Şapatan’ı ziyaret eden HDP’liler: Saldırılar lokal değil

Şemdinli’nin Şapatan (Altunsu) köyündeki işkence olayını inceleyen HDP heyeti: Bu uygulama Şemdinli’nin bir köyüne bağlı, lokal bir mesele değil. İdeolojik, sonrasını hesaba katmayan, keyfi bir uygulamadır.

HDP milletvekilleri Mizgin Irgat ile Nihat Akdoğan, Parti Meclisi üyesi Özgür Zeydanoğlu ve Hakkari il örgütü yöneticilerinden oluşan bir heyet, Şemdinli'nin Şapatan (Altınsu) köyündeki işkence olayını incelemek ve halkla dayanışmada bulunmak için köye gitti.

HDP’li vekiller Irgat ile Akdoğan, inceleme ardından izlenimlerini kamuoyu ile paylaştı.

Köyün HDP’ye oy veren bir köy olduğunu ve düzenli aralıklarla bu tür baskılara maruz kaldığını belirten Irgat, “Bir çatışma bahane edilerek sabaha karşı bütün evlere rastgele giriliyor. Hortumla dövülenler, şiş saplananlar var. Medyada sadece 36 kişinin adı geçiyor ama 100’e yakın insan darp edilmiş. Darp raporlarında sıkıntı var. Başvuranlara rapor verilmemiş. Verilen raporların da eksik olduğunu düşünüyoruz. Kadınlar, taciz edildiklerini anlattılar. Güvenlik güçleri gittikleri her evde kadınları taciz etmişler. Ne bir gözaltı var ne bir soruşturma.

Savcı görüşme talebimizi kabul etmedi. Kaymakam da randevu vermedi. Başhekimle görüşmek istedik, yerinde değildi. 100 kişinin rapor alması için girişimlerde bulunacağız. Doktorun hakaret ettiği iddiası var. O doktora da ulaşamadık” dedi.

Burada işkencenin söz konusu olduğunu vurgulayan Irgat, şunları dile getirdi: “Gözaltı olsa dahi işkence kabul edilemez. Bu köyde yıllardır yaşayan siviller darp ediliyor. Aralarında bir tane bile yabancı kişi yok. Köylülere saldırıyorlar ve buna da gözaltı diyorlar. Savcı kararı bile olmadan girdikleri evler var. Köylüleri saatlerce yüz üstü yerde yatırmışlar. Yetkiyi aşan uygulamalar yapıyorlar.”

Köylülerin seslerinin duyulmasını istediğini de dile getiren Irgat, köylülerin, “Bizi katletmek istiyorlar” dediğini aktardı. “Kimliğimize, siyasi tercihimize yönelik bir saldırı var” dediklerini de dile getiren Irgat şunları belirtti: “Bir annenin fasulye bahçesi yerinden sökülmüş. Düşmanlık güdüsüyle saldırı gerçekleşmiş. Sıradan bir olay değil.

İdari, adli bir soruşturma yapılması, darp raporlarıyla davaya dönüştürülmesi gerekiyor. Ziyareti raporlaştıracağız. Kamuoyuyla paylaşacağız. İçişleri Bakanlığı'na çağrı yapıyoruz. Bu, bakanlığın sorumluluğunda gelişen bir olaydır.

Hekimin hukuka aykırı hareketi söz konusu. Tabipler Odasına başvuracağız. Köylülerin suç duyurularının takipçisi olacağız. Kamuoyuna da çağrı yapıyoruz. Bu uygulama Şemdinli’nin bir köyüne bağlı, lokal bir mesele değil. İdeolojik, sonrasını hesaba katmayan, keyfi bir uygulamadır. Kolluk istediği gibi hem manevi hem maddi şiddet uygulamıştır, tehdit etmiştir. Bir suç varsa adli makamlar devreye girer, delili varsa yargılar, cezalandırır. Burada yargısız infaz hayata geçmiştir.”

HDP’li Nihat Akdoğan ise, valiliğin köylülerin açıklamalarını yalanladığını hatırlatarak, “Ama 4’üncü gün olmasına rağmen darp izleri taptazeydi. Gelsin görsünler bu izleri. Biz ziyaret ettiğimiz her evde sosyal medyadaki fotolarda gördüğümüz izlerin daha kötüsüne rastladık. 80 yaşındaki bir annenin koluna dipçikle vurulmuş. Genç arkadaşların sırtı o fotolarda gördüğümüzden çok daha kötü. Kadınlar yaşadıklarını anlatamadılar bile, öyle sinkaflı küfürler edilmiş. Fiziki şiddetin yanında ruhi şiddetin de uygulandığına müşahade ettik.

Kaymakamla, savcıyla ve başhekimle görüşmek istedik. Kaymakam reddetti. Savcı konunun hassasiyeti açısından bizimle görüşmek istemediğini ifade etti. Nasıl tesadüfse, başhekim de izne ayrılmış. Sadece başhekim yardımcısıyla görüştük. Çektiğimiz fotoğrafları gösterdik. Bu insanların darp raporlarını verin dedik. Raporlar konusunda sıkıntılar var” dedi.

Köylülerde çok büyük bir öfke olduğunu da vurgulayan Akdoğan şunları aktardı: “Birçok kereler zulümle karşı karşıya geldiler. Ama ‘ilk defa bu kadar sinkaflı, adice küfredildiğini gördük’ diyorlar. Kadınlara bu kadar hakaret edilmesi, ayrıca büyük bir kızgınlık yaratmış. AKP Hükümeti'nin uygulamalarına ciddi bir tepki var. Bu meselenin peşini bırakmayacaklarını, takipçisi olacaklarını söylüyorlar.

Biz de bu konuda onlara her türlü hukuki desteği vereceğiz. Kapsamlı bir rapor hazırlayacağız. Bu uygulamayı onlar gibi biz de kabullenemiyoruz.”