Tedavi edilmeyen tutsak 87 gündür açlık grevinde

Kayseri'de bulunan Bünyan 2 No'lu Cezaevi'nde kalan tutsak Şeyhdavut Başkan tedavisi engellendiği için 87 gündür açlık grevinde.

Bünyan 2 No'lu Cezaevi'nde olan siyasi tutsak Şehydavut Başkan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için açlık grevi arasında yer alan tutsaklardan biri. 26 Mayıs'ta Başkan'ı hastaneye götüreceklerini belirten cezaevi idaresi, Başkan'ı Bünyan Cezaevi'nin 1 No'lu bölümüne götürdüler. Ailesi aracılı ile eski koğuşuna geri dönmek isteyen Başkan, tüm girişimlerin sonuçsuz kalması sonucu 9 Temmuz'da açlık grevine başladı. Baba Şeyhmus Başkan, oğlunun durumuna ilişkin ANF'ye konuştu.

Kürt Halk Önderi Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için yapılan açlık grevlerinin son bulmasının ardından oğlunun hiç bir şekilde tedavi edilmediğini söyleyen baba Başkan, 26 Mayıs'ta tedavi edeceğiz bahanesi ile oğlunun koğuşundan alınıp 1 No'lu bölüme götürüldüğünü söyledi. Buna tepki olarak 9 Temmuz'da oğlunun açlık grevine başladığını hatırlatan baba Başkan, talebinin yerine getirilmemesi halinde oğlunun ölüm orucuna başlayacağını vurguladı.

GEREKİRSE AİHM'E BAŞVURACAĞIM

En son 2 Eylül günü oğlu ile telefonda konuştuğunu belirten baba Başkan, "Oğlum yüzde 44 zihinsel engellidir. Oğlumu tedavi etmek yerine başka cezaevine gönderdiler. Ancak ne tedavi ettiler, ne de sosyal haklarını veriyorlar. Oğlumun tedavi olması gerekiyor. Kim ne suç işlerse işlesin tedavi hakkı engellenemez. Türkiye'nin anayasasında tutsakların hakları var. Tutsaklara ne kitap veriyorlar, ne da gazete. Sağlık kontrolleri de yapılmıyor. Cezaevlerinin durumu çok kötü. Tutsakların bütün hakları gasp edilmiş durumda. Bu ülkede hak ve adalet kalmamış. Tek isteğim oğlumun Amed'e yakın bir cezaevine sevk edilmesidir. Her seferinde Kayseri'ye gidecek imkanım yok" diye konuştu.

Oğlunun durumuna ilişkin İHD Amed şubesi ve HDP vekilleri ile görüştüğünü kaydeden Başkan, tüm girişimlere rağmen oğlu ile görüşemediklerini söyledi. Oğlunun başına bir şey geldiği takdirde sorumlusunun devlet olacağını vurgulayan baba Başkan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Cezaevine kendi elim ile dilekçe yazdım. Tutsağı tedavi edeceklerine hücreye atıyorlar. Savcı her şeyin Adalet Bakanlığı'nın elinde olduğunu söylüyor. Bana, 'Dilekçeni bakanlığa göndereceğim' dedi. Oğlumun yüzde 44 zihinsel engelli olduğuna dair raporu var. Oğlumun iyileşmesi için yerinin değişmesi lazım. Bu yüzden İHD'ye başvurdum. Eğer oğlumun başına bir iş gelirse sorumlu Adalet Bakanlığı'dır. Bu işin peşini bırakmayacağım. Gerekirse AİHM'e başvuracağım."