanıt olamadığını belirtti. Toplumu rahatlatması beklenen özel infaz düzenlemesinin toplumu daha da gerdiğinin altını çizen Orhan, "Covid 19 salgınının tüm dünyada hızla yayılışı ve en riskli alanların cezaevi olması, 1300’den fazla yaşlı-kronik hasta tutsağın sırf düşünce ve siyasi görüşlerinden kaynaklı kapsam dışında bırakılmış olması dünyada görülmemiş bir adaletsizlik örneğidir. Hırsızlar, çeteler, kadın katilleri, cinsel istismar suçluları, ‘kişiye karşı işlenen suçlar’ kapsamına alınmış, siyasiler, öğrenciler, gazetecilerden oluşan binlerce kişi ise düşman hukukuna tabi tutulmuştur" dedi.

Cezaevlerinde ölümlerin meydana geldiğinin Adalet Bakanlığı tarafından açıklandığını söyleyen Orhan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: Bir işkence kurumu olan cezaevleri şimdi de ölüm ve salgın hastalıklarla baş başa bırakılmıştır. 1 aydır belirttiğimiz kaygılarımız maalesef gerçekleşmeye başladı. Adalet ve eşitlikten uzak bu düzenleme aslında özel bir af tasarısıdır. Hükümet binlerce kişiyi ölümle yüz yüze bırakmıştır. Vicdanları kurumuş tekçi ve düşmanca, ayrımcı yaklaşımlarında ısrar eden iktidar yaşanacak her ölümden sorumlu olacaktır. AKP iktidarı her zaman olduğu gibi bu krizi de fırsata dönüştürerek alelacele bir şeyleri kamuoyundan kaçırmıştır. Tüm dünya ve ülke koronavirüse kilitlenmişken bunu fırsat bilip bir yıldır çıkaramadığı özel affı çıkarmıştır. Cezaevleri için hepimize düşen büyük sorumluluklar var ve herkes bu konuda duyarlı olmalıdır."