Siyasi iktidarın talimatı ile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 25 Ekim’de gözaltına alınan Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı, 31 Ekim günü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Gültan Kışanak’a “silahlı örgüte üye olma” suçlamasında bulunulurken, Fırat Anlı hakkında ise “Devletin egemenliği altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunduğu” iddiasında bulunuldu. 

Bu ithamlarla suçlanan Kışanak ve Anlı tutuklanarak cezaevine konuldu.

Eşbaşkanların tutuklanmasının hemen ertesi günü yani 1 Kasım günü ise İçişleri Bakanlığı tarafından daha önce Diyarbakır'da Vali Yardımcılığı da yapan Ankara'nın Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla, belediyeye kayyum olarak atandı. 

Kayyum olarak atanan Cumali Atilla, o günden bu yana görevde. Ancak kayyum atanarak halk iradesi gasp edilirken bile hukuk kurallarının hiçe sayıldığı öğrenildi. 

Tutuklanan eşbaşkanlardan resmi olarak ‘Belediye Başkanı’ sıfatını taşıyan isim Gültan Kışanak. Fırat Anlı’nın resmi sıfatı ise ‘Başkanvekili’. Her iki ismin tutuklanmasının ardından İçişleri Bakanlığı tarafından alelacele kayyum ataması yapılırken, öncesinde mevzuat gereği görevinden alınması gereken Gültan Kışanak’ın görevden alındığına dair belediyeye herhangi bir resmi tebligat yapılmadı. Kayyum atamasının yapıldığı 1 Kasım tarihinden bu yana da yine belediyeye bu yönlü bir resmi yazı ulaşmış değil. 

Ortaya çıkan bu durum, yargı kılıfına uydurulma gereği dahi duyulmadan kararın tamamen siyasi saiklerle alındığının kanıtı oldu. 

OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile birlikte belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin mahkeme kararı olmadan da doğrudan İçişleri Bakanlığı kararıyla alınmasının önü açılmıştı. Önce yasa tasarısı olarak Türk Meclisi’ne getirilen düzenleme muhalefetin tepkisi üzerine geri çekilse de, sonrasında hükümet tarafından KHK olarak yasalaştırıldı.